dolabımın başında dikilirken aklıma gelen şeyle ağzımdan "aaaa" gibi bir şeyler çıktı.
akşamki bara gitmek için hazırlanıyordum tamam hoşta daha on yedi yaşındaydım,nasıl içeri girebilecektim?
sönmüş bir heves ve düşmüş omuzlarla telefonuma ilerleyip elime aldım.
orta tuşa basarak telefonumu açtığım da önüme çıkan kilit ekranı fotoğrafıyla hafifçe güldüm ama bu eğlenen bir gülüş değildi.
siyah ekranın ortasında elindeki bıçağı kalbine saplamış bir sarışın kız vardı,bunu pinterestten bulmuştum.
whatsappa girdiğimde sabah kızlarla açmış olduğumuz gruba girdim.
•yunikorn•
s
siz; şimdi biz bara gitme planı yaptıkta
siz;şahsen ben on yedi yaşındayım
siz:nasıl girmemi düşünüyorsunuz
beril; bebeğim abim ve arkadaşları da gelecek
beril;onlar on sekiz oldukları için onlarla girebiliyoruz
siz;anladım, hazırlanmaya başlıyorum o zaman
beril;okeeeey
gruptan çıktığım da şerefsiz isimine takıldı gözüm,deli gibi son görülmesini merak ediyor yine kimlerle konuşuyorsun diye sormak istiyordum ama yapamazdım, şu anlık.
dolabın önüne tekrar geldiğim de iki ay önce aldığım ama hiç giymediğim elbiseye takıldı gözüm,askısından çıkarıp aldım.umarım içine girebilirim diye kendi kendime fısıldarken elimdekini inceledim,gayet idealdi.
sonunda hazırlanmamı bitirdiğim de aynada son kez kendime bakıp deri ceketimi ve içine telefonumu koyduğum çantamı alıp çıktım.
anahtarı alıp almadığı mı kontrol ettikten sonra kenardan önceden hazırladığım hafif topuklu ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
sakarlığımı göz önünde bulundurarak ikinci katta oturduğumuz için asla asansör kullanmayan ben asansöre bindim.
şimdi kesin ben merdivenlerden ineyim derken topuklularla yürüyemez,ayağımı burkar ve merdivenlerden yuvarlanarak olmayan bebeğimi falan düşürürdüm aman allah korusun.
giriş kata ulaştığım da tedirgin bir şekilde asansörden çıkıp bir kaç adım attıktan sonra kapının cam tarafından dışarıya bakmama kalmadan telefonuma beril'den 'seni bekliyoruuuuuz' diye bir mesaj geldi.
saçımın hafif dalgalarını biraz düzelttikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktım.
elimde olmadan da olsa utanıyordum çünkü böyle giyinip hazırlanmayalı uzun zaman olmuştu.
bir kaç adım atıp etrafıma baktığım da ilk olarak beril'i gördüm.arın'ın arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim kişiye fotoğrafını çektiriyordu.
yaklaşık beş adımdan sonra yanlarına ulaştığım da hala beni fark etmemeleri üzerine konuşmaya karar verdim.
"selam." ilk önce beril'in bakışları beni buldu,o beni incelerken ben de onu inceledim.gerçekten çok güzel görünüyordu ve bu içimde masum bir kıskançlık hissi uyandırdı.
"oha kızım,taş gibi olmuşsun." dediğinde hafif bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
ardından arın'ın bakışları da yanındaki arkadaşı ile bana çevrildiğinde;arın bir kaç saniye durduktan sonra benimle göz teması kurarak sıkıntılı bir şekilde tam anlayamasam da için de güzel kelimesinin bulunduğu kısa bir cümle kurdu.
beni güzel bulmadığını kendimce anladığım da arkamı dönerek koşa koşa eve gitmemek için zor tuttum kendimi ve beril'in açtığı kapıyla arabaya bindim.
herkes yerleştiğinde içim de engel olamadığım bir his beni şerefsiz'e yani deniz'e yazmaya zorluyordu.
sonunda pişman olacağımı bile bile yazmayı seçtim.whatsapp'a girip profiline tıkladığım da yine çevrimiçi olduğunu gördüm.
aniden gelen kıskançlık hissi ile sinirle klavyedeki harflere tıklamaya başladım.yine benim olmayanı kıskanıyorum ne de hoş.
siz;ne zaman baksam çevrimiçisin hayırdır,kızlarla olan randevularını mı düzenliyorsunuz?
ekranı bir kaç dakika bekledim ve sonunda bir mesaj sesi geldi.
bildirim sesim biraz değişik ve dikkat çekici olduğundan ayriyeten son ayar açık olduğundan arabadaki üç çift bakış bana yönelsede sakince telefonumun sesini kısarak mesaja tıkladım.
şerefsiz;hayırdır kıskandın mı :D
siz;sorma ne kıskandım,ne kıskandım
siz; dualarım kabul oldu da öldün sandım,ondan yazdım
siz; tüh,kabul olmamış bu beni çok üzdü
şerefsiz;ah bebeğim,bilmez miyim?
şerefsiz;bir şey soracağım
siz;he?
şerefsiz;beril ve arın ile nerden tanışıyorsun
siz;seni ne ilgilendirir deniz?
siz;tanıştık işte
şerefsiz;beni ilgilendirmiyor zaten
şerefsiz; nasıl bir anda arkadaş yapabildin merak ettim :D
siz; onların sizin gibi insani duyguları,hisleri ve empati yetenekleri alınmamış
siz;bu yüzden kolay oldu :D
"berfu!geldik diyorum duymuyor musun?"telaşla başımı kaldırdığımda elbiseme dikkat ederek arabadan çıktım.
arın yanıma geldiğinde ona döndüm.kolunu uzattığı zaman ilk başta anlamasamda beril'in dediği şey aklıma geldiğinde koluna girdim.
dışarıdan gördüğüm kadarıyla mekan hoş bir yere benziyordu,kolaylıkla içeriye girdiğimiz de bir kaç saniyelik arayıştan sonra gizem'in ve arın'ın diğer bi arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim kişinin oturduğu masaya doğru ilerledik.
masaya geçtiğimiz de tanışma ve selamlaşma faslından sonra içeceğimiz şeyler geldiğinde biraz da olsa bir şeyleri düşünmemeye çalışarak sohbete kulak asmaya çalıştım.
aradan geçen dakikalar sonra ortam baya bir kaynaşmış, koyu bir sohbete dalmış şekilde kahkahalar atıyorduk.
kafamı yavaşça yanımdaki arın'a doğru çevirdiğimde bana baktığını ve çok yakınımda olduğunu fark ettiğimde telaşla kafamı çevirdim.
arın'ın kulağıma dolan gülüşünün yanında gördüğüm kişiyle daha doğrusu kişilerle istemsiz bir şekilde ağzım aralandı.
bu nasıl olurdu?
*yazdığım en uzun bölüm olmakta umarım okurken sıkılmıyorsunuzdur,bilerek böyle sonlarla bitirmeye çalışıyorum.
*sizce gördüğü kişiler kim olabilir?
*ufak bir spoi;yeni karakterimiz geliyoooor
*öptüm bebişler,bb❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
berfu * texting
Tienerfictiegök'gözlüm:Cidden seni seveceğimi falan mı düşündün gök'gözlüm:O kilonla çirkin yusyuvarlak yüzünle etrafımda o kadar kız varken seni mi sevecektim gök'gözlüm:Git kendine kendin gibi birini bul gök'gözlüm:Bir daha bırak yanıma yaklaşmayı benimle göz...