Ablaze • MYG

- - Bölüm 18 - -

Yorum yapın lütfen.Kısa oldu bölüm ama yine de yorum istiyorum.

• Choi Ye Na •

Elimdeki kupayı daha sıkı tutarak avuçlarımın arasında gezdirdim.Karşımda çalışan televizyona odaklanmaya çalışıyordum ama pek başarabildiğim söylenemezdi.Sürekli dalıp duruyordum ve gözlerimi kapattığımda aynı an aklıma geliyordu.

Dün yaşanan değişik,garip,saçma ve bir o kadar da...-Evet saçma olayın ardından hızla odaya girmiş ve bir saat boyunca yatakta uyumayı beklemiştim.Sonunda uykuya daldığımda sabah geç kalkmak zorunda kalmıştım.Kalktığımda hazır olan kahvaltının ardından beni bırakmak için ısrar etmesi ile evime gelmiştim.

O yaşanan şey hakkında asla konuşmamıştık.Başta onun yüzüne bakamamıştım ama o sanki yaşanmamış gibi benimle konuştuğu için rahatlamış ve açılmıştım.

Şimdi de burda böyle oturuyordum ve hala o yaptığım hatayı düşünüyordum.O an aklımda sanki reply tuşu varmış da biri ona basıp duruyormuş gibi kafamda dönüp duruyordu.

Neredeyse dudaklarımız değecekti birbirine!

Ama kabul et dudaklarına bakmak istedin değil mi?Belki de...Belki de daha fazlasını?

"Kapa çeneni! Yok öyle bir şey!"

İnkara başlama istersen?Inkar edilemeyecek kadar gerçek bir adam.

"Inkar ettiğim falan yok sus artık!"

İç sesim benden bağımsız konuşuyordu.Deli gibi kendi kendime konuşuyordum şu an

Ama var ya o saçları neydi öyle?Simsiyah kömür gibi...Bembeyaz tenine çok yakışmamış mı?Çok da yakından gördün gözleri de fazlasıyla koyu renk.

"Seni susturmam gerek yeter artık!"

Elimdeki kupadan bir yudum kahve aldım ve derin bir nefes alarak iç sesimi susturmaya çalıştım.Sonuçta benimdi değil mi?Susturabilirdim.

Yunan heykeli gibi adam kaçırma he!Demedi deme cidden baka baka doyamazsın ömür boyu

"Yeter artık sus!!"

Hızla ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim.Kafamın içindeki konuşan beni susturmam gerekiyordu.Neler düşünüyordum öyle Tanrı aşkına!

Yok kömür gibi siyah saçlarıymış da ,yok koyunun en güzelinden gözleriymiş de, yok bembeyaz...süt gibi teniymiş de,yok turuncu dudaklarına bakamak istemişim de!

Ama dudakları fazla güzeldi sanki ya?Turuncu olması da bir garipti.Daha güzel gös-

"Ye Na!Sus artık düşünme şu olayı.Alt tarafı üstüne düştün öpüşmediniz ya!"

Beni bu illettek kurtaran kapı zili kulaklarıma dolduğunda sanki kurtarıcımmış gibi hızla kapıya koştum.Merdivenlerden inerlen saate de bakmayı ihmal etmedim.Saat dokuz olmuştu.

Papatyalarım gelmişti!

Kapıyı açıp papayalarımı aldıktan sonra burnuma dolan koku ile derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.

"Beni rahatlatan tek şey sensin şu an."

...

Bu kitabı ship kitabına çevirsem kaç kişi okumayı bırakır?Ya da şöyle sorayım Yoonnie seveniniz var mı aranızda.Ben ship kitabı yazınca pek okunmuyor ama artık burarda hep ship kitabı okuduğumdan normal fic yazamıyorum yazmak istemiyorum.

Aklımda çok iyi konular var ama ciddi anlamda hesabıma ship ficleri ile devam etmek istiyorum.Pek büyük bir kitlem yok ama olsun ne yapalım.

Sadece bana eğer bu düşüncemk gerçekleştirisem kimler okuyacak onu bu satıra yazın.Yazmadan geçmeyin lütfen bu konu cidden çok önemli.

Vote 🥀