old memories

1.6K 185 105
                                    

Seungmin:

Odayı toplamayı bitirememiştim. Müzik dinlemeden toplayamıyordum ve işin amacından sapalı çok oluyordu.

Teyzem arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı.

Eve birinin girmiş olmasından dolayı beni yalnız bırakmak istemediği için gitmemekte ısrarcı olsa da, zar zor ikna etmiştim gitmesi için.

Gerçek bir olay yoktu ortada, öyle olsaydı en başından ben ısrarcı olurdum.

Sonuç olarak yarım saattir televizyonun siyah ekranıyla bakışıyordum.

Kapının çaldığını duyduğumda teyzemin bir şey unutmuş olabileceğini düşünüp hızla kapıya yöneldim.

Teyzem değildi gelen.

Hızlı yürüdüğüm için mi yoksa karşımda dikilen bedenden dolayı mı emin değildim fakat kalbim hızlı atmaya başladı.

O, nasıl desem, çok dağılmış gözüküyordu.

Gözleri yaşlarla dolmak üzereydi sanki.

Bir süre sadece durmakla yetindik.

Sonra yavaşça bana doğru hareket etmeye başladı. Ne yapacağımı bilemedim.

Heyecandan avuçlarımın içi terlemişti.

Çok yakınımdaydı. Yüzüne tekrardan bu kadar yakın olmak kalbimin boğazımda atmasına neden oldu.

O an aklımdan ne geçiyordu bilmiyordum. Sadece her şeyi boşver ne olacaksa olsun dedim.

Onun bir şey yapmasını beklemeden sağ elimi beline atıp dudaklarına yapıştım.

Kahretsin, çok özlemiştim.

O daha ne olduğunu çözemeden bedenini içeri çekip kapıyı kapattım. Tüm bunlar olurken dudaklarımız bir kere bile ayrılmamıştı.

Sırtı kapıya yaslanmıştı, gözlerimi kapatmıştım. Hyunjin'in karşılık vermesini istiyordum.

Ve o anda, sanki beni duymuş gibi ağzını açmış ve dillerimizin buluşmasını sağlamıştı.

Soğuk ellerini yanaklarımda hissettiğimde titredim.

Ufak bir hareketlilik oluştu ve sırtımın kapıya değdiğini hissettim. Yerlerimizi değiştirmişti.

Karşılık vereceğini hiç düşünmemiştim. Beni iter ve hesap sorar sanmıştım.

Ama şu anda o tüm bu düşündüğüm şeylerin aksine hakimiyeti eline almış alt dudağıma dişlerini değdiriyordu.

Bunca zaman nasıl dayandığımı bilmiyordum.

Son kez öpmüş ve vücudunu geri çekmeden dudaklarımızı ayırmıştı.

Bedenlerimiz arasında neredeyse hiç mesafe yoktu, alınlarımız birbirine değiyordu.

"Seungmin..."

Gözlerimi araladım. Onun gözleri hala kapalıydı.

"Hiçbir şey deme, lütfen."

café • hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin