BÖLÜM 8

17 5 1
                                    


  Birbirinden güzel gitarların arasından bir tane gitar seçmek çok zordu, hele de Ateş bana böyle sinirli bakıyorken. ''Ateş, tam olarak senin derdin ne acaba?''

'' Benim ne gibi bir derdim varmış ?''

'' Bende sana onu soruyorum işte, sürekli bana kin ve öfkeyle bakıyorsun ben sana bir şey yapmamış olmama rağmen yüzümü görmeye tahammülün bile yok''

''Neyse seç bir tane de çıkalım hadi'' hah cevap verme tenezzülünde bile bulunmamıştı. Hemen yanımda olan siyah renkte ateş modifleriyle süslenmiş olan gitara elimi uzatmıştım ki '' O olmaz başka seç, onu ben bile hiç kullanmadım sana hiç vermem'' uyuz ya gerçekten uyuz ''bunu al'' uzattığı gitar sade olmasına rağmen çok ilgi çekici duruyordu ve çok kullanılmış gibi bir hali vardı. Uzattığı gitarı alarak diğer elimle geldiğimiz gibi benden destek alması için beline doladım.

''Beni sevmiyorsun ama bana da muhtaçsın işte bak yürüyemiyorsun bile'' hiçbir şey demedi ama yüzü daha fazla ne kadar sirke satabilirse o kadar sirke satıyordu. Tekrar gitar dersi aldığı odaya geldiğimizde direk benden ayrıldı ve yerine oturdu.

'' Daha önce gitar dersi aldın mı?'' konuşma aksanından türk olmadığı bariz belli olan hoca dikkatini bana vermişti.

''Hayır '' Ateş olduğu yerde sırıtıyordu, ona sinirle baktığımda gülümsemesi iyice yüzüne yayıldı. Sen görürsün şam şeytanı.

********************

Gitar dersinden sonra bir saat mola verilmişti ve bende odamda oturmuş Ateş gibi somurtuyordum çünkü ne kadar babamın intikamı için buralara gelmiş olsamda annemi düşünmeden edemiyordum ve onu aşırı derecede özlüyordum. Kim bilir ne kadar çok merak etmişti beni ne kadar çok özlemişti sırf babamın intikamı için onu bırakıp buralara gelmiştim onun benden başka kimsesi yoktu tutunduğu tek daldım, ne durumdaydı şuan beni her yerde aramasına rağmen bir şey bulamayınca geçen her zamanda kafayı yiyor muydu acaba, acabası mı vardı babamdan sonra daha bi düşkün olmuştu bana kesinlikle kafayı yiyordu belki de kafayı bile sıyırmıştı. O an hiç fark etmediğim gözyaşlarım yanağımdan boynuma ince yollar çizmişti ve bu yolları hiç kurumadan tekrar tekrar ıslanıyordu, elimin tersiyle gözyaşlarımı sildikten sonra derin bir nefes alıp odadan çıktım Murat SOYHAN'la konuşup anneme haber vermeliydim, hem benimde annemin sesini duymaya ihtiyacım vardı odadan çıktığımda Ateşin odasının kapısı açıktı ve Murat SOYHAN'ın sesi oradan geliyordu. Ufak adımlarla kapıya ulaştığımda Ateş'e bir şeyler anlatıyordu.

''Bak Ateş o kızın sana ihtiyacı var anlıyorsun değil mi...'' Ateş'ten en ufak bir ses çıkmıyordu ''... evet anlıyorsun ama işine gelmiyor, son kez anlatıyorum babası Metin benim hem annem hem babam oldu, gerçek anne ve babam beni kundakta bir çöp gibi ıssız bir yere bıraktıktan sonra tesadüfen bulunmuşum daha sonra yetimhaneye verilmişim 14 yaşına geldiğimde geceleri sürekli yetimhaneden kaçıyordum.

22 yıl önce 1993 yılı 3 ağustos gece saat 3 civarı;

Mert yetimhanedeki birçok çocuğu dövebilecek olsa da fazlaca korkuyordu kimseye bir şey diyemiyor hakkını bile savunamıyordu, bu yüzden de küçük büyük fark etmeksizin herkes tarafından hor görülüp eziliyordu. İçten içe kendini yiyip bitirsede hiçbir şey yapamıyordu. Okul müdürü çok iyi bir kadındı fazla merhametliydi her seferinde Mert'in üzerine yürüdüklerini gördüğünde çocuklara kızıyordu ama böyle yapması diğer çocukların Mert'e daha çok karşı gelmesine sebep oluyordu. Mert'e bir sıkıntısı olursa yanına gelip anlatmasını her seferinde tembihlese de Mert diğer çocukların korkusundan bir şey diyemiyordu. Mert yine bir gece hem gördüğü kabuslardan hem de yanı başından uyuyan her gece horlamasıyla Mert'İ uyutmayan çocuk yüzünden ayaktaydı. Mert sürekli geceleri yetimhaneden kaçardı ve yine o gece 3 civarı çok kolay bir şekilde yetimhaneden kaçtı. Kafa dağıtmak için yine bomboş sokaklarda dolanırken, kafasındaki yoğun düşüncelerden dolayı uzun zamandır yürüdüğünü ve hiç bilmediği ıssız sokaklara girdiğini fark edememişti. Duyduğu ağlama ve yalvarış içindeki sesle kafasını yerden kaldırdı biranda bütün düşünceleri dağılmıştı çünkü çıplak vaziyette en fazla 16 yaşında olan bir kız çocuğu deli ağlayarak karşısındaki 35 yaşlarında duran adama yalvarıyordu.

DAMİYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin