- - Bölüm 13 - -

543 52 50
                                    

"Yapma!!Tanrı aşkına ne olursun yapma!!"

Boğazım artık bağırmaktan helak olmuştu ama yine de bağırmaya devam ederken iki metre yukarıdaki bedeni beni dinliyormuş gibi görünmüyordu.

"Sen...Yapma ne olursun delirdin mi?!"

"Sen bunu hak ettin!Sen bundan daha fazlasını hak ediyorsun.Ölmelisin."

"HAYIR!!"

Derin derin nefes alarak yattığım yerden hızla doğrularak etrafa bakındım.

Oturma odasında uyuyakalmıştım.

Yanaklarıma akan ter damlalarını fak ettiğimde su içmem gerektiğinin de farkına varmıştım ama hala gördüğüm rüyanın etkisinde olduğumdan hareket edemiyordum.

Birkaç haftadır görmediğim rüyaların tekrar başlaması hiç iyi değildi.Yaşadıklarım ilk zaman ki gibi olmasa da hala beni etkiliyordu ve ben daha ne yapabileceğimi bilmiyordum.

Derin derin aldığım nefeslerimin ardından uyumadan önce film izlerken yanımda aldığım ve yarım kalan meyve suyunun olduğu bardağa uzandım.Meyve suyunun boğazımdan geçmesine izin verdikten sonra bardağı geri bıraktım.

Tam o sırada çalan kapı zili ile bakışlarım dış kapıyı görmememe rağmen o tarafa kaydı.Ardından elimi saçlarıma daldırıp derin bir nefes aldıktan sonra koltuktan kalktım ve kapıyı açmak için adımlarımı oraya yönlendirdim.

Kapıyı açtığımda yine yerde gördüğüm papatlayar ile nefesimi bıraktım ve omuzlarımı düşürdüm.

Tam gördüğüm kabusun üzerine bu güzel şeylerin gelmesi tesadüf müydü?

Çiçekleri alıp kapıyı kapatmak yerine yere kapının iç tarafına oturdum.Bardaj kurmadan omzumu kapı girişine yaslayıp çiçekleri elime aldım ve dudaklarımı yalayarak derin bir nefes aldım.

"Kötü bir kabustan sonra gelmen bir tesadüf mü yoksa seni getiren kişi hissederek mi getirdi?"

Parmaklarımı çiçeklerin üzerinde gezdirerek gözlerimi kapattım.Ağlamak istemediğim için kendimi tutmaya çalışıyordum.

"Kim getiriyor seni?Keşke söylebilsen cidden merak ediyorum."

Cevap gelmedi tabii ki.

"Bu dünyada beni önemseyen tek kişi oymuş gibi geliyor.Neden?Görmedim bile.Kim bilmiyorum ama neden beni bu kadar önemsediğini düşünüyorum?"

Yanaklarıma düşen iki damla gözyaşını silmek için hiçbir çaba sarf etmedim.Kalbimin acısı hep gözlerimden bu şekilde çıkıyordu.

Sorun şuydu ki benim kalbim her zaman acıyordu.

"Benim acılarım ne zaman bitecek?Geçmişim benim peşimi ne zaman bırakacak?"

Sesim sonlara doğru titrediğinde derin ve titreyen bir nefes aldım.Artık iyice yanaklarım ıslanmıştı ve basbaya ağlıyordum.

"P-peki benim acılarımı unutturacak,sarılarak beni her şeyden s-soyutlayıp nefes almamı sağlayacak b-biri olur mu?"

Hıçkırdım ve elimin tersi ile burnumu silerek derin bir nefes aldım.Dışarısının soğukluğu ile fazlasıyla üşümüştüm ama umursamayacak kadar canım yanıyordu.

Başımı kaldırdım ve sanki çiçekleri gönderen kişiye söylüyormuş gibi devam ettim.

"Bu çiçekleri kim gönderiyorsa,lütfen en kısa zamanda karşıma çık olur mu?Beni sevdiğini söylüyorsun bu yüzden bana yardım edebilen tek kişi sen olabilirsin."

Bakışlarımı indirip başımı da kapı pervazına yaslayıp ağlamaya devam ettim.Elimdeki çiçek düşerken son bir kez konuşmuştum.

"Kurtar beni..."

▪︎▪︎▪︎

Canlar yorum istiyorum yorum!!Lütfen yorum yapıp nasıl gittiğini söyleyin.

Şimdi birkaç soru soracağım.

Sizce Ye Na ne gibi bir olay yaşadı da bu kadar etkilendi?

Yoongi Ye Na'yı ne zaman nerede gördü?

Sizce Yoongi Ye Na'nın karşısına çiçeklerin sahibi olarak çıkacak mı?

Evet cevaplayın lütfen.Size seri bölüm atmak için kafamı toplamaya çalışıyorum lütfen emeğimin karşılığını verin.Sormak istediğiniz soru varsa da çekinmeyin tamam mı?

Seviyorum sizi 🥰💞


Vote 🥀

Ablaze • MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin