5.Bölüm

36 4 2
                                    

"Bilseydim,beni sevdiğini;ben bunları yapmaz idim."

Bir kaç dakika sonra okula varmıştık.Ama ilginç bir şeyler oluyordu okulun önünde.Sanki bizim gelmemizi bekliyormuş gibi biz bahçeye girdiğimizde direkt olarak benim arabanın önüne atladılar.Tabii biz bir şaşırdıktan sonra Kumsal arabadan dışarı çıkarak;kızmaya bağırmaya başladı.

-Hey..Siz ne oluyor burada neyin kafasındasınız siz? Manyak mısınız lan siz?

Hiç gecikmeden Kumsal'a cevap geldi;

-Sana ne? Bizim işimiz Burak ile.Çekil yolumuzdan.

Kumsal,inat ediyor sözlerini dinlemiyordu adamların.En sonunda sabredemedim ben çıktım arabanın içinden;

-Alo..Hişt! Sen.. Bırakın kızı,kıza kızmayın.Sizin derdiniz benle herhalde.Söyleyin bakalım derdinizi.

Aralarından mavi şapkalı,tam bir keko gibi giyinen bir çocuk bana öfke ve sinir ile cevap verdi;

-Burak,sen herhalde bizim hocanın arkasından bir şeyler demişsin.Ha,bir de şikayet etmişsiniz.Oğlum yakışıyor mu? Koskoca hocayı şikayet etmek,az büyüyün de kendi işinizi kendiniz halledin.

Bunlar söylendikten bende bir öfke patlaması oluştuktan hemen sonra dışarı yansıyacağı zaman;

-Lan,siz kime büyüyün diyorsunuz.Siz ilk önce kendi davranışlarınıza ve de tipinize bakın,işe yaramazlar!

-Bi dakika bi dakika, ne varmış bizim tipimizde?

-Ne mi var? Haylazlıktan tutun,psikopatlığın bıraktığı izlere kadar her ... var.

-Hm..Öyle diyorsun yani..Ben sana şimdi gösteririm.

Bu, bunları söylerken benim arkasında duran Demir hocaya çarptı.Dönek adam bu kekonun arkasına geçmiş bizim tartışmamıza kem gözlerle bakıyor idi.Fazla geçmeden çocuk cebinden bir çakı çıkartarak bana doğru tuttu.

-Gel bakayım şimdi.Sen mi yamansın ben mi?

-Gel gel gör belanı...Senden mi korkacağım.O elindeki saçma sapan aletten he? Adam olan bilek gücüne güvenir.Ama senin gibi torpille adam olmuşlar anca ya bellerinde ya da ayak bileklerinde bu zıkkım ile gezinirler ortalıkta.Çünkü ... korkuları çoktur.Ve de o ellerindekiler ve bellerindekiler olmaza hiç bir ... yapamazlar.

Çocuk bu dediklerimden sonra yüzü bir kızarmış,kaşları çatmış gözleri hortlak gibi çıkmış bana bakıyordu.Ve konuşmaya başladı işe yaramaz;

-Sen..Senin adını unutmayacağım Burak.Şimdi gidiyoruz ama daha sonra tekrar geleceğiz.Kork bizden!

-Haha..Çok korktum(?).

Çocuk gitmeden önce Demir denen o döneğe, ifade verir gibi;

-Demir hoca,şimdilik bu kadar korkutma yeter bunlara.Gerisini sen halledersin.Bir şey olursa bizi çağırırsın.

-Tamam,çocuklar.Alın şu parayı.Haydi gidin.

Çocuk ile Demir denen it,bu konuşmalarını yaptıktan sonra,bana yan yan bakarak üniversiteye doğru yürüyordu.İçeri girdikten sonra bende Kumsal'a döndüm ve;

-Kumsal,saat kaç kanki?

Hala şoktan çıkamamıştı.O yüzden biraz geç duydu beni;

-He..He..Burak,hemen bakıyorum..Saat; çok geç.Geç kaldık ilk derse.Acele etmemiz lazım.

-Tamam..Tamam acele, hadi..

Acele ile okula doğru koştuk.Okula girdiğimizde,ikinci derse başlamaya iki dakika kadar bir süre kalmış idi.Ben bu iki dakikayı yine yolda geçirerek ikinci derse de girdim,zamanında.Ders; Ekonomi idi.Benim de sayısalım berbat olduğu için dersi fazla önemsemeden geçirerek bir günün daha sonuna gelmiştik.Artık çıkma vakti geldiğinde;en son ben çıktım yine.Her zamanki gibi Kumsal çıkış kapısının hemen dibinde beni bekliyordu.Şakalaşalım biraz dedim;

İhanetin SezilişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin