4.BÖLÜM

145 6 0
                                    

   MULTİMEDYA:GECE

Yanımdaki kız ürkerek benden 
uzaklaştı.Benimle konuşulmaması
gerektiğini bir kez daha anlamış
olacak ki bir şey söylemedi.
Sınıftakiler bana bakmayı keserek
önlerine döndüler.

Bir süre sonra sınıfa hoca girince
herkes ayaklanarak hocayı
selamladı.Saygıdan ötürü ben de
ayağa kalkmıştım.Evet başbelasının
tekiydim ama hocalara karşı
saygılıydım.Ne de olsa bir işi
yarıyorlardı öyle değil mi?

Gamze Hoca,beni fark edecek ola ki
yüzüne alaycı bir gülümseme
yayıldı.

"Gece,seni okulda görmek ne 
hoş."derken sırıtıyordu.

Evet saygılı olabilirim ama bu hocaya 
karşı asla!Kendileri beni sevmezdi,
benim de onu sevdiğim pek söylen-
mezdi.Muzipçe sırıtarak, kendimden 
emin bir şekilde konuşmaya başla-
dım.

"Sizi de hocacığım."

'Hocacığım' kelimesinin üzerine basa 
basa söylemiştim.İnsanları gıcık
etmek benim için bir zevkti.Tam
şuan olduğu gibi.Gamze Hoca,
yüzünü buruşturup mırıldanmaya
başladı.

Sınıfa dönerek"Evet çocuklar,diğer
sınıflara göre konularda baya
geriyiz.Bu yüzden bugün biraz hızlı
anlatacağım.Diğer sınıflara
yetişmemiz lazım."diyerek uzun
uzun açıklama yaptı.

Ders baya sıkıcı geçiyordu.Herkes 
önündeki defterlere harıl harıl notlar
alıyordu.Bense dersleri takmadığım-
dan önümde duran defteri karala-
makla yetiniyordum.Zil sesi 
duyulunca derince bir 'Oh!' çektim.
Hoca çıkınca,sınıftan gürültülü sesler 
yayılmaya başladı.Herkes kendi
aralarında toplanmış,sohbet
ediyorlardı.

Sınıftaki sese daha fazla dayana-
mayarak,kantine indim.Kantinin
önündeki sıraya girerek beklemeye
başladım.Önümdeki iki kişi
alacaklarını alıp gittiklerinde,bana
sıra gelmişti.Bir çikolata,bir de sütlü
köpüklü kahve alıp,boş bir masa
aramaya başladım.

Pencere kenarındaki boş masayı
gözüme kestirip o tarafa doğru
yöneldim.Masanın üzerine kahvemi
ve çikolatamı bırakarak sandalyeye
genişce yayıldım.Telefonumu elime
alıp,arama veya mesaj gelip
gelmediğine baktım.Fakat ne bir
arama,ne bir mesaj hiçbir hareket-
lenme yoktu.Diğer boşta olan elimle
masadaki kahveye uzandım.Ağzıma
götürüp uzunca bir şekilde
yudumladım.Bu kahvenin tadına
bayılıyordum.

Elimdeki kahveyi tekrar masanın
üzerine bıraktığım sırada kantin de
hareketlenmeler başladı.Ne olduğunu
anlamak için kafamı kaldırdığım da
ağzım hayretle açıldı.
     

Kantine doğru üç çocuk yürüyordu.
Orta da bulunan çocuk epey yakışık-
lıydı.Uzun boylu ve kaslı bir yapıya
sahipti.Saçları kahverengi rengin-
deydi.Üzerindeki gömlek kaslarını 
belli edecek şekilde yarıya kadar
açıktı.Kollarının birisi tamamıyla
dövmeliydi.Bu ona daha da bir hava
katıyordu.Gömleğinin kolları yukarı
doğru sıvanmış bir vaziyette
katlıydı.Altındaki pantolon üstten
paça kısmına doğru daralıyordu.
Gömleğinin arasından sarkan uzun 
kolye hareket ettikçe,çıplak
vücuduna çarpıyordu.Yüzü ise sert
bir yapıya sahipti.Bu,onun daha seksi
görünmesini sağlıyordu.Gözleri koyu
kahverengiydi.Kirli sakalı onu,daha
olgun gösteriyordu.

Diğer elinde ise kravatı bileğin de
dolayarak bileklik havası yaratmıştı.
Bir eli cebinde,diğeri ise dağınık
saçlarının arasındaydı.Çocuk her
hâliyle bir eserdi sanki.Arkasındaki 
çocuklar da ortadakinden
farksızdı.Birisi koyu kahverengi saçlı,diğeri ise sarışındı.Hepsinden
asalet akıyordu.
     

Yan masadaki kızların seslerini
duymamla kendime geldim.

Birisi"Abi çok yakışıklı şunlara 
bak."diyerek iç çekti.

Diğeri ise"Ortadaki fena."diyip
dudaklarını seslice yaladı.

Bu hareketine tiksinerek,yüzümü 
buruşturdum.Resmen çocuğu
yiyecekmiş gibi bakıyordu.Gözlerimi
tekrar karşıya çevirmemle ortadaki
çocukla göz göze geldim.

Gerildiğimi hissederek;koyu kahve-
rengi gözlerini,gözlerimden 
ayırdım.Bir an yutkundum.Ne
oluyordu ki bana.Utanmış falan
olamazdım değil mi?Yanımdan
geçmesiyle o erkeksi kokusu anında
burnuma doldu.

Kokusu beni benden alacak kadar
güzeldi.Kendime içten bir küfür
savurarak kahveme uzandım.
Kendime gelmem lazımdı aksi hâlde
bana yakışmayan davranışlar da
bulunuyordum.İlk kez bu kadar
gergin olduğumu fark etmiştim.
Normalde rahat bir kızken,bu
davranışıma anlam veremiyor-
dum.Düşüncelerimden ayrılarak,hızlı
bir şekilde kahvemi yudumlamaya
başladım.
     

Zilin çalmasına çok az bir zaman 
kalmıştı.Kahvemi hızlıca
bitirip,ayaklanarak sınıfa çıktım.

Bir süre sonra,ders zili çaldı.Gamze
Hoca sınıfa girerek hızlı bir şekilde
bizi selamlayıp,derse başladı.

'İğrenç bir derse yine başlamış
bulunmaktayız.'diye içimden
geçirmeye başladığım sıra da,kapı
çaldı.

Gamze Hoca 'Gir.' diye yanıt verdiğin
de,içeri giren kişiyi görmemle
donakaldım.Bu kantinde gördüğüm
o yakışıklı çocuktu.Hoca gülümseyip

"Gel bakalım,sen yeni öğrenci
olmalısın."dedi.

O sırada sınıfta bir uğultu başladı.
Sınıftaki kızlar resmen ağızları açık
çocuğu süzüyorlardı.Ellerinden gelse
üstüne atlayacaklardı.Hoca kızların
bu tepkisine yandan bir bakış
atıp,uyarı da bulundu.

"Sınıf kendinize gelin."dedi.

Tekrar yeni gelen çocuğa dönüp

"Boş bir yer bulup otur evladım."
diyerek derse döndü.

GECE'NİN KARANLIK YÜZÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin