23 Kasım 2011
''Müdürüm kamera görüntülerini inceledim. Görüntülerde birkaç şüpheli var. Ayrıca şüphelilerden birisi Başkomiser Oktay Bey'in oğlu Fırat.'' ''Ne Fırat mı ? Burcu emin misin Fırat iyi çocuktur.'' dedi Bilişim Şube Müdürü. ''Eminim müdürüm. Siz de izleyin isterseniz.'' Kamera görüntülerini kayıt ettiği cihazı monitöre bağladı Komiser Burcu. Görüntülerde gerçekten de Fırat vardı. Bir adamdan paket alıyor Fırat ve karşılığında yüklü bir miktar para uzatıyor adama. Ardından Fırat uzaklaşıyor ve başka bir adam gelip aynı ticareti yapıyor. Daha sonra başka bir adam geliyor yanında bir kadınla. Paketleri dağıtan adam paketlerden birine bıçak saplıyor ve ucunu adama doğru uzatıyor. Adam parayı uzatıyor ve paketi alıp uzaklaşıyor. Paketleri dağıtan adam aracın bagajını kapatıyor ve uzaklaşıyor. ''Fırat'ın paketi aldığını biliyoruz ancak daha fazlasına ihtiyacımız var. Sadece bu görüntü ile bir suçlamada bulunamayız. Dur bekle, şimdi biraz geri sar. Aracın bagajına şu bölgeye yakınlaştır. Bagajdaki kanlı bıçağı gördün mü ?'' Görüntülerdeki adam deri ceketliydi ve görüntüler Çinçin'deki bir kameraya aitti. Bunun yanı sıra tarih ise 12 Ekim'di. Bu şu demek oluyordu, 12 Ekim'de Çinçin'de evinde sırtından ve göğsünden bıçaklanarak öldürülen adamın katili bu adam olabilirdi. Görüntüler Savcı Beyza Hanım'a ulaştırıldı. Hemen adam araştırılmaya başlandı.
Tam iki gün sonra Burcu Savcı Beyza Hanım'ın ofisine uğradı. Beyza çay söyledi ve iki kadın karşılıklı oturdular. ''Burcu senden istediğim şeyi araştırdın mı ?'' ''Araştırıyorum Beyza Hanım. Ancak işin durumu biraz karışık. Bu uyuşturucu çetesi kendi içinde çatışmalar yaşamış. Adamın aracının bagajındaki halının altına saklanmış kanlı bıçağın bulunması lazım. O olmadan çok bir şey diyemem. Ancak bu çetede sürekli birileri öldürülmüş. Araştırmalarıma göre her seferinde bir çete üyesi kendi üyelerinden birini öldürmüş daha sonra öldüren kişi ortadan kaybolmuş. Hatırlar mısınız yedi ay önce bir çetenin saklandığı mekan havaya uçmuş ve çetenin büyük bir kısmı ölmüştü. O çeteyi de araştırdım. Narkotik ile bağlantı kurdum. Bu iki çetenin bir benzer durumu var. İki çete de uyuşturucuları satması için çocuk esirgeme yurdunda büyümüş gençleri hedef alıyorlar. Onlar yurttan çıktıktan bir süre sonra gençler ile temas kurup onları tehdit yolu ile yada para ile kandırarak kendi saflarına çekiyorlar. Diğer bir benzerlik ise genellikle liseleri hedef alıyorlar. Satıcılarından biri olarak Cinayet Büro Başkomiseri Oktay'dan şüpheleniyoruz. Ancak bu güne kadar narkotik şube bu durumu ispat edebilecek bir delil bulamamış. Çocuğun uyuşturucu kullandığını kanıtladıklarında ise hemen üstü örtülmüş.'' diyerek raporunu tamamladı Burcu. ''Peki diğer istediğim şey ne durumda hani şu Ahmet ile ilgili olan ?'' ''O durumu henüz anlamadım ancak araştırıyorum. Ahmet iyi çocuktur. Sessiz biri. Daha önce hiç kimseye zarar vermemiş. Öldürdüğü adama gelince tüm deliller Ahmet'in lehine. Adamın silahından çıkan mermi sonucunda polis memuru hayatını kaybetmiş. Silahta Ahmet'in parmak izi yok. Vurulma açısı, barutun dağılımı ve adamın vücudundaki ölümcül yaranın açısından söyleyebilirim ki Ahmet gerçekten deponun kapısından ateş etmiş. Hiç bir delil bunun aksini iddia etmiyor. Yani Ahmet gerçekten de adam polis memurunu vurduktan sonra Ahmet'e nişan almış olabilir. Ahmet'te meslektaşının öldürüldüğünü görünce kendini savunmak için ateş etmiş olabilir.'' dedi Burcu. ''Haklısın deliller Ahmet'in lehine ancak hala bir şeyler yanlış. O öldürülen polis memuru Ahmet'in babası öldüğünde o eve giden polis memuru. Ankara'ya atandıktan kısa süre sonra bu olay oluyor. Ben sadece, yani ben. Bilemiyorum şu aralar kafam çok karışık. Belki de haklısın, sadece kuruntu yapıyorum. Gerçekten de çocuk masum. Neyse sen yinede araştırmalarına devam et.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Büro
Short StoryCinayet büronun kendi içinde yaşadığı çatışmalar ve olaylar zincirini konu almaktadır.