Günümüz
Genç kız gözlerini karşısındaki boşluğa dikmiş, sessizce göz yaşı dökmeye başlamıştı. Dakikalardır binanın tepesinde öylece duruyor, dostunun ağlar atarak uzaklaştığı noktayı seyrediyordu. Hiç bir şey dememiş, tek kelime dahi etmemişti genç çocuk. Kızın sorusu asılı kalmış, tokalaşmak için uzattığı eli ise havada kalmıştı. Dostu sadece suratına acıyan bir ifade ile bakıp çekip gitmişti.
Vücudu ağlamanın şiddeti ile sarsılırken kollarını bedenine sarmalamış, yere oturarak karanlık şehirde ışıkları yanan binaları seyre dalmıştı. Ne yapacaktı, bir sonraki adımı ne olacaktı? En ufak bir fikri bile yoktu.
Bacağına asılı kemerdeki telsizin cızırtısı ile ellerinin tersi ile hızla yaşları silmiş, boğazını temizleyerek çekip almıştı.
"Hala orada ne yapıyorsun? Yardım lazım mı?"
Genç kız kısaca ses tonunu kontrol etmiş, hemen ardından yanıtlamıştı.
"Hayır. Geliyorum."
Çatının kenarına yaklaşarak aşağıya sarkan halatın metal kancasını kemerine takmış, elleriyle sıkıca tutarak kendini aşağıya bırakmıştı. Halat ile hızla aşağıya kayarken sarı saçları savruluyor, ıslak yüzü soğuk havadan dolayı üşüyordu.
Sonunda ayakları zemini bulduğunda kemerindeki kancayı sökerek bir blok ötede kendisini bekleyen siyah araca ağır adımlarla ilerlemeye başlamıştı. Sokakta yanından geçip giden insanlar kendisine tuhaf bakışlar atıyor, hızlıca uzaklaşıyorlardı. Sebebini anlayabiliyordu genç kız. Sırtında tonlarca ağırlıkta gibi görünen bir çanta ve belinde ufak bir tabanca vardı. Kim olsa korkar kaçardı.
Araca yaklaştığında derin bir nefes alarak kendisine çeki düzen vermiş, elindeki maskesini sıkıca kavrayarak yolcu koltuğuna binerek şoför koltuğundaki adama kısaca bakmıştı.
"Uzun sürdü. En son Örümcek Adam'ın geldiğini haber verdin. Bir sıkıntı çıkmadı, değil mi?"
Genç kız adamın karanlıktan dolayı ürkütücü görünen yüz hatlarına kısaca bakmış, hemen ardından camdan dışarıya, az önce tepesinde olduğu binaya dikmişti gözlerini. Evet, sıkıntı çıkmıştı. En iyi dostu Peter Parker'ın Örümcek Adam olduğunu öğrenmişti. Ama bunu adama söyleyemezdi. Ona söylerse ne olacağını az çok tahmin edebiliyordu. Kelvin Wright Peter'ın hayatını mahvederdi. Buna göz yumamazdı. Genç çocuk kendisinden nefret ediyor olabilirdi ama o, kendisi için önemliydi.
"Sana bir soru sordum!"
Genç kız daldığı yerden bakışlarını çekerek önüne dönmüştü. Adamın gözlerindeki öfkenin gün yüzüne çıktığını görebiliyordu. Sıkıntıyla nefesini vererek koltukta biraz aşağıya kaymış, ön cebine sıkıştırdığı küçük belleği parmakları arasına alarak göz hizasına kaldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Friends or Enemies/Peter Parker
Fanfiction"Peter..." Demişti neredeyse fısıldayarak. Karşısındaki çocuk hiçbir şey demiyor, sadece suratına bakıyordu. O arkadaşıydı. Belki de hayatında önemli bir yere koyduğu tek kişiydi. Ama onun gözlerinde öfkeden başka bir şey göremiyor, bu da ağlamak is...