BÖLÜM : 1

266 32 31
                                    

"Şehir karıştı! Her tarafta insanlar birbirine saldırıyor. Kan kusma ve böbrek patlamaları yaşanıyor. Doktorlar hayli şaşırmış durumda! Şimdilik ne olduğu bilinmiyor ama bir an önce bulunsa iyi olur." dedi haber spikeri. Ardından reklamlar çıktı. Ama kimse izleyemeyecek kadar meşguldü.

Seowon, yavaş yavaş düzene giren hastanenin sakinliğiyle derin bir nefes aldı. İnsanlar anonslara zar zor uymuştu.

Seowon, masasından kalktı ve camının önüne geçti. Her zaman sakin olan şehir, şimdi karmaşa içindeydi. Çok fazla hasta, hastaneye akın ediyordu ve doktorlar karınca gibi çalışıyordu. Hastanenin çıkışında, polis ve güvenliklerin insanları zaptetmeye çalışmakarı gözden kaçmıyordu.

Ameliyata aldıkları hasta, patlayarak ölmüştü. Evet, bu çok garipti ama o kadar kan kusduğu, gözleri aktığı ve damarlarının belirginleştiğinden sonra yaşaması beklenemezdi zaten.

Seowon, kafasını salladı ve masasından hastalığın sebepleri ile belirtilerinin olduğu dosyasını aldı. Doktorların toplanacağı konferans salonunda anlatacaktı.

Dışarı çıktığında, iki saat öncekinden daha az bir karmaşa vardı. Asansöre bindi ve on ikinci kata bastı. Çok geçmeden asansör kapıları açıldı ve Seowon, sağlık çalışanlarının olduğu konferansa girdi. Etraftaki uğultular kesildi. Seowon, sahneye çıktı ve mikrofona işaret parmağını içeri doğru kırarak, hafifçe vurdu. Ardından elindeki dosyanın ilk sayfasını açtı ve sesini kontrol edip, okumaya başladı.

"Biliyorum, hepiniz merak ediyorsunuz. Özellikle gündem sizi korkutuyor." dedi Seowon. Chen, Minji ve So-ra herkesten daha dikkatli dinliyordu. "Gündemden dolayı fazla korkmamanızı öneririm. Hastalığın şuanlık nedeni ve ismi bilinmiyor. Ama belirtileri; idrar zorluğu, baş dönmesi, halsizlik, yüksek ateş, mide bulantısı ve göz kararmasıdır. Hastalığın cinsi ve tedavisi için verdiğimiz testler, Güney Kore Sağlık ve Araştırma Merkezi'nde incelenecek. Test sonuçları bir saat içinde elimizde olacaktır.
Bu hastalık, kan kusmakdan başlayıp, göz akmasına kadar gidecektir. Damarların belirginleşmesi ve vücudun kasılması, ardından böbrek patlamasına kadar götürecektir. Karaciğerler işlevini kaybettiği için, pis kan ağız yoluyla dışarı atılır. Hastayla fazla temasta bulunması tehlikeli ve yasaktır. Aksi taktirde virüs... Bulaşıcı olabilir." dedi Seowon. Herkes birbirine korkuyla bakıyordu. Kaç gündür herkes aynı şikâyetle geliyordu. Ameliyata giren doktorlar da korku içerisindeydi.

"Birazdan sizlerden numune alınacak. Bir kişide bile pozitif çıkarsa, bu hepimiz için kötü olacaktır. Şimdilik birbirinizle dahi temasta bulunmayın ve kendinizi izole edin. Hastanemizin sağlık tulumları ve cerrahi maskelerini takınız. Hastaları muayene edin, belirtileri olanları yatışa alın. Bir saat sonra burada hepinizi görmek istiyorum. İzole olmuş bir şekilde bilgi aktarımı yapılacaktır." dedi Seowon ve teşekkür edip, sahneden indi.

So-ra, duydukları karşısında, herkes gibi şok olmuştu. Herkes kendi arasında konuşuyordu. Chen ve Minji, So-Ra'nın yanına geldiler.

"Efendim, neler oluyor? Kore için biyolojik bir saldırı mı?" diye sordu Chen. So-ra;
"Biliyorum, ama biyolojik bir saldırı olmasa bile, insanlığın sonuna kadar gidebilir." dedi. İki gençte kafalarını salladı.

So-ra, konferans salonundan çıktı ve başhekim Seowon'un odasına doğru gitti. Kapıyı tıklattı ve 'gel' komutunu aldıktan sonra içeriye girdi.

"Efendim, sizinle özel olarak bir konu hakkında görüşmek istedim." dedi So-ra, baş selamı vererek. Seowon, kafasını salladı ve "Tabi, dinliyorum." dedi sakince.

VİROLOJİ : COV-E9Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin