pride | vjoy

~eight~

Medyada Joy'un sergilediği performans var. İyi okumalar❣️

Tarih: 31 aralık 2014
Yer: Gayo Daejejeon

Yıllar sonra ilk kez karşılaşacak iki insan için büyük gün gelmişti. Bts masasında yerini almıştı. 10 dk kadar sonra Red Velvet de gelmişti. Çocukların önünden eğilerek geçip yanlarındaki masaya oturdular. Taehyung özellikle Sooyoung'a bakarak eğilmişti ama o kendisine bakmıyordu. Morali bozulmuştu. Kendi kendine yeni siyah saçların Sooyoung'a ne kadar yakıştığını düşündü.

Genç adam program boyunca bir kere olsun onunla göz göze gelmek istemişti. Ama kız bakmıyordu.

Sanatçılar tek tek sahneye çıkıp performans sergilerken her iki grup da kendi içinde eğleniyordu. Bangtan sahneye çıktığında Sooyoung geriye yaslanıp gülümseyerek onları izledi.
Seulgi'nin içinden çıkan fangirl Sooyoung'un gülmesine sebep oluyordu.

Bangtan hala sahnedeyken bir görevli Sooyoung'a artık gelmesi için haber verdi. 2 idol arkadaşıyla beraber özel sahne hazırlamışlardı ve bangtandan sonra sıra onlara gelecekti. Bu yüzden mikrofon vs işlerini hallettiler.

Bangtan sahneden inerken Sooyoung da oraya doğru yürüyordu. Taehyung'un geldiğini görünce kafasını yere eğdi. Taehyung böyle bir fırsatı bi daha bulamam diye düşünüp kızın kulağına 'fazla güzelsin' diye fısıldadı. Sooyoung geçen onca zamana rağmen hala o çocuğun kendisini heyecanlandırabilmesine sinir oldu. Böyle bir şey yaşanmadı diyerek kendini kandırdı..

Sooyoung performansını sergilerken Taehyung soyunma odasındaki televizyondan canlı olarak seyrediyordu. Şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. Diğerleri kıyafetlerini giyinmişken o hala gözünü kırpmadan izliyordu. Jimin'in sarsmasıyla kendine geldi.

"Hadi hızlı ol, seni mi bekleyeceğiz?"
"Tamam tamam bitmek üzeredir zaten siz gidin geliyorum."

Jimin ekrana bir bakış attıktan sonra gülümseyerek çıktı odadan. Performans bitince kapıya yaklaştı ve ayak seslerini dinledi Taehyung. Koridoru kontrol edip kimsenin olmadığından emin olunca çıktı. Kapısında Red Velvet yazan odaya girdi.

Sooyoung ayakkabısını çıkarmaya çalışıyordu. Açılan kapı sesiyle kafasını kaldırdı. Şaşkınlıkla ayağa kalkıp ona doğru yürüdü.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Bir gören olacak. Dışarı çık."
"Sakin ol kimse görmedi."
"Kapıyı bile çalmadın ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Gerçekten tek derdimiz kapıyı çalmamam mı?"

Bıkmış bir ifadeyle Taehyung'a bakarken konuştu Sooyoung.

"Ne istiyorsun yine?"
"Konuşmak istiyorum."
"Konuşacak bir şey mi var?"
"Aylardır mesajlarıma cevap vermiyorsun. Bana başka çare bırakmadın ayağına kadar gelmek zorunda kaldım."

Tüm odayı Sooyoung'un kahkahası doldurmuştu.

"Mesaj atma o zaman. Sana dedim yazma diye. Dinlemedin."
"Beni affetmen için ne yapmam gerekiyor? Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum, yardım et bana. Şunu yap de yapayım Sooyoung."
"İnan bana ben de seni nasıl affedeceğimi bilmiyorum."

Taehyung saçlarını geriye attı ve kıza yaklaştı. Omuzlarından tutarken konuştu.

"Sooyoung... Kırgınsın biliyorum, senin canın yandığı için benim ki de yansın istiyorum. Bağır çağır, o günlerin acısını çıkartırcasına, bütün nefretini kus istiyorum. Ama sen beni görmezden geliyorsun. Yapma, lütfen..."

Sooyoung bir adım geri gidince Taehyung'un elleri aşağıya düşmüştü. Gözlerinin dolduğunu belli etmemek için başını eğdi genç kız.