Odayı saran telefonumun sesiyle
irkildim.Elime aldığımda abimin
aradığını görüp hayretle kaşlarımı
yukarı doğru kaldırdım.Daha fazla
bekletmeden aramayı oyanlayarak
cevap verdim."Alo."
Abim hemen beni karşılayarak
konuşmaya başladı."Alo.Abicim.Bizim depoya bi
uğrasana,bugünkü teslimat işiyle
ilgili konuşmamız gerek."diyerek
hızlı bir şekilde açıklama yaptı.Ah!Kahretsin.Ben onu tamamen
unutmuştum.Fazla bekletmeden
cevap verdim."Tamam yarım saate orada olurum."
diyip konuşmayı sonlandırdım.Hızlı bir şekilde,üstümde hâlâ üşenip
çıkartmadığım, okul formalarımı tek
tek çıkarıp yatağımın üstüne attım.
Üzerime gardırobumda katlı duran
siyah kot pantolonumu ve aynı
renkte olan tişörtümü geçirdim.Yatağımın üstüne attığım siyah kot
ceketimi de elime alarak aşağıya
indim.Yanıma telefonumu ve vestiyerdeki
asılı duran anahtarları aldım.Bir
yandan deri ceketimi giyerken bir
yandan da siyah botlarımı ayağıma
geçirdim."Nereye gidiyosun?"
Kulaklarımı dolduran sese doğru
döndüm."Abim depoya çağırıyor.Bugünkü
teslimat işi ile ilgiliymiş."derken
başparmağımla arkamı doğru
gösteriyordum.Kız 'anladım.' dercesine kafasını
salladı.Fazla vakit kaybetmeden
evden çıktım.Abimi bekletmenin ne kadar tehlikeli
bir fikir olduğunu düşünerek hızlıca
arabayı sürmeye başladım.Aksi
hâlde karşımda sinirden köpürmüş
bi abi bulabilirdim.
Deponun önüne geldiğimde arabayı
sakin bir köşeye park ettim.Kapıda labirent gibi ,geniş omuzlu ve
fazlaca kaslı,korumalar duruyordu.
Beni gördüklerinde kafalarını öne
doğru eğerek saygıyla selamladılar.Evet yaşları benden fazlaca büyüktü
fakat bu selamlama benim mevkim
nedeniyleydi.Patron kardeşi
olmamdan dolayı olsa gerek.Kapıyı hızlıca açtıklarında içeriye
doğru yürüdüm.Dar bir kolidordan
geçerek abimin odasına doğru
yöneldim.Beni gören korumalar saygıyla
eğilerek selam verdiler.Takım elbiseli birisi yanıma gelerek o
da diğerleri gibi beni başıyla
selamladı."Hoşgeldiniz Gece Hanım.Abiniz
odasında sizi bekliyor."diyerek diğer
eliyle abimin odasını doğru
gösterdi.Kenara çekilmiş benim geçmemi
bekliyordu.Düz olan ifademle abimin
odasına doğru yürümeye
başladım.Ben önde giderken az
önceki korumada arkamdan bana
eşlik ediyordu.
Abimin odasına gelince kapıyı açıp
içeriye girdim.Abim bir eliyle tekli koltuklardan
birini gösterip"Geç otur."dedi.
Gösterdiği koltuğa yayıla yayıla
oturarak konuşmasını bekledim.
"Bugünkü teslimat işinde tek
gitmeyeceksin.Yanına birini daha
vereceğim.Birazdan gelince
tanışcaksınız zaten.Güvenilir birisi
ve yeni elamanımız olur kendisi.
Çocuk işinin ehli birisi ve oldukça da
sadık birisi.Bundan sonra çoğu işi
birlikte yapacaksınız.Yani bir nevi
ortağın gibi düşün."dedi koltuğa
yaslanarak.Tek kaşımı kaldırıp abime diktim
gözlerimi."Nasıl yani?"derken bir yandan da
olayı kavrayamadığımdan sırıtıyor-
dum.Abim kollarını masanın üzerine
koyup öne doğru eğildi."Abicim biliyorum.Tek başına
çalışmayı seviyorsun ama son
zamanlar da işler baya karıştı.Artık
herkesin gözüne batmaya başladık.
Bu nedenle senin güvenliğin için
destekçiye ihtiyacın olacak.Hem
çocuk gayet güvenilir birisi."dedi
anlamamı bekleyerek.Evet kendi başıma çalışmayı seven
birisiyim ve bu zamana kadar
hiçkimsenin işime karışmasına izin
vermedim.Ama abim bu şekilde daha
iyi olacağını düşünüyorsa bana daha
fazla söyleyecek söz düşmezdi."Peki."demekle yetindim.
Abim kabul etmeme sevinerek içten
bir şekilde gülümsedi."Sen de göreceksin iyi bir çocuk
olduğunu."Kafamı sallayarak söylediklerini
onayladım.Umarım öyle olurdu.
Bir süre sonra abimin sesiyle
yerimden doğruldum."Gel Karan.Biz de seni bekliyorduk."
Kapıya doğru gözlerimi çevirdiğimde
gelen kişiyi görmemle dudaklarım
şaşkınlıkla aralandı.Ama bu...bu...
oydu.Göz göze geldiğimizde o da şaşırmış
olacak ki kaşları yukarı kalkarak
gözleri büyüdü.Hah!İşte bu efsane.Aynı sırada
oturduğumuz yetmiyormuş gibi bir
de iş ortağı olacaktık. 'Ne güzel bir
tesadüf.' diye içimden geçirerek
sinirle gözlerimi devirdim.Adının Karan olduğunu öğrendiğim
sıra arkadaşım karşımda bulunan
tekli koltuğa geçip oturdu.O da beni
gördüğüne baya şaşırmıştı. 'Aynı
duyguları paylaşmak ne hoş.' diye
içimden söylenmeye başladım.Abim bakışmalarımıza daha fazla
dayanamayıp karşımda oturan
çocuğu göstererek konuştu."Gece bu sana sözünü ettiğim ortağın
Karan."Bu sefer Karan'a dönüp beni
göstererek:"Bu mavi gözlü kızda benim
kardeşim Gece."derken bana doğru
gülümsedi.Abim ya.Seviyorum ben bu adamı.
Bana hep 'Mavişim.' diye seslenirdi.
Bana bu şekilde seslenmesi hoşuma
giderdi.Abimden gözlerimi ayırıp karşımda
oturan çocuğa doğru döndüm.Demek
ortağım olacaktı kendileri haaa!İkimizde sessiz bir şekilde birbirimi-
ze bakıyorduk.Bu çocuk neden her
hayatıma dahil olmuştu ki?Ondan ne
kadar uzak durmak istesemde sanki
kader bilerek bizi yakınlaştırıyordu.Öylece birbirimizin gözlerine bakı-
yorduk.Artık şaşkınlıktan çok neden
hayatımın her alanında onunla
karşılaşmak zorunda kaldığımı
sorguluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN KARANLIK YÜZÜ
Mistério / SuspenseBu kitap genç bir kızın hayat hikâyesini anlatmaktadır.Genç kızımızın hayatı normal gibi görünse de sırların içinde yaşamaktadır.Bütün sırlar gün yüzüne çıktığında belki de hayatı darmadağın olacaktır.Fakat Gece her şeyden habersiz normalmiş gibi gö...