~final part 2~

311 28 17
                                    

En son emreyle konuşmuştum ve ardından elisa'yı ayhanla bırakıp hızlıca çiftlik evine gelmiştim.
kalbim öyle bir çarpıyorduki, öylesine dünyam aydınlanmıştıki.
Sevgilim bulundu diye bağırmak geliyordu içimden

Bu düşünceler eşliğinde geldim, o anı yaşayacaktım işte, koşup boynuna atlayacaktım, kokusunu içime çekecektim...

"CANNN"
ışık hızında koşmuştum sanki, can da ayağa kalkmış kollarını iki yana açmış beni bekliyordu, kucağına atladım ve bir daha asla bırakmayacak gibi sarıldım, birde durduramadığım gözyaşlarım vardı tabi.

"Seni çok özledim sevgilim" dedi can saçlarımı okşarken.
"Seni çok özledim" dedim bende.
yaklaşık 10-15 dakika boyunca öylece sarıldık.
daha sonra ayrılıp gözlerine baktım, uzun zamandır bakamadığım o gözlerde kaybolmak istedim bir an.
"oturalım mı?" böylelikle can oturdu, bende kucağına oturup kafamı omzuna yasladım.

"Seni kaybetmek o kadar zorduki, her güne sensiz başlamak ıssız ve soğuk bir odada yapayalnız olmak, öylesine zorki" diyebildim ağlarken.
"Geçti sevgilim, herşey geçti, bundan sonra hep sımsıcak ve beraber olduğumuz yeni günlere uyanıcaz, kızımızla..."
ve yaklaşık kimsenin konuşmadığı 1 saatin ardından evimize geldik.
can içeri girer girmez elisa kucağına atladı ve öylesine anlamlı sarıldıki.
küçücük bir çocuk du bu kadar tekrar kaybetmekten korkarmışcasına sarılan.
"Kızımm, seni çok özledim biliyomusun" dedi can elisayı öperken,
"bende ösledim baba"
ve can kucağında elisayla birlikte koltuğa oturdu.

Bir omzunda elisa, bir omzunda ise ben vardım.
yani şuan içimde müthiş bir huzur vardı ki, asla ama asla bu huzurun kaybolmasını istemezdim.
bir süre sonra can beni hafifçe dürttü,
"Sevgilim, ben mirayı yatağına yatırıyorum, sende odamıza çık istersen"
kafamla onaylayıp odamıza doğru yol aldım,
bu arada can miray ismini bende elisa ismini seviyordum.
o yüzden elisa miray'dı adı.
odaya gelip üzerimi değiştim ve yatağa oturup canı bekledim.
konuşmamız gerekiyordu.

Daha sonra can gelip üzerini değişti yanıma oturdu.
"Anlat sevgilim" dedim
ve can da uzatmadan konuya girdi.
" kaza anında çok sert bir şekilde vücudumdan bir tarafımı çarptığımı hissettim sanem, ama asla neresi olduğunu anlayamadım,hissizleşmiştim sanki, tabi sonra her şey karardı.
Hastahanede gözümü açtım, ve bir doktor geldi, bana yürüyemeyeceğimi ve yaşamsal faaliyetlerimi geçici de olsa kullanamayacağımı söyledi.
O anda ne desem bilemedim, daha sonra seni sordum,
ve bana ne dendi biliyormusun,
'SANEM VE KIZIN ÖLDÜ'
beynimden vurulmuşa dönmüştüm sanki, o anda tamam dedim, benim hayatım burada bitti.
bulutla kalıyordum.
günler, haftalar, aylar geçti sizsiz.
ve ben tüm bu faaliyetlerimi geri kazandım, ama inanki sevinemiyordum, siz yoktunuz, cenazeniz bile yoktu.
Daha sonra birgün bulut bir hışım eve geldi, ne oldu dedim, oturup anlatmaya başladı.
Annen, baban, ablan, kısaca birkaç kişi hariç herkes bana, bize oyun oynamışlar.
sana can öldü demişler ve benim orada olduğumu biliyorlarmış, tabi birde sizin yaşadığınızı duyduğumdaki şok var.
sanada banada oyun oynamışlar meğer.
Bunları duyduktan sonra öfkemden yerimde duramaz hale geldim.
ve buluta onları bulacağım dedim.
bulut da bana, sizin evdeler, ama hemen karşılarına çıkma, ònce gözetle dedi.
bende birkaç hafta boyunca sizi izledim, seni izledim, beni öyle umutla arıyordunki.
ve sonunda da kavuştuk işte..."

Can sözlerini bitirdiğinde yenice şelale gibi ağladığımı fark etmiştim. ve öyle değişik duygular yaşıyordumki.
Ailemin bu kadar büyük bir ihaneti bize yapmasına aklım ermiyordu.
neden, neden soruyordum sürekli.

"Sanem, artık eski hayatımıza dönücez inan bana, mutlu ve huzurlu, kimsede engel olamayacak." dedi ve saçlarımdan öptü.
Yüzümü kaldırıp cana baktım, o kadar özlemiştimki onun kolları arasında olmayı.
Elimi yüzüne koydum ve uzun uzun beynime kazıdım yüzünü bir kez daha.
daha sonra ufak bir òpücük kondurdum.
"Seni çok ama çok seviyorum albatros"
"Seni çok ama çok seviyorum artemis..."

Artemis Ve Albartos⚡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin