"Ben de öyle dedim, her şeyin zamanı var Eren dedim. Zaten bir şey yapmak istediğinden değil, resimleri yapmış. Onlara baktık. Bir de işte lunaparkta çok eğlend... Hiç mi hiç güzel vakit geçirmedim. Anne ne yemek var? Ben akşam yemeği yemeyi unuttum. Şuna bak ya, aç bırakmış beni resmen. Gerçi siz olmadan boğazımdan geçmezdi. İçli köfteleri bitirmediniz, değil mi? İsteyen var mı? Serhan abimler gitmiş bile. Sizin yarın uçak kaçtaydı? Anne tamam ben hallediyorum, çıkar mısın küçücük mutfağımdan? Hi, sen benim sarı ranger desenli önlüğümü mü taktın?"
Erhan, yumruğunu ağzına sokmuş gülmemek adına garip homurtular çıkarırken en sonunda patladı.
"Ahahahahahaah! Üçümüzle büyüdü diye konuşamaz hiç kimse bu kadar. Üzerinde özel deney falan yapıyorlar da bizim mi haberimiz yok acaba? Bak hala devam ediyor. Baba sence de Eren Reyhan'dan vazgeçmesin diye fakir doyurmamız gerekmez mi?"
Babası bu münasebetsiz yorum karşısında sert tutumunu daha fazla sürdüremedi ve çaktırmadan gülümsedi. Eren vazgeçmesin diye değil, Reyhan vazgeçsin diye dua ederdi edecekse ama kızını dinleyen, onu güldüren her kim olursa kollarını ardına kadar açacağını biliyordu.
Feryal Hanım, olacak iş değil sarı rangerlı önlüğü takmak...😂💛🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Benim Hamurumda Var (RAFLARDA 🧡)
Fiction généraleReyhan hayalindeki meslek olan aşçılığı yapmak için ailesiyle seçtiği bölümü birincilikle bitirmek zorundaydı. Olmak istediği şehirde en ünlü mimarlık firmasından teklif alabilmesi buna bağlıydı. Bitirdi de. İstanbul'a gitmek için daha önce hiç bin...