⭐⭐⭐
Giderdi Hoşuma/Yaşlı Amca
Eren, valizi savuran adama elini kaldırıp kendini savunamadığı için gelen ilk yumruğu savuşturamadığı gibi Reyhan'ın ağabeyine karşılık veremeyecek olmanın farkındalığıyla bir iki adım geriledi. Beyninden gelmesini beklediği yaşamsal dürtünün kaç ya da dövüş olması gerekirken o sadece burnunu tutmadığı elini arada mesafe bırakmak için ileri uzattı.
"Sana bir şey sordum dümbük, kimsin lan sen? Reyhaaaan! Neredesin?"
"Hasta o. Uyuyor."
"Uyuyor mu? Pijamalarını giydirip yatağa da sen mi yatırdın?"
"Hayır, kıyafetleriyle kendisi yattı. Bak ben yardım ettim sadece."
"Hangi yardım genç bir kadının evinde sonlanır?"
Eren ne dese adama batacağı kesindi. Kız kardeşi olan bir erkek için dünya ahiret bacı kavramı gecenin bir vakti evde ikisini basmadığı durumlarda kısmen geçerli olabilirdi. Kaldı ki, Eren Reyhan'ı bacısı olarak görecek değildi. Bunu şimdi dillendirecek de...
"Erhan, değil mi? Reyhan ikinizin annenize benzediğinizden bahsetmişti. Benim de bir kız kardeşim var ve kötü bir niyetle burada değilim."
"Ne çok geyik döndürmüşsünüz. Erhan ben, doğru. Art arda gelecek yumruklarım kiminle teşrif edecek acaba?"
Yüksek perdeden gelen sesler odasının açık kapısından daha net duyulmaya başladığında Reyhan Erhan ağabeyinin sesinin gaipten gelmediğine ikna olarak yataktan nasıl çıktığını bilemedi ve soluğu salonda aldı. Burnundan kan boşalan adamı görünce yere yığılacaktı az kalsın.
"Eren Bey? Ağabey sen ne yaptın? Buz getireyim hemen."
"Eren mi? Eren Sever mi? Reyhan'ın patronu olan hani?"
"Reyhan'ın tabiriyle az patron, evet o benim."
Erhan şimdi daha da dellendi. Onun geri geri gitmesine sebebiyet verip üstüne yürürken kanepeye çarpan baldırlarıyla oraya oturmasını sağladı. Patron ayağına kız kardeşini her neye zorluyorsa şimdi son bulacaktı. Yumruğuna karşılık vermeyerek açıklamaya yeltenmesi kötü niyeti olmadığını doğrulayarak canını biraz sıksa da neyse ki bu his çabuk geçti. Boy avantajıyla adamın üstüne eğildiğinde Reyhan mutfaktan buz alıp gelmiş ve çemkirmeye başlamıştı.
"Çekilsene adamın tepesinden, sana bakacağım diye kanlar boğazında boğulmasına neden olacak. Başını öne eğ Eren. Acıyor mu?"
"Ben çıkayım, soyunsun sen muayene et herifi. Eren ne alaka hem? Beydi az önce."
"Bu evde öyle anlaştık. Gerçi ufak bazı pürüzler çıktı haklısın ağabey. Eren Bey iyi misiniz?"
Reyhan, bu ev demese miydin? Daha önce de gelmişim gibi oldu. Gelmiştim zaten, of.
"Çorba kaynamıştır."
Eren, aklı yem olarak kullandığı çorbayla onun daha önce bu evde bulunduğunu çakmamamasını umduğu Erhan'da, gönlü Reyhan'da ama en çok da çıkan pürüzlerin asıl sorumlusu olduğunun bilincinde yerinden kımıldamadan başını öne eğdi. Reyhan'ın uzattığı buzu yaraya tuttu.
"Gördüm, kaynamadan kapattım buz alırken. İyice bastırın şişen yere." Elini çektiğinde gördüğü manzara dehşet vericiydi. Ağabeyinin kara kuşak karate kid olması Eren'in biçimli burnuna iyi gelmemişti. Hırsla döndü Erhan'a. "Güzelim burun kemeri yarılmış, nasıl vurursun ya sen benim misafirime?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Benim Hamurumda Var (RAFLARDA 🧡)
General FictionReyhan hayalindeki meslek olan aşçılığı yapmak için ailesiyle seçtiği bölümü birincilikle bitirmek zorundaydı. Olmak istediği şehirde en ünlü mimarlık firmasından teklif alabilmesi buna bağlıydı. Bitirdi de. İstanbul'a gitmek için daha önce hiç bin...