Kirishima Against the Perks of Closet Living

Bölüm:10

İyi okumalar.

Benimle ilgili seks fantezileri kurmayı seviyor.

Bu uyumadan öncr okuyacağınız bir şey değildi. Odamda birkaç dakikadır debeleniyordum, yatağımda oturuyordum ve bacaklarımı yakmasın diye bilgisayarımla bacaklarımın arasına yatak örtümü koymuştum. Okuma lambam açıktı, bana yeterince ışık veriyordu. Son cümleyi okuyunca suratımın ısındığını hissettim, örtüyü tutup burnuma çektim. "Ne?"

Beni bu kadar sersemleten şey ne bilmiyorum. Hızlıca bilgisayarımı kapatıp yatak örtümü başıma çektim ve olabildiğince sessizce, tıpkı romantik Shoujo (ÇN// Genelde kadın okuyuculara hitap eden, romantik manga türü) mangalar okuyan kızlar gibi güldüm. Bu arada şunu da söylemeliyim ki eğer kaliteli bir iltifat ederseniz erkekler de kızarıp ciyaklayabilir. Beni kızartan iltifat biraz uygunsuz olabilir ama umrumda değil.

Tekrar güldüm.

"Sessiz ol." Örtüyü başımdan çekince kapının önünde durmuş sırıtan babamı gördüm. "Seni bu kadar güldüren şey ne?"

"Hiçbir şey," gülümsememi durduramıyordum.

Babam bir an bilgisayarıma baktı. "Boktan bir porno muydu?"

Tükürüğüm boğazıma kaçtı, daha da kızardım. "Yok artık, baba. Hayır!"

"Hey, sadece söyledim. Ben senin yaşındayken-"

"Dur." Babamın porno anılarını dinlemek istemiyordum. "Lütfen yapma."

Babam gülmemeye çalışıyordu ki bu daa komik gözükmesine sebep oldu. "Sadece, eğer ihtiyacın olursa..." omuz silkti.

"Baba, lütfen bana porno önerisi vermeyi teklif etmediğini söyle."

"Hayır, hayır," hızla cevapladı, utanmış gözüküyordu ki utanmalıydı da. "Demek istediğim, ne konuda olursa. Baya mutlu gözüküyorsun, hayatında biri olduğunu düşündüğüm için beni suçlayamazsın."

"Biri mi?" Sorarken sesim çatladı.

"Eijirou, annenle ben bazen anlamamış gibi gözüküyor olabiliriz ama biz bile seninle ilgili bazı şeyleri fark ediyoruz," ellerini ceplerine soktu. "Devamlı telefonuna bakıyorsun, evde olduğunda hep odana kapanıyorsun, bilgisayarına bakıp gülümsüyorsun..." Babam başını salladı. "Annenle tanıştığımda ben de öyleydim."

Annem lisedeyken tiyatrocuymuş ama o teknik ekipte değil, oyuncu kadrosundaymış. İkinci sınıftayken şimdi hatırlayamadığım bir müzikalde başrolü oynamış ve babam gösterilerden birini izlemiş, anneme anında vurulmuş. Üçüncü sınıfın sonlarına kadar ona çıkma teklifi etmemiş ama lisenin en tatlı çiftiymişler.

"Umm..." Ne cevap vereceğimi bilemedim. Babama yalan söyleyemezdim. Yalan söylediğimi hemen anlıyor.

"Bir şey söylemene gerek yok. Sadece, bilirsin, eğer görüştüğün biri varsa çok ileri gitmeyin, anlarsın ya?"

"Baba."

"Ve benim yapmayacağım bir şeyi yapma."

"Baba. Çık."

"Tamam." Babam kapıyı kapatacakken konuştu. "Bilgisayarı kaldır ve yat artık."

"Tamam, tamam," bilgisayarı kenara kaldırdım.

"Seni seviyorum velet."

Sırt üstü yatağa yatıp uzandım. "Ben de seni seviyorum."

Babam kapıyı kapattı. Telefonumu geri almadan önce babamın odasına dönmesini bekledim ve Blasty'nin mailine tekrar baktım. Mailin sonunu okuyunca yine kızardım ama bu sefer gülmemeyi başardım. O cümle beni bu sefer o kadar da etkilemedi. Babamın porno muhabbeti ortamı mahvettiği için sanırım.