"Odayı acı ile aydınlatabilseydik,
şüphesiz çok ihtişamlı bir ateş olurduk."
-Ada Limon, Bright Dead Things
Sonsuza kadar beraber kalacaklarından adları kadar emin olan Jimin ve Jungkook New York City'ye taşınıp evlendiklerinde sadece 18 yaşındalard...
Jeongguk sessizce homurdanıp bu kadar uzun süreliğine hareketsiz kaldığı için sabırsızlanmaya başladığını farketti. Sandalyenin üzerindeki oturuşunu düzelttikten sonra emire itaat edip Hoseok’un parmaklarının saçlarını şekillendirmesine izin verdi.
Bu konuşmayı her gün defalarca izliyordu. Hoseok’u bir çok kez başka mankenleri hazırlarken, yüzlerini makyaj ile süslerken ve saçlarını görkemli şekillere sokarken izlemişti, ama asla deney kişisi kendi olmamıştı. Mankenlerin buna her zaman defalarca nasıl dayandıklarını anlayamıyordu.
Hoseok onu o gece olacak olan gala için hazırlıyordu, her sene Saint Laurent tarafından düzenlenirdi bu ve bu yüzden Jeongguk’un en iyi haliyle oraya gitmesi için uğraşıyordu.
Hoseok önce elmacık kemiklerine, sonra da göz altlarına ‘kapatıcı’ adında bir şeyi, tenine de işlesin diye pudra sürdükten sonra bir adım geriye atıp mutlulukla el çırptı.
“Bitti!” diye duyurdu ve mutlulukla Jeongguk'un sandalyesini aynaya çevirdi. "Tatlım, çok iyi görünüyorsun! Makyaj ile ne kadar çok şey yapılıyor, ne kadar hoş göründüğüne bir baksana!"
Gözlerini yavaşça aralayan Jeongguk aynadaki kendi yansımasına baktığında nefesini tuttu. Aydın ışığın altında yüz hatları iyice ortaya çıkmıştı. Photoshop ile kusursuzlaştırılmış gibi. Şık ve düzgün duruyordu, Saint Laurent'un sonbahar koleksiyonundan kıyafetlere kuşanmıştı. Büzgülü beyaz bir gömlek ve kenarları altın renginde süslerle süslenmiş siyah bir ceket giyiniyordu. Namjoon kıyafetlerle ve Hoseok da makyaj ve saçlarla harika bir iş çıkarmışlardı.
Smokey eye makyajı ile gözleri belirginleşmişti ve dudaklarında 'doğal rengine benzeyen ama daha iyi olan' bir ruj vardı.
"Hyung, saçlar…" Ellerini dalgalı saçlarından geçirirken Jeongguk derin bir nefes aldı. "Çok iyi duruyorlar."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hoseok anında uzanıp eline vurmuştu. "Dur, bozacaksın!" diye sızlandı ve duraksadı. "Bunu daha sık yapmalısın. Sana çok yakışıyor. Sana sonra nasıl yapıldığını öğretirim."
Hyung'unun çıkardığı işi bozmak istemediği için ellerini geri çekti Jeongguk. İçten bir gülümsemeyle sandalyesinden kalktı ve Hoseok'a sarıldı.
"Teşekkür ederim hyung. Sayende iyi görünüyorum."
Hoseok güldü. "Bir şey değil, yakışıklı." Kollarını Jeongguk'un etrafında sıkılaştırıp geri bıraktı, önünden itip kendini hazırlamaya koyuldu.
Jeongguk sonra Namjoon'un yanına yürüdü. Namjoon gömleğinin düğmelerini ilikleyip düzgünce pantalonunun içine veriyordu. Genç erkeğin kendine doğru yaklaştığını fark ettiğinde onu içten bir gülümsemeyle karşıladı.