~Ah güzel kız~

349 33 10
                                    

"Can'ım" diye mırıldandım uyandırmak için, bir yandan da sakallarını okşuyordum.
"Uyan hadi"
Gözünü açtı, birbirimize baktık, bakmaya hasret kaldığımız gözlerimize uzun uzun baktık.
Doğruldu ve bana sarıldı.
"iyimisin hayatım" dedim.

"çok iyiyim sanem. Senin yanında o kadar iyiyimki. Sizin öldüğünüz söylenince öldüm ben. Ve bir kez daha anladım, siz yoksanız, ben bir hiçim. Yemek yemek, uyumak, uyanmak, nefes almak bile anlamsızdı sizsiz geçen şu birkaç ay.
Ama size kavuştum ya, hayatın anlamı o kadar büyük ki benim için."

Gözümden birkaç damla düştü.
Elleriyle göz yaşlarımı silip alnımdan öptü.
"Şşş sanem divit, size gülmek yakışıyor"
Dedi yüzüne bir tebessüm kondurarak.
Güldüm ve ayağa kalktım. Artık bu felaketi unutup normal hayatıma geri dönmek istiyordum.
"O zaman can divit, güzel bir kahvaltıya ne dersin.
Şöyle sucuklu yumurta olanından"
"Off derim" dedi, gülerek mutfağa doğru ilerledim.

"ELİSA!"

Can'dan
5 dakika daha uyumak için geri yatmıştımki sanem'in sesiyle yerimden fırladım.
Yoksa miray'a birşeymi oldu.
Işık hızıyla salona yetiştiğimde bir oh çektim.
"Sanem ömrümden ömür gitti hayatım"
Dedim rahatlamışcasına.
"Can şuranı haline bak heryerde cam var" derken elisa cam olan yere ilerlemeye başladı.
Sanem bu tür anlarda panikten donup kaldığı için koşup elisa'yı kucakladım ve mama sandalyesine oturttum.

"Babacım noldu?" Dedim elisa'ya bakarak.
"Şuyu alcaktım düştü"
Elini ölüp saneme döndüm
"Birşey yok hayatım sakin ol"
"Ya o koskoca sürahi üstüne düşseydi can"
Elimle sanemi kendime çektim, kalp atışları çok hızlıydı
"Ama birşey olmadı birdahakine dibe koyarız elisa senden ister yada sen sehpaya küçük bir sulukla koy ordan içsin"

Sanem benden ayrılıp elisa'nın yanına gitti.
"Elisa ne işin vardı suyla ya üstüne düşseydi, bana haber verebilirdin."
Sanem bağırmasada elisa'nın gözleri dolmuştu, mama sandalyesinden alıp koltukta kucağına oturttu.

"Annecim ben senin için korktum ya sana birşey olsaydı.
Arada anneler de korkabilir ve böyle anlarda panik olabilirler sesim fazla çıktıysa özür dilerim" deyip öptü.
"Ben acıktım" elisanın lafıyla ikimizde kıkırdadık ve herkes işlerine döndü.
_
Sanem'den

"Sanem napıyosun?"
"Müzik dinliyorum"
"Ne dinliyosun bakayım" dedi ve kulaklığın birini kendi kulağına taktı.
Tuğkan-ah güzel kız
Dinliyordum.
Kulağından çıkardı ve "güzelmiş" dedi.
"Birşey mi diyecektin?"
"Tekrar şirkete başlıyorum pazartesi günü"
"Nee, can çok mutlu oldum"
Uzun zamandır şirkete gitmiyordum, can da.
Şirket benim için özeldi.

"Birşeye ihtiyaç varmı bu arada, eve size falan"
"Elisa ya kıyafetleri küçük geliyor biraz"
"Tamam hayatım yarın çıkar alırız olur mu?"
"Olur" dedim cana sarılarak müzik dinlemeye devam ettim.

_
"Can ne demek giyemezsin ya"
"Hayatım şunun kısalığına bak ya giyemezsin"
"Sen ne zamandan beri hödüklük yapıyorsun?"
"Bu hòdüklük değil korumacılık, benim olanı başkasının görmesini istemiyorum"
Aslında şuan beni mest etmişti ama belli etmedim.
"Şu nasıl" dedim biraz daha uzununu gòstererek.
"Daha iyi"
Elimdeki şortu giydim ve canla elisayı bahçeye yollayıp saçımı yaptım.
Tam kapıdan çıkacakken ayakkabılığın üstünde bir not gördüm.

Umursamayıp çıkacekken gözümün takılmasıyla tekrar nota döndüm.

"Ben kazandım diyebilmek için,
Kaybetmek gerekir önce,
Kaybetmedinmi sen bu savaşta,
Eremezsin galibiyete,
Kabul et kül kedisi,
Mağlubiyet senin kanında var"
...

Sizce bu not kimden geldi?
Umarım beğenmişsinizdir, iyi okumalar💓

Artemis Ve Albartos⚡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin