8- BALKON

11 1 0
                                    

 -Lila-

 Parkta buluştuk. Yanımda ise Çağan vardı. Biraz bekledikten sonra onlarla buluştuk ve oturduk. Zafer Çağan'ın gözlerine dik dik bakıyordu. Doğrusu kavga çıkacak diye korktum. Fakat korkmadım çünkü yanımda Çağan vardı. Başında bere, altında kot ve üstünde atkı, ceket ve bir sweatshirt ile yanımdaydı. Ona iyice sarıldım.

 Esila ise bir bana bir Çağan'a bakıp ''Ne iş?'' anlamında kaş göz yaptı. Sadece güldüm, sarıldım. Her zamanki Esila işte. Bizi hep beraber görünce sevindim. İyice konuştuk ve ekler pasta yedik. LEZİZ. Konumuz ise sadece Esila ve Zafer çiftinin balayı ve düğünüydü. 

 Tuhaf bir şekilde kıskanmadım.

  Esila'ya çocuk işini soracaktım fakat burada ayıp olurdu. Bu yüzden sustum. Bir gün beraber takılırsak bunu konuşacaktım.

 Evlerine gitmek için kalktılar. Tokalaştık. Çağan bana ''Gidelim mi?'' diye sordu. Peki, nereye?

 Beni arabaya kadar götürdü ve binmemi sağladı. O da bindi ve arabayı sürmeye başladı. En sonunda bir eve geldik. Bana yabancı geldi burası. İçeri geçtik ve koltuğa oturduk. İki bardak kahve getirdi ve birini bana verdi. Balkona çıkıp gün batımını izledik. ROMANTİK. En sonunda ''Ne kadar romantik!'' dedim.

 Cevabı ise: ''Benim kadar değil.'' Bunu deikten sonra gözlerime baktı, çenemi tuttu ve dudaklarını dudaklarıma getirdi. İşte, yine onunlaydım. Hemen sarılma konumuna geri döndük. Kulağıma şöyle fısıldadı: ''Sen, bir hediyesin, ama bana MELEĞİM.'' dedi. ''Ama bu sefer melek beni değil, ben meleğimi koruyacağım.'' diye ekledi. Onu seviyordum. Bütün olay buydu.

 Sonra bardakları alıp alnımdan öptü. ''Ateşin var.'' dedi ve bardakları mutfağa götürdü. Daha sonra beni kucağına aldı ve yatak odasına taşıdı. Yatağa yatırdı ve ''Burada bekle.'' dedi. Biraz sonra ise elinde derece ve biraz su vardı. Ateşimi ölçtü. ''Aptal gibi görünüyorum. Şu anda güzel olduğumu hissetmiyorum.'' dedim ve kıkırdadım. 

 Gözleri büyüdü ve bana bakarak: ''Ne saçmalıyorsun? Senden daha güzeli olan birinin var olduğuna inanır mısın?'' dedi. ''Ama yok.'' dedi ve alnımdan öptü. Ellerimle ellerini kavradım ve: ''Ben iyiyim.'' dedim. Lanet olsun ki elimin soğukluğunu farkedip birden hopladı. Korktu ve bir gidişte elinde eldivenler vardı. ''İstediğini seç.'' dedi. Kırmızı olanı seçtim ve o elime taktı. Ardından onun sweatshirtüne uyan kahverengi bir eldiven seçtim ve onun eline taktım. ''Benimle hasta ol'' dedim. Güldü ve dedi ki:''Meleğim ben hasta olursam sana kim bakar?'' dedi.

 Gözlerimi açarak:''Tabii ki de meleğin kendi çaresine bakar'' dedim. Devam ettim: ''Ayrıca benim romantik ÇağÇağ'ım da kendine bakar.'' dedim.

 Bana döndü ve: ''Çok yaratıcısın küçük hanım.'' dedi ve bana sarıldı. Sonrasında ise onun kokusuyla uyudum.

 -Çağan-

 Uyandığımda yanımda meleğim vardı. O uyanmadan bir kahvaltı hazırladım ve yatağına getirdim. Geri kalan kısımda ise kibarlığımı yitirerek: ''Uyaaaaaaaaaaaaan!'' diye bağırdım. Oflayıp puflayarak kalktı. Sonrasında ona kahvaltıyı uzattım. Şok oldu. Yüzündeki gülümsemeyi görünce kahretsin ki gülümsedim. Dudağım yırtılmıştı ve gülünce acıyordu. Dudağıma baktı, sonra bana. Yemeğini yemeden kalktı ve eline peçeteyi alıp dudağımdaki kanamayı sildi. Ardından eline krem alıp dudağıma sürdü. ''Vualla!'' diye bağırarak yanağımdan öptü. Sonra kahvaltısını yemeye başlayacaktı ki: ''Otur yanıma.'' dedi. Oturdum. Sonra peynirli omleti ikiye böldü ve birini ağzıma tıktı. İtiraz etmeye çalıştım fakat ''Boşuna uğraşma aşkım.'' dedi ve devam etti: ''Ağzında yemek varken konuşma.'' dedi ve ben de omlet ve sütü içtim.

 Yataktan kalktık ve sırayla duşa girdik. ''İlk ben'' dedim ama ''Lanet olsun!'' dedi. Nedenini sordum. ''Giyecek bir şeyim yok'' dedi. Ben de bir plan yaptım. Elini tuttum ve arabaya koştum.

 ''Nereye?'' dedi. ''Süpriz'' dedim ve sürmeye başladım. En sonunda AVM'ye vardık ve hemen onu mağazaya götürdüm. Birkaç şey seçti ama ben: ''Almaya devam et, korkma, para bitmez.'' dedim ve sadece 25 kombin (oha !) alıp eve gittik. Ama bir yıl boyunca onlar benim meleğime yetecek miydi?

 Sevgili günlük:

Meleğim o kadar güzel gülümsüyor ki, sen görsen bile kıskanırsın. Eğer, onun gelmesini sen sağladıysan, sana bütüm ömrümü borcumu ödemem için vermem gerekir.

Çok sağol...

MeleğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin