Mail Box | yoonseok

sixth-Again?

Seokjin söylediği şeye gülerken, Taehyung ise gittikçe daha utanıyor, ve buradan bir an önce gitmek istiyordu.

"Kaç yaşındasın Taehyung?"

Kendisine gelen soru ile Seokjin'e bakan Taehyung onu güzel gülümsemesiyle cevapladı,

"21 yaşındayım. Siz?"

"Bana siz diye hitap etmene gerek yok Taehyung, hyung desen yeterli olacak çünkü 25 yaşındayım."

"Peki hyung."

Yoongi, aklına annesinin gönderdiği mektubun gelmesiyle bir an önce eve gitmek istediğini fark etti. Annesinin mektubunu okumak ve ona bu istekle cevap yazmak istiyordu. Ayağa kalktı ve kahveler için teşekkür ettikten sonra isteğini dile getirmek için ayağa kalktı,

"Beni evine kabul ettiğin için tekrardan teşekkür ederim ederim Seokjin. Ama benim artık eve dönmem gerekiyor, biraz işim var."

"Rica ederim Yoongi. Peki o zaman ben seni yolcu edeyim. Taehyung, sen kal istiyorsan."

"Zahmet vermiş olmayayım hyung."

Her ne kadar buradan gitmek istese de, iç sesi ona burada kalmasını söylüyordu. Ve o, iç sesini dinlemeyi tercih etti.

"Saçmalama Taehyung. Yeni tanışmış hatta tanışmamış bile olabiliriz ama kalırsan tanışırız."

"Tamam hyung."

Seokjin'in dediğini tam olarak anlayamayan Taehyung nedense onun teklifini kabul etmişti. Canı sıkılıyordu.

"Ben gideyim o halde. Taehyung, anahtarımı alabilir miyim?"

"Ah şey tabii hyung."

Yoongi yanına gelip anahtarı aldıktan sonra evden çıktı.

Seokjin Yoongi'yi yolcu ettikten sonra Taehyung'a döndü ve kendi aralarında bir sohbet başlattı.

--------------------------------------------------------------

Yoongi, kapıyı açıp içeriye geçti cebindeki mektubu açarak. Salondaki koltuklardan birine oturdu. Mektubu açtı ve okumaya başladı;

"Sevgili Yoongi,

Bu mektubun anneciğinden geldiğini sanarak seni umutlandırdığım için üzgünüm bebeğim. Yakın zamanda karşına çıkmayı bekliyorum, nasıl ve nerede olacağına dair planlarım hâlâ sürüyor. Umarım sen de en az benim kadar heyecanlısındır benim minik bebeğim. Şimdilik kendine iyi bak, sonra ben sana çok iyi bakacağım;)"

Yoongi mutlulukla ve heyecanla açtığı mektubu, sinir ve hayal kırıklığıyla kapatırken; saat öğleden sonra altıyı geçiyordu. Kimdi bu sürekli kendisine bebeğim diye hitap eden kişi? Ve annesinden ona mektup geleceğini, adını nereden biliyordu. Ve bu belalı aptal şahıs neden sürekli onu rahatsız ediyordu? Sanırım başına yeni bir bela çıkmıştı. Umarım çabuk kurtulurdu bu beladan.

Kafası çok dağılmıştı. Annesini özlüyordu.

Devam edecek...

Bu bölümü biraz kısa tuttuğumu biliyorum, ama merak etmeyin. En kısa sürede yeni bölümü yazacağım.

Sizleri seviyorum.

Sopefull 💜