İyi okumalar. CHAOS CHAOS CHAOS
Bir şeyin okulda bu kadar hızlı yayılması harika.
Midoriya sınıftan birkaç kişiye Toga'nın nasıl ona çıkma teklifi ettiğini ve onu reddettiğini anlattı. Birileri onu duymuş olmalı çünkü bizim sınıftan kimse, (belki Mineta olabilir. O yapmış olabilir.) Toga bile öyle bir şeyi yaymaz. Sonra fark ettiğim ilk şey herkesin Toga'nın reddedilişini konuşuyor olmasıydı. Herkesin konuştuğu tek şey buydu. Toga ertesi gün okula gelmedi ve bana şantaj yapmıyor olsaydı ve genel olarak iğrenç biri olmasaydı onun için üzülürdüm.
Bunun olacağını tahmin etmeliydim.
Bu gün Sevgililer Günü. İlk defa mutluydum. Blasty'de olmadığını umduğum, sınırlı sayıda üretilen bir All Might şarj takımı aldım. Ayrıca patlama efekti şeklinde bir anahtarlık buldum ve sevimli olduğu ve isimle uyumlu olduğu için onu da aldım. Arkadaş grubumuzda herkes birbirine ufak hediyeler verdi (Bakugou dışında ama o da bana el yapımı yiyecekler verdi, lezzetliydiler) ve öğle yemeğinde bir sürü şeker paylaştık. Kan şekerim tavan yaptı ve Blasty'den hediye alacak olma düşüncesi beni inanılmaz mutlu etti.
Çok şükür, Aizawa o akşam provaya kalmamıza gerek olmadığını söyledi. Present Mic onu, bize biraz izin vermesi için ikna etmiş. Okul biter bitmez futbol sahasına gittim ve Blasty'nin bahsettiği boşluğu aramaya başladım. Hediyeyi çabucak buldum, paketlemişti bile. Baya utandım, ben hediyelerimi paketlememeiştim. Hediyemi evde açmaya karar verdim ve kendi hediye poşetimi aynı yere bıraktım. Blasty'nin yakında hediyesini almaya geleceğini bildiğim için hızlı adımlarla sahadan uzaklaştım.
Eve gidince paketimi hemen açmaya karar verdim. Üç hediye vardı: Birincisi mikrodalgada pişirilebilen hazır peynirli makarnaydı, baya güldüm ve mutlu oldum. İkincisi bir Crimson Riot CD'siydi, şok içinde baktım. Kapağın üstüne turuncu kağıttan bir not bantlanmıştı, yazısı çok düzgündü. Buradaki bütün şarkıları dinlediğinden emin ol. Riot senin gibi harika bir hayranı olduğunu bilse çok mutlu olurdu.
Parmaklarımı yazının üstünde gezdirdim ve bu notu başucuma koymaya karar verdim.
Son hediye ufak bir All Might modeliydi. Ayaklarındaki boyalar aşınmıştı, yeni değil gibiydi ve birden bunun Blasty'ye ait olabileceğini düşündüm. Bana kendi All Might oyuncağını verdi. Güldüm, keşke o an yanımda olsaydı da ona sarılabilseydim. Ne yazık ki, yapabileceğim tek şey ona mail atmaktı.
Odamın kapısı çalındığı sırada ona teşekkür ediyordum. Başımı kaldırınca kapıya yaslanmış duran Kaori'yi gördüm. Elleri cebindeydi ve yüzünde anlayışlı bir ifade vardı. "Hey," dedi.
"Sana hey," mailimi bitirip, "Sevgiler, Red" yazarken konuştum. Bilgisayarımı kapatıp döndüğümde Kaori'nin kapımın önünde olduğunu gördüm, bir şey isteyecekti. "Naber?"
"Nasılsın?" Sordu.
Kaşlarımı çattım. "İyiyim?"
"Emin misin?"
"Evet?"
"Sorularıma soruyla cevap vermemelisin."
"Tuhaf davranıyorsun." Sandalyemde geriye yaslandım, açıklamasını bekledim. Açıklamadı. "Tamam, cidden, sorun ne?"
Kaori başını eğdi. "UA'nin Tumblr sayfasında zaman zaman saçma gönderiler bakmayı sevdiğimi biliyorsun?"
Omuz silktim. Bu tuhaf değildi. Belki komik veya tuhaf bir şey görmüştü. "Evet. Ne buldun?"
Yine başını eğdi, bu hiç Kaori'lik bir davranış olmadığı için duraksadım. Ciddi bir şey vardı. Yanıma gelip eğildi, bilgisayarımı geri açtı ve şifremi girmemi bekledi. Bilgisayarımı kendime çevirip şifremi girdim ve hızlıca yeni bir sekme açtım. Kaori sayfayı açtı, her zamanki gibi bir sürü gönderi vardı ama en sonuncusu on dakika önce paylaşılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirishima Against the Perks of Closet Living
أدب الهواةBu hikaye tamamen RedHeadFireBread'e aittir, ben sadece Türkçe çevirisini yapıyorum. Kapak tasarımı bana aittir. İyi okumalar. Kirishima'nın hayatı baya normaldi: Okula gidiyor, onu seven bir ailesi ve harika arkadaşları vardı. UA Lisesi'ne giden s...