2. İsa

7.8K 741 186
                                    

15 yıl önce, bir köy sabahı...

Ellerinin çamuru eteğine ve suratına bulaşmış kız, neredeyse gözünün içine girerek cıvıldadı.

"Sen evleneceğim adam mısın?"

İsa, kıza gözlerini kocaman açarak baktı. "Bunu sana kim söylediyse, yalan söylemiş. Ben çirkin biriyle evlenmem."

Tombul kız dudaklarını düşürerek kendine baktı. "Ben çirkin miyim?"

İsa, kızararak erkek kardeşine baktı. Musa, onları umursamayarak yoluna devam edip, elinde bir kitapla çayın yanına doğru yürüdü. Diğer kardeşleri görünürde yoktu, üç beş tane köy kızı da Musa'nın ilerisinde oturmuş, fısıldaşarak onlara bakıyorlardı.

"Bizim beşik kertiği olduğumuzu söyledi babam." diye fısıldadı kız. "Evlenmemiz için birbirlerine söz vermiş babalarımız. Sen beni güzel bulmazsan nasıl evleneceğiz?"

İsa, öfkeyle kıza baktı. Kalbi boğazında atıyordu. "Ben seninle evlenmem!" Kız ondan bile iriydi, ayrıca kirliydi. Ve baş belasıydı. Bunu gün boyu ona kanıtlamıştı. "Sen beni iki günde öldürürsün. Kafama bir taş atmadığın kaldı..."

Kız ona öfkeyle bakarken, İsa dilini ısırdı. Eşeğin aklına karpuz kabuğu mu düşürmüştü? 

"Peki kiminle evlenirsin?" diye bağırdı kız. "O şehirde ki kızlar gibi olsam, tertemiz ve zayıf, o zaman benimle evlenecek misin?" İsa, Musa'ya doğru yürümeye başladı. Bu kızla konuşmak istemiyordu ama kız, onu umursamayarak arkasından gelmeye devam etti. "Babam mecbur olduğumuzu söylüyor. Bu bir yeminmiş. Erkek adam yemininde dururmuş. Sen erkek değil misin?"

İsa, hırsla döndü. Ne olduysa o anda oldu. Kız, onu öfkeyle itti, İsa çayın yakınında olduğu için sırt üstü çaya düştü. Dengesini yitiren kız, onun peşinden çaya düşünce, ikisi de suyun derinliğini boyladı. Şarıl şarıl akan çay, İsa'yı neredeyse savuruyordu. Yüzme bilmiyordu!

Tombul kız elini attı ve İsa'nın tişörtünü tuttu. Can havliyle ona tutunmuştu ancak farkında olmadan İsa'yı savrulmaktan kurtarmıştı. 

Musa suya atladı. Her zaman yaptığı gibi, İsa'nın hayatını kurtarıyordu. Onun cılız bedenini kucakladı, tombul kıza da taşa tutunması emrini verdi. On yaşında bir çocuk için fazla akıllıydı ikizi. İsa'nınkinin aksine güçlü kasları vardı. Onları ilk kez görenler, ikiz olduklarına inanmazdı.

İsa, ıslak bir çubuk gibi taş toprağa serildi. Musa, hemen hemen on dakika sonra zorlanma sesleri eşliğinde yanına ağır bir kütle bıraktı. Islak şapırtılar suratına su sıçrattı. Öğürme ve öksürük sesleri geliyordu.

"Beceriksiz." diye homurdandı kız. 

"Baş belası!" diye öksürdü İsa.

"Sakar!"

"Asıl sensin sakar!"

"Bana bak..."

İsa ona döndü ve kızın kızgın, bal rengi gözlerine baktı. Daha demin hayalperest bir aşıktı, şimdi ise ezeli düşmanına bakıyor gibiydi. İsa, yutkunarak söylendi. "Baktım."

Kız ona bakmayı keserek doğruldu, üstünü çırptı ve söylendi. "Babam haksızmış. Senden asla koca olmaz."

"Olur ama sana olmaz, koca meraklısı."

"Sen bana ne dedin?"

"Koca meraklısı dedim!"

Kıpkırmızı kesilen kız İsa'nın üstüne yürüdü, İsa geriye doğru kaykılarak kızdan kaçınmaya çalıştı. Musa, araya girerek İsa'ya doğru fısıldadı. "Neden aniden böyle aptal oluverdin? Kızcağıza sataşmayı bırak."

Kalp İkizi (Umut Serisi 6)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin