42. Bölüm ~T. M. Riddle~

1K 111 147
                                    

" Neden? Neden cevap vermiyor ki?! Aynayı yanımdan ayırmamı söyleyen kendisiydi." dedi Harry en sonunda patlayarak. Sıradan bir ayna olsaydı çoktan avuçları arasinda çatlamış olacaktı.

" Belki o da senin gibi yanına almayı unutmuştur ya da cevap veremeyecek durumdadır- Hey, dur! Kötü bir şeyden bahsetmiyorum, lavaboda olabileceğini kastetmistim." Ron, cisimlenmek üzere olan çocuğu son anda durdurdu.

" Ya Pettigrew ona çoktan ulaştıysa? Ya-"

" Sakin ol Harry," bu kez konuşan Ginny'di. " O yalnız degil, yanında Sirius da var. Üstelik ikisi de kolay alt edilecek büyücüler değiller. Eger bir şey olsaydı bunu mutlaka biliyor olurduk."

Bu doğruydu ama Harry yine de kendini endişelenmekten alıkoyamıyordu. Yüreğini sıkıştıran bir şeyler vardı.

Ron " Daha ne kadar yolumuz kaldı?"

" Burası." Hermione onu yanıtladı.

Harry kaşlarını çattı, etrafı süzdü.
" Doğru yerde olduğumuzdan emin misin Hermione?" Etraflarında bir kafe ve oldukça gürültülü bir mağazadan başka hiçbir şey yoktu.

" Bana güvenmeyi ne zaman öğreneceksin?" dedi Hermione. Duvara dogru yürüdü, elini üzerinden geçirdi. Etrafına bakındı. Kimsenin onları izlemediğinden emin olduktan duvarın içine dogru yürüdü.

Harry ortadan koybolan Hermione ye bakakaldı. Büyücülük dünyasında ağzını açık bıraktıran bir sürü olayla karşılaşmıştı fakat hala şaşırmaktan kendini alıkoyamıyordu.

" Bu mantıklı." dedi Ron. " Tıpkı Kings Cross'taki Peron 9 3/4 gibi. "

" Kings Cross'ta böyle bir geçit mi var?" dedi Harry.

" Elbette. Hogwarts Expressine başka türlü nasıl binebiliriz?" dedi Ron.

" Acele etsek iyi olur." dedi Ginny. Hermione nin arkasından ilerleyip duvarda gözden kayboldu.

Duvar epey sağlam görünüyordu. Ayrıca insanlar nasıl oluyor da bu geçidi fark etmiyorlardı? Ron onun etrafa attığı bakışlardan ne düşündüğünü anlamıştı.

" Mugglelar sadece görmek istedikleri şeyi görürler." dedi Ron. " Hadi."

Harry duvardan geçerken kaskatı kesildi. Gözlerini kapattı, Ron u takip etti. Yürüdü..Yürüdü..

Gözlerini açtı.

Gerçekten de bir kitapçı dükkanındaydılar. Üstelik burası sıradan bir muggle kitapçısı da değildi. Florish & Blotts u çağrıştırıyordu ama ondan üç kat daha büyüktü ve ikinci eldi. Kalabalıktı, etrafta koşuşturan büyücülerle doluydu.

" Yardımcı olabilir miyim?"

Yaka kartımda Andrew, yazan bir adam Hermione nin yanında durdu.

Kabarık saçlı " Oh, evet. Ee.. Bir defter satın almak istiyordum." dedi.

" Tabii, size yardımcı olayım-"

" Aslında sadece yerini söyleseniz yeterli." dedi Harry. " Kendimiz bulabiliriz."

Adama biraz şaşkın göründü. " Nasıl isterseniz. Merdivenlerden yukarı çıkmanız yeterli." Kahverengi basamakları gösterdi.

Harry, adama teşekkür bile etmeden gösterdiği yöne ilerledi. Hermione mahçupca adama teşekkürlerini sıraladı, üst kata çıkan üç arkadaşını takip etti.

" Bu kadar kaba olmana gerek yoktu Harry."

Harry " Eminim ki masum bir çocuğun gözünün önünde bir inferiye dönüştüğünü görseydin benimle aynı fikirde olurdun." dedi. Onların yönünde bakıp Ginny e el sallayan küçük bir kıza rahatsız bir bakış attı.
" Kimseye güvenemeyiz. Gerekmedikçe insanlardan uzak durun ve gözünüzü dört açın. Her yerde tuzak olabilir."

WIZARD? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin