Bölüm:25

250 39 89
                                    

İyi okumalar.

Pazar günü makyaj trenine gittiğimde Tetsu'nun önceki gece kustuğunu ve provaya katılamayacağını öğrendim. Nedense Aizawa benim ve Tetsu'nun fiziksel olarak benzediğimize karar verdi ve provaya benim katılmamı söyledi. (Ki provalara replik vererek katılıyor sayılırdım.)

Üç profesyonel makyöz makyajları yapmaya geldiler. Kısa süreliğine bana biraz büyük gelen Tetsu'nun kostümünü giymek eğlenceliydi. Metal sandalyeye oturdum, makyajımı yapacak olan bayan rahat, dönen sandalyelerden birine oturmuştu. Göğsüme bir havlu koydu ve Aizawa peşinde Maeda ve Ishida'yla yanıma geldi. İkisi de bu durumdan çok memnun gibiydi.

"Pekâlâ," bayan birkaç fotoğraf çıkarıp izleyicilerimize gösterdi. "Eşit bir ten rengi için fondoten ve pudra düşünüyorum. Eyeliner ve belki kirpikleri daha belli etmek için biraz mascara. Tetsu'ya biraz daha fazlaca gerekebilir çünkü bu kirpikler daha uzun."

Kızlar kıkırdadı. Dik dik onlara baktım.

"Belki yanaklara azıcık allık," ekledi, "ama bu sana kalmış. Ben daha doğal yapmayı öneririm."

Aizawa başını salladı, büyük ihtimalle bayan suratıma ne yaparsa yapsın umursamazdı. Bayanın söylediklerinden hiçbir şey anlamadığım için sessizce oturup uslu  durmaya karar verdim. Kızlar sahneyle ilgili bir durum için gitmek zorunda kaldılar ama bayan Midoriya'nın yanımda oturmasına izin verdi ve yüzüme "fondoten" sürmeye başladı. Çalışırken mikrofonunu taktı ki bu tuhaftı. Midoriya'ya yüzüme sürdüğü şeyin vücut losyonuna benzediğini söyledim ve buna baya güldü. Sonra pudra sürüldü ve gözlerimi yumup yüzümü buruşturmama sebep oldu.

"Gözlerini kapat," bayan elinde bir eyeliner kalemiyle söyledi ve evet, eyeliner kalemdi. Bence de tuhaf.

Gözlerimi kapattığımda bayanın parmakları nazikçe gözkapağımın üstündeydi.

Üstüme resim çiziliyormuş gibi hissettim ki çiziliyordu da.

"Gülünç gözüküyor muyum?" Gözlerim kapalı sordum.

"Hiç de değil," Midoriya içimi rahatlattı.

Biraz sessizlik oldu.

"Midoriya, sana bir şey sorabilir miyim?"

"Tabii."

"Baban neden yurt dışına gitti?"

"Ben küçükken para sıkıntıları yaşadık."

"Oh." Bayan parmağıyla gözümün kenarını sildi ve diğer gözüme geçti. "Yakında dönecek mi?"

"Belki," Midoriya cevapladı. "Annem bu konuda pek konuşmuyor. Ben aşırı küçükken gitti."

"Bunu bilmediğim için kendimi çok gerizekalı hissediyorum."

"Neden gerizekalı hissediyorsun ki? Daha önce bundan hiç bahsetmedim."

"Ama ben de hiç sormadım."

En kötüsü gözümün altına geçtiği zamandı çünkü gözümü açık tutmam gerekiyordu ve kalem gözümün hemen dibindeydi ve gözüme değdiği zaman panikledim.

"Gözünü kırpma," bayan uyardı.

"Deniyorum."

Bitirirken dilinin ucunu çıkardı. "Tamamdır, bana bak."

"Bitti mi?" Sordum.

Duraksadı, ben gözlerimi kırpıştırıp eyelinera alışmaya çalışırken çok ciddi duruyordu. "Mascaraya ihtiyacın olduğunu düşünmüyorum. Allığa da ihtiyacın yok bence." Başka bir şey çıkardı ve elmacık kemiğime patpatladı. "İşte."

Kirishima Against the Perks of Closet LivingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin