Bölüm 2

3 0 0
                                    

Uçaktaki kısa tanışmamız, kısa samimi zamanlarımız, kısa tartışmamız ve kısa beyin fırtınamızın ardından 10 saat geçmiş, uçak inmiş, pasaporttan sağ sağlim geçmiş, valizleri almış, otoparka doğru ilerliyorduk.

Planımız şöyleydi; ben kendi evime çıkana kadar nehirde kalacaktım iş içinde çevresinin çok geniş olduğunu ve hatta bahsettiği aşçı arkadaşıyla görüşebileceğini ama şuanda Amerika'da olduğunu yakın zamanda geleceğini söyledi ilk başta bunu reddettim ama ısrarından dolayı ve ufak tehditlerinden dolayı kabul ettim. Şimdi onun arabasına doğru ilerliyorduk onun valizi yoktu bir el valizi vardı ama benim eşyalarım sağ olsun bütün bagajı doldurmuştu. 

Bu arada bizim uçak Seul yani başkente indi onun evi Seul'den 3 saat uzaklıktaki Gwangju şehrinde burası için Türkiye'nin Ankara'ası diyebiliriz. 

"Acıkmış olmalısın dilersen yola çıkmadan önce bir şeyler yiyelim"

"Olur benim için fark etmez"

Ardından arabayı çalıştırdı ve havalananından çıktık ve yemek yiyeceğimiz yere doğru gitmeye başladık . Geldiğimiz yer baya farklıydı bizim restaurantlara göre. Burada yere oturuyordunuz yaşlıca bir kadın bize bir yer gösterdi ve menü dağıttı maalesef menü tamamen Korece'ydi anlamaz bir şekilde kafamı Nehir'e çevirdim. 

"Dilersen öğleni bir çorba ile geçiştirelim akşam bizim oralarda yeriz."

"Olur"

"Herhangi bir ayırt ettiğin yiyecek var mı?"

" Yok hayır buraya keşfe geldim kafana göre takıl." 

Ardından kadına seslendi ve siparişleri verdi. Kısa bir süre sonra genç bir adam masamıza bir sürü çeşit tabak koydu. Bunlar çok pahalı gelecek olmalı. İç sesimi duyar gibi bana seslendi,

"Merak etme Kore de bunlar ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bu tarz gittiğin restaurantların hemen hemen hepsinde olur."

"Hmm.. Anlıyorum bizim balık restaurantlarındaki mezeler gibi."

"Aynen, öyle de diyebiliriz. Bunun genel adı burada banchan deniyor. Birde pilav getiriyorlar yanına."

Bu konuşmadan sonra bütün yemekler masaya geldi 

"Söylediğim çorbanın adı galbi-tang . Sığır eti ve kemiği ile yapılan sebzeli bir çorba. Pilav hakkında uyarmalıyım Türk pilavları gibi değil tatsız tuzsuz ve lapadır burada çok tüketildiği için kalorisiz oluyor." 

"Bunu araştırmalarım sırasında okumuştum." 

Anlatım bittikten sonra teker teker bütün yemekleri tattım gerçekten de farklı bir tat anlayışları vardı ama bunu sevmiştim. 

"Bana Hint mutfağını andırıyor." dedim 

"Evet baharat konusunda Koreliler de bolcana kullanıyor."

Yemeklerimizi bitirdik ve hesabı ödedikten sonra yolculuğa devam ettik 3 saat sürecek yolculuğun yarısını geçmiştik ve bir benzin molası vermeye kara verdik o sırada ben tuvalete gittim tuvaletten çıktığımda o da marketten çıkmış arabaya doğru gidiyordu beni gördü 

"Ehliyetin var mı?" 

"Evet neden?"

 "Acaba buradan sonrasını gider misin diyecektim. Benim biraz uykum geldi de uçakta pek uyuyamadım."

"Bilemedim şimdi.." 

"Merak etme yollar bundan sonra düz şehre gelince ben yine devralırım." 

Biz Ayrı Kültürlerin AşçılarıyızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin