Hey hey hey! Bölümlere gösterdiğiniz ilgi için çok minnettarım. Tarif edilemez duygular yaşıyorum çünkü bu kadar tahmin etmiyordum :") Yeniden çok teşekkürler. Oy verip, yorum yapmayı unutmayın. Yazdığınız her bir yorum bana çok çok heves veriyor :)
Haydi başlayalım o zaman!
•
K. : Nerede kaldınız?
Aren: Yoldayız, küçük bir sorun çıktı.
K. : Tamam bekliyoruz, acele edin.
K. : Bu arada o Sarp salağına söyle, onunla konuşacaklarım var.
K. : Görüşürüz.
Aren: Görüşürüz.
Herkes arabaya binmiş ve yola devam ediyorduk. Aren'in söylediklerini kafamda kurup anlamlar çıkarmaya çalışıyordum ama elimde yeterince bilgi olmadığı için hep tırmandığım dağdan geri düşüyordum. "Adını bilmeyen mi var..." Daha başkaları da mı vardı? Kaç kişilerdi ve ne iş çeviriyorlardı? İlk önce Sarp dalmıştı birden hayatıma, dakikalar içinde olanlar olmuştu. Şimdi ise Aren. Ve biz nereye gidiyorduk? Asıl önemli şey ise neden sorularımız her seferinde hiç aksamadan yanıtsız kalıyordu? Delirmek üzereydim. Kendi sorularımın arasında boğularak kendimin katili olacaktım ama buna izin veremezdim. Özellikle de yanıtsız sorularımı cevaplamadan hiçbir yere gitmeyecektim.
Sarp'ın alnına vurup çıkardığı şap sesiyle kendime geldim ve başımı onlara çevirdim. "Eğer bir daha hata yaparsan, seni sağa bırakmayacak biliyorsun değil mi dengesiz?" Aren hep böyle miydi gerçekten, hepsine sinir oluyordum. "Dalgınlığıma geldi oğlum, büyütülecek bir şey yok." Ellerini saçlarına daldırarak derin bir nefes verdi Sarp. "Ah evet, senin şu dalgınlıkların yüzünden az daha Giray yataklık olacaktı, çocuğu neden öyle bıraktın gittin o gün hâlâ anlamış değilim." Dedi Aren. İçimdeki çocuk defterini ve kalemini eline alıp yerinde düzleşti, elindeki defteri açtı. Küçük bir nokta çizdi ve yanına bir soru daha yazdı. Giray olayı neydi? Kapağını kapatıp aklına gelecek başka sorular için defteri yanı başına koydu.
"Daha kaç kere anlatacağım, odada çıkan yangında köşede bayılmış Giray ve ben de görmedim dışarı çıktı sandım, o yüzden koşarak evden ayrıldım işte." Suçluluk hissettiği belliydi, Aren'in amacını çözmeye çalışıyordum. "Salak herif, koca adamı nasıl göremezsin senden benden daha yapılı lan." Direksiyon tuttuğu ellerini sıkıyordu hâlâ etkisini anlatamamıştı demek ki. "Of oldu bitti işte, özür diledik bin kere." Camdan dışarıya çevirdi kafasını Sarp, mutsuzdu ve ben bu hâllerine şaşırıyordum çünkü bizimleyken hep neşeliydi. Acı çeken insanlar, her zaman umut dolu konuşmaya çalışırlar. Çünkü acı çekmenin nasıl bir his olduğunu en iyi onlar anlarlar.
"Özür dilemekle bitmiyor her şey Sarp." Başını çevirip uzunca bakmıştı Sarp'a. Gözleriyle o kadar şey ima etmişti ki Aren, olayın ne kadar derin olduğunu ben bile hissetmiştim. Özellikle de Aren için. Aren gibi biri için. "O çocuğu saatlerce orada bıraktın, bize bile söylemedin şerefsiz, ölecekti neredeyse." Sertçe el frenini çekmişti, resmen sökecek diye korkmuştum bir an. Camı sonuna kadar açıp, dışarıya bakarak sakinleşmeye çalışmıştı Aren. Etrafta hiçbir şey yoktu sadece dümdüz bir yolda gidiyorduk, ne ışık vardı ne de bina vardı. Sanki şehirler arası bir yol gibiydi sadece normal bir yola göre daha garip hissettiriyordu. "Bu konu hakkında ne kadar üzgün olduğumu bir sen bilirsin Aren. Her şey ters gitti o zaman ve ben de aptallık ettim. İsteyerek yapmam böyle bir şeyi. Kendine gel ve yola devam edelim." Elini Aren'in omzuna koyup hadi dercesine onu sarstı ve zorla gülümsedi. Aren, soğuk ifadesini bozmadan yola devam etti. "Eğer Giray'ın katili olsaydın, ben de senin katilin olurdum." Diyerek aralarındaki diyaloga noktayı koymuştu Aren.
![](https://img.wattpad.com/cover/217237034-288-k606252.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUN KANATLARI
Teenfikce[REST] Bir kız. Hayal dünyasında kurguladığı gibi bir hayat var olduğunu sanan, herkese safmış gibi davransa bile her şeyin farkında olan bir kız. Gerçeklerle yüzleşmekten yorulmuş fakat pes etmemiş, hayatının temelden değişeceğinin farkında olmayan...