Psycho Dark "YABANCI"~(STONY)

BÖLÜM 4~ARTIK BENİMSİN MELEĞİM

Bu bölüm "One Shot is Coming" hikayemdeki "Yabancı" adlı bölümde yılbaşı gecesinde yaşadıkları birliktelikten hemen sonraki gün. Normalde geçiştirmiştim. Ama şimdi sevgili olma seviyesine kadar nasıl geldiklerini, Steve'in onu tanıyıp nasıl aşık olduğunu yazdım.

Dikkat!
(+18)

Medyaya favori şarkılarımdan birini koydum. Belki beğenirsiniz.

İyi okumalar.

Kısa bir hatırlatma: "Steve yılbaşı gecesi için bir davete giderken arabasının önüne atlayan Tony onu kandırıp, bayıltarak kaçırmış ve izbe yuvasına götürüp onu yatağa zincirleyerek sahip olmuştu.Herşey bittikten sonra Tony ölmeye razıydı. Ama Steve'in ılımlı yaklaşımı bundan vazgeçirmişti. Şimdilik..."

&

Steve burnuna gelen gül kokularıyla uyandı. Kımıldayınca bileklerinin boruya bağlı olduğu zincirler tıngırdadı. Tek bir lambanın aydınlattığı loş odanın tavanına bakarak dün gece neler olduğunu düşününce yüzünün kızarmasına neden olan anılar aklına üşüştü.

Dün gece yeni yıla bir erkekle sevişerek girmişti. Birçok kadınla yatmış bir playboy olarak dün gece kendisine tecavüz etmek isteyen erkeğe teslim olmuş, üstelik bir de bu sevişmeden zevk almıştı. Aklı yerinde miydi acaba?

Asıl tuhaf olan içinin titremesine sebep olan o kahverengi gözler tanıdık gelmişti. Sanki onunla daha önceden tanışmıştı. Ama nerde olduğunu çıkaramadı.

Aynı pozisyonda yatmaktan hem sıkılmıştı, hem de vücudundaki birçok yer tutulmuştu. Burdan kalkıp biraz hareket etmeye ihtiyacı vardı.

Yastıktaki kırmızı güllerin taç yapraklarını yeni fark etti. Başını kaldırıp yatağa baktı. Üzerine örtülmüş örtünün üstü de aynı durumdaydı. Tony sadece adam kaçıran bir tecavüzcü değildi. Aynı zamanda romantik birisi olmalıydı.

Dudakları ondan bağımsız bir şekilde yukarıya kıvrıldı. Bunu fark eder etmez ciddileşti. Hemen de liseli kızlar gibi küçük bir romantik jeste boyun mu eğecekti? Adam hayatında ne yaşamış olursa olsun bunu yapmaya hakkı yoktu. Bu bir suçtu.

O bunları düşünürken kapı açıldı. Steve bakışlarını kapıya yöneltti. Kendisini kaçırıp sahip olan adam elinde yiyecek tepsisiyle içeriye girdi.

"Günaydın meleğim. Açsındır. Sana yemek getirdim. Hepsini kendi ellerimle yaptım."

Tony yatağın yanına oturup onun yastığını biraz dikleştirerek başını yükseltti. Tepsiyi kendi kucağına alıp "Sana ellerimle yedireceğim." dedi.

Steve, dün geceki olay sanki normal birşeymiş gibi davranan adama sessizce baktı.

Tony pişirmiş olduğu krepten bıçakla bir lokma kesti ve Steve'in ağzına doğru uzattı. Krebin nefis kokusu burnuna gelen Steve bunu reddetmedi ve ağzını açtı.

Tony yiyeceği ağzına yerleştirirken dudaklarından bakışlarını çekemedi. Dün gece o dudakları defalarca öpmüştü. O da karşılık vermişti. Onu yeniden öpmek, yeniden ona sahip olmak, yeniden içine girip mutluluğu hissetmek istiyordu.