2 AY SONRA
Lisenin ne kadar kötü olduğunu defalarca söylediğimi biliyorum ama hey,size lise hakkında iyi bir haberim var.İtalya'ya gidiyorduk ve evet maalesef,sınıf arkadaşlarımla da benimleydi.
Neyse ki şanslıydım ki Bea ile aynı tarih dersini alıyorduk ve beraber olacaktık.
Benim lise ve diğer şeyler hakkında ki güzel düşüncelerim sadece uçağa binene kadardı.Midemin bulantısı yetmezmiş gibi Bea,karşıma geçip,gülüyordu.Ah,bir de aptal gibi davranan sınıf arkadaşlarım vardı.
"Hiç yardımcı olmuyorsun," dedim Bea'nin kahkahalarının arasından.Yanımızdan geçen,hostese seslendim.
"İyi misiniz?" Sonunda sararmış suratımdan bir şeylerin ters gittiğini anlayan birisi çıkmıştı.
"Midesi kötü," dedi Bea gülerek.
"Sizin için ilaç getirmemi ister misiniz?" Hostes,bana doğru eğilerek sordu.
"Gerçekten çok mutlu olurum," dedim ve kibarca gülümsedim.Kadın,yanımızdan uzaklaşırken,Bea'ye döndüm. "En azından hala birileri beni umursuyor."
Bunun biraz komik olduğunu biliyorum ama Tanrı aşkına,ben onun kız arkadaşıydım,biraz daha iyi olamaz mıydı?
"Üzgünüm ama cidden,yüz ifaden o kadar komik ki,görsen sen de gülersin." Cevap vermek yerine gözlerimi devirdim.
Dakikalar sonra hostes,ilaç getirdiğinde Bea,pes edip gözlerini kapamıştı.
**
Hotele geldiğimizde,akşam yemeğine yetişebilmek için kırk beş dakikamız vardı ve kahretsin,çok uyuşuk davranıyordum.Bea,benden hızlı davranıp,eşyalarını yerleştirmişti hatta duş bile almıştı.Onun yerinde olsaydım,kuş tüyü yatağıma uzanıp,yemeğe kadar dinlenirdim ama o,banyoda saçları ile uğraşıyordu.
"Ben hazırım," dedi dalgalandırdığı saçlarını savurarak.Ona neden bu kadar güzel hazırlandığını sormak istesemde sorumu yuttum ve işime dönmeye çalıştım.
"Bir şey demeyecek misin?" diye sordu,kolumdan tutup ona bakmamı sağlarken.
"Uhm,çok güzel olmuşsun," dedim yavaşça.Başka bir şeyler daha söylememi bekliyor gibiydi ama yapacak kadar cesaretli değildim.Uzun parmakları kolumdan,yanağıma çıktı.
"Daha iyi misin?" Aramızda ki mesafeyi azalttı ve nefesini yüzüme üfledi.
Siktir,hayır.
"Evet."
Bakışları,gözlerimden dudaklarıma kaydı ve biraz daha yaklaştı.
Umarım kalbimin atış seslerini duymuyordur.
Ve biraz daha yaklaştı.Birbirimize o kadar çok yakındık ki,nefeslerimiz birbirine karışıyordu.Dudaklarınımızın buluşmasına çok az kalmıştı.
"Hızlı olsan iyi edersin,yemeğe geç kalmak istemiyorum."
Siktir,ne?
Hızlıca hareket edip,yatağına yürüdü ve oturdu.Bakışlarım hala onun üzerindeydi ama o,bana bakma zahmetine bile girmiyordu.
Bir şeyler yapmalıydım,hemen bir şeyler yapmalıydım.
Telefonumu, pantolonumun cebine yerleştirip,banyoya girdim.Telefonumu,cebimden çıkarıp parmaklarımı dokunmatik ekranda gezdirdim.
"Vincent,acilen yardım etmen gerekiyor." Mesajı yolladıktan sonra küçücük banyo da tur atmaya başladım.
"Ne konuda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i kissed a girl
Teen Fiction"Lezbiyen olmamın neresi iğrençti ki? Bir kıza aşık olmam mı yoksa bir kızı becerecek olmam mı? Açıkçası ikiside kulağa hoş geliyor."