merhabaa,
buraya başlama tarihinizi yazabilirsiniz
iyi okumalar❤️
—Gerekli miktarı verdikten sonra inmiş ve benden hemen sonra hızla giden taksinin arkasından bir süre bakmıştım. Bahar ayının soğuk gecelerinden birini iliklerime kadar yaşıyordum. Esen rüzgarla birlikte tüm hava deri ceketimden geçip hücrelerimin en derinlerine nüfüz ederken, son derece rahatsız edici bir ürpertinin oluşmasına engel olamıyordum.
Gözlerimi, telefonuma atılan konumun sahibi olan mekana çevirdiğimde sağ ayağımın ucunu, tabanı arkada kalacak ve turuncu logosu gözükecek şekilde yere dayadım ve siyah Harley Davidson botlarımın ağırlığını bir kez daha hissettim.
01.19
Güzel.
Geç kalmış sayılmazdım. Belki şanslıysam, partinin en keyifli zamanına bile denk gelmiş olabilirdim.
Su birikintilerine özenle basmaya dikkat ederek girişe ulaştım ve kapıda bekleyen görevliye ismimi verdim. Ceketimin içine giymiş olduğum kırmızı Chicago Bulls forması yüzünden donuyordum ama bilirsiniz, bazı güzel şeyler fedakarlık isterdi.
Nihayet görevli geçmem için kenera çekildiğinde kendimi hızla içeriye atmış ve sıcak lakin bir o kadar yoğun ve boğuk havanın beni ısıtmasına izin vermiştim.
Neon sarı spotlu loş koridordan geçerken, en yakın arkadaşıma sevgilisi tarafından doğum günü düzenlemek için kiralanmış olan saray yavrusuna hayran kalmamak içten bile değildi.
Altın sarısı ve yaldızlarla süslenmiş duvarlar; beyaz ve siyah mermerlere eşlik ediyor, attığım her adımda müthiş bir şekilde zevk almama sebep oluyordu.
Takip ettiğim koridorun sonu, nihayet bahçeye ulaştığında partinin merkezine inmiş ve muhteşem kalabalığın gürültüsünün, havalı ve belki de birazcık ateşli sayılabilecek ama müzikten zerre anlamayan dj'in şarkılarına karıştığını görmüştüm.
Şöyle ki, partileri severdim. Arkadaşlarımla sohbet etmeyi, dans etmeyi ve belki de bir kaç kadeh tokuşturmayı değişebileceğim hiçbir şey yoktu. Tek başıma da, yanımda hiç kimse olmadan, kafamı dağıtmak amacıyla partilediğim zamanlar da bir hayli fazlaydı.
Çizimlerimi yanıma alır, defterime bir kaç bir şey karalar ve şarabımdan yudumlar alarak gecemi tamamlardım. Kimse komaya girmez, kavgalar çıkmaz, kızlar soyunmaz ve küfürler havada uçmazdı.
Kısacası, benim partilerimde aşırılıklar olmazdı. Sadelikten yana, zerafetin kölesiydim.
Ama şu an bulunduğum ortam, düşüncelerimden tamamen uzak bir eğlence anlayışının eseriydi ve bu durum tamamiyle bana acı veriyordu. Açık havada olmamıza rağmen belli yerlerden sabitlenmiş spot ışıkları gözüme giriyor ve ellerimi önüme siper ederek yürümemi sağlıyordu. Yüksek sesli müzikten dolayı başıma giren ağrıysa tam tamına bir felaketti. Ortama gireli belki de en fazla beş dakika olmuştu ama ben daha şimdiden kafamın derisine binlerce noktadan iğne batırılıyor gibi hissediyordum.
Daha fazla eziyet çekmemek adına, ortadaki havuzun kenarından, kalabalığı yararak dolandım ve bahçenin ön tarafına gelerek özel olarak tasarlanmış kış bahçesi kıvamında olan cam kapsüle yöneldim. Jimin'lerin olduğu kısım burasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shiraz | taekook
Fanfiction"Belki hemen şimdi mahzene ineriz ve hangi şarap tenime daha iyi gider bana gösterirsin." @ahtaepot