1.BÖLÜM

165 8 0
                                    

Duyduğum seslerle gözlerimi araladım.Bu lanet olası sesler de neyin nesiydi böyle!Yattığım yerden doğrularak,ayağa kalktım.Kafamın içinde inanılmaz bir ağrı hissetmeye başladım.Siktir!Dün fazla kaçırmış olmalıydım.Kafamın içindeki ağrı dayanılmaz bir hâl alınca öfkeyle küfretmeye başladım.Ne vardı sanki bu kadar içecek.Gözlerim oda da gezinirken yine onu görmemle olduğum yerde donakaldım.Arkası dönük bir şekilde pencereden dışarıyı  seyrediyordu.Hafiften bir tebessüm ile

"Günaydın"diye seslendim.

"Sana da günaydın"derken bana doğru döndü yüzünü.

Yine hiçbir tebessüm ifadesi 
bulunmadan öylece yüzüme  
bakıyordu.Onun bu hâllerine alışık
olduğumdan fazla 
takmayarak,karşıda bulunan çalışma
masamın üstündeki,su şişesini elime
aldım.Fazla susamış olduğumu
hissederek hızlı bir şekilde
yudumlamaya başladım.
'Oh!'diye bir ses çıktı ağzımdan,
sanki günlerce su içmiyormuşcasına
susamıştım.Şişeyi masaya tekrar 
bırakarak kapağını kapattım.Arkamı
döndüğümde Kız'ın öylece beni
izlediğini gördüm.Kız diyordum
çünkü ismi yoktu.O benim en iyi
arkadaşımdı.Onunla çok küçük yaşta
tanışmıştım.O zamandan beri beni
hiç yalnız bırakmazdı.Her daim 
nereye gidersem gideyim yanımda
olurdu.Zaten başka da arkadaşım
yoktu.Olmamasını da ben
umursamıyordum.Hiç ikinci bir
arkadaş çekemezdim zaten.
     

Asi,sinirli ve dikbaşlı,kafasına
göre takılan bir kızım.Gereksiz
sohbetleri sevmem.Vurdum duymaz
bir yapıya sahibim.Ciddi biriyimdir
ve bu halimden de hiç
şikayetlenmem.Her hâlimi seven bir
kızım.Bu hâlde olmayı ben seçtim ve
hiçbir şekilde pişman da
değilim.İnsanlardan nefret
ediyorum,ne kadar ben de bir insan
olsamda.Serseri piçin
tekiyimdir;itiraz etmiyorum doğru
duydunuz.Dürüst olmak benim için
her şeyden önemlidir.Yalan
söylemeyi sevmem ve söyleyene de
tahammül edemem.Olduğum gibi bir
kızımdır.Karşımda duran kız da
benden farksız sayılmazdı.İkimizde
birbirimize o kadar benziyoruz ki,
ne zaman onu görsem kendimi
görüyorum sanki.Karakterlerimiz
aynıdır.O da benim kadar karanlık...
      

Adım Gece.17 yaşında,lise son
sınıf öğrencisiyim.Ankara'da abim ile
birlikte yaşıyorum.Annemle babamı
çok küçük yaşta,trafik kazasında
kaybettim.Abimle öylece ortada
kalınca yetimhaneye yerleştirildik.O
zamanlar 8 yaşında falandım,abim
de 16 yaşlarındaydı.İkimiz de
yaşadığımız bu tranvayı
atlatamıyorduk.Tek gayemizse
birbirimize sıkı sıkı sarılmaktı.Ve tek
sığınağım abimdi.Ona çok düşkün
olduğumdan, her an başına bir şey
gelmesinden korkarak yanından
ayrılmıyordum.O benim geride kalan
tek ailemdi.
     

Yemekhaneden yatakhaneye
döndüğümde oda da siyah
saçlı,arkası dönük bir kız 
görmüştüm.O zamanlar hiçkimse
benimle konuşmaz,aralarına
almazlardı.O an bana doğru
döndü.Yatağımın yanında öylece
durup bana baktı.Bir an
irkildim.Geri adım atarak
bulunduğum konumdan kaçmak
istedim.Benim korktuğumu anlamış
olacak ki,sıcacık içten bir şekilde
gülümseyerek bana doğru
yaklaştı.Çığlık atamıyor,ayaklarımın
titremesine engel
olamıyordum.Öylece dona
kalmıştım.Ela gözlerini,mavi
gözlerime kilitledi.

"Merhaba"dedi sıcacık sesiyle 
tebessüm ederek.

İlk defa bana sıcak yaklaşan,benimle
konuşmak isteyen birisiyle
karşılaşmıştım.Titrek bir sesle
sözlerini tekrarladım.

"Merhaba."

Bu sefer elini bana uzatarak 
gülümsedi.

"Tanışmak ister misin?"dedi.


Eli bir süre öylece karşılık 
beklercesine hava da kalınca,hemen 
samimi ve içten bir şekilde uzattığı 
elini sıktım.Karşımdaki kız bu sefer
merakla kaşlarını yukarı
kaldırdı.

"İsmin ne?"

"Gece"diyebildim çekinerek.


Yüz ifadesi değişerek, yüzüne genişçe
bir gülümseme yerleşti.

"Çok güzel bir ismin var."

Başımı hafifçe öne doğru  salladım.


"Peki ya senin?"

Gülümsemesi soldu.Elleriyle
oynamaya başlayıp,kafasını öne
eğdi.Bir an üzüldüğünü gördüm.Ne  
olmuştu ki,onu üzecek bir şey mi
sormuştum acaba.Ah!Cidden her şeyi
elime yüzüme bulaştırıyordum.
Kafasını kaldırıp,gözlerime baktı 
bir an.Yüzünde üzgün bir ifade
vardı.Dudaklarını araladı ve sorumu 
yanıtladı.

"İsmim yok."


Kendimi tutamayarak konuşmaya
  başladım.


"Nasıl yani?"

Kaşlarını çattı.Sinirlendiğini elini 
yumruk yapmasından anlamıştım.

"Duydun işte yok ismim,daha fazla
soru sorma bana"dedi.

Hiçbir şey diyemedim.Amacım onu
sinirlendirmek değildi.Tekrar 
yüzüme bakıp konuşmaya devam
etti.


"Kız diye hitap edebilirsin,bu isim 
  konusunu da bir daha açma olur
mu?"dedi sakin bir ses tonuyla.


"Tamam"diyebildim sadece.


Onu bu kadar üzeceğimi bilsem asla
sormazdım zaten.Konuyu
değiştirmek isteyerek neşeyle

"Yeni mi geldin?"diye sordum.


Anında yüzünde gülümseme
oluştu.Kafasını olumlu anlamda
sallayarak

"Evet"dedi.

Bu kızı çok sevmiştim cidden.Şirin,
tatlı bir yapısı vardı.Saçları siyah,
gözleriyse ela rengindeydi.Zayıf,  
narin bir vücuda sahipti.Her
gülüşünde yanaklarındaki gamzeler
gizlendikleri yerden çıkıyor;yüzüne
tatlı,sevimli bir hava katıyordu.
Neşeli bir sesle konuşarak

"Hoşgeldin o zaman."dedim.

"Hoşbuldum."diye karşılık verdi.

Yanına hızlı adımlarla giderek
kollarımı boynuna doladım.

"Artık en yakın arkadaşımsın."
diyerek sevinçle çığlık atmaya
başladım.

O da bana aynı samimiyetle karşılık  
verdi.

"Her zaman."

İlk kez bir arkadaşa sahip olduğum 
için çok mutluydum.

GECE'NİN KARANLIK YÜZÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin