clumsy

1.9K 213 37
                                    

Seungmin:

Yorucu geçen okul bitmiş, hafta sonuna girmiştik.

Okuduğum okul teyzemin evine yakın olduğu için onda kalıyordum.

Tek başına yaşadığı için beni sorun etmemişti.

Gözlerim kendiliğinden açıldığında saate baktım.

Bugün nedense hafta içiymiş gibi erken kalkmıştım.

Teyzemin kafeye uğrayacağını bildiğim için üzerimi giyinip teyzemin peşinden evden çıktım.

Ona defalarca söylememe rağmen o çocuğu işten çıkarmamıştı.

Bugün tekrar şansımı denemek istiyordum. Kabul edene kadar durmayacaktım.

Arabayı çalıştırdığında yolcu koltuğuna yerleştim.

"Bu saatte kafede ne yapacaksın ki? Gidip uyusana."

Teyzem yola bakıp araba olup olmadığını kontrol ederken bir yandan da konuşmuştu.

"Çok geç artık teyzecim, sürmeye devam et sen."

Yapmacık bir gülümsemeyle konuştuğumda onu sinir ettiğimi biliyordum.

Kafeye girdiğimizde hala onu ikna etmeye çalışıyordum.

Kahve makinesindeki kahveyi taşıran Jeongin'i gösterip konuştum.
"Kahve yapmayı bile beceremiyor teyze, hala nasıl çalıştırabiliyorsun onu?"

Bir şey demeyip gözlerini devirmekle yetişmişti.

Yalnızca personellerin girebildiği odaya ilerleyince peşinden gittim.

"Teyze bir dinle beni lütfen."

Üzerindeki trençkotu çıkarıp askılığa astı.

"Hayır dedim Seungmin. Onu işten çıkarmayacağım."

Ben onca lafı boşuna mu etmiştim yani.

Bu kadın beni deli edecekti en sonunda.

"İnsan yeğeninin istediğini yapmaz mı ya?"

Sitem ederek konuştuğumda nefesini dışarı verdi.

"Kafede eleman açığı varken bir de üstüne işini iyi yapan birini mi kovayım? Benden bunu yapmamı bekleme."

Kafayı yememe az kalmıştı. İşini iyi falan yaptığı yoktu. Sakarın tekiydi işte.

Ağzımı açıp itiraz edecektim ki eliyle durdurdu beni.

"Seungmin, daha fazla bir şey söyleme artık. Hiç modumda değilim zaten üzmek istemiyorum seni."

Elimle alnımı ovdum.

Keyfim iyice kaçmıştı. O çocuk burada olduğu sürece de yerine gelmeyecekti.

Bir şey söylemeden odadan çıktım.

Tezgahın yakınında oturan, benim yaşlarımda bir çocukla göz göze geldim.

Şuan sinirli olmasaydım ona biraz daha bakabilirdim fakat kafeden çıkmayı tercih ettim.

En iyisi biraz deniz havası almaktı.

Deniz.

Aklıma gelen kişiyle burukça gülümsedim.

Gözlerim dolacak gibi olduğunda hızlıca kafamı iki yana salladım.

Ağlamayacaktım.

Kulaklıklarımı yanıma almış olmam işime gelmişti.

Winter Aid - The Night Is An Ocean.

Bu şarkıyı çok seviyordum.

Sesini biraz daha açıp sahile doğru yürümeye başladım.

café • hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin