Bayan Shin

1.2K 59 52
                                    

Topuklu ayakabıları yüzünden çıkan ses,iştihamlı koridorda tok bir yankılanmaya sebep oluyordu,dik yürüyüşü ona ayrı bir asillik katarken aynı zamanda ise yüzündeki parlak ve doğal duran makyaj onu daha da dikkat çekici yapıyordu.

"Arabam hazır mı?" Yüzüne bakmadan konuştuğunda lacivert rengine boyadığı tırnaklarını kontrol etti. "Evet Efendim."

"Sarı olana binmek istiyorum." Sorarcasına söylediğinde Şöför Lee zorla gülümsedi. "Bir sürü sarı arabanız var Efendim."

Aniden durunca etrafındaki hizmetçiler ve Bay Lee durup şaşkınca ona baktı,şımarık bir şekilde gülümsediğinde güneş gözlüğünü burnuna indirerek ona baktı.

"Markaları sayar mısınız Bay Lee? En güzel isim hangisi,ona göre bineceğim." Onu arkasında duran hizmetçiler ona göz devirirken arkasında gözü varmış gibi konuştu.

"Tch,tch dedikoduya bayılıyorsunuz!" Sinirle çıkıştığında hizmetçilerden en genç olan konuştu.

"Efendim... her zaman yanınızda olmamızı isterseniz." Ryujin bunu hatırlamış gibi güldüğünde,gülüşü anında soldu tekin olmayan bir bakışla ona odaklandı. "Ben istediğimde ama Seonah,şimdi kış kış."

Elinin tersiyle tüm hizmetçiler bahçeye doğru koşarken yeniden Bay Lee'ye döndü.

"Ah~ çok sinirimi bozuyorlar,büyükbabamın haberi olmadan onları kovsam mı?"

Kendi kendine konuşurken Bay Lee ona tırsak bir bakış attı. "Efendim,bu kovacağınız 33.yardımcı olacak..." ona yan bir bakış atarak dudaklarını araladı. "Hedefim 35 Bay Lee." Pişkin bir şekilde ona sırttı.

Bayan Shin'in bu dünyada en sevdiği şeyler;büyükbabası ve limitsiz karttı.

Shin Ryujin bunu hep yapıyordu,durduk yerde çıkışır,her şeyden haberi varmış gibi konuşurdu. Her şeyden haberi vardı da. Diğer yandan parası ile uğraşır,hemde evi kontrol ederdi. Dedesi yorulmasın diye bazı şirket işleri ile ilgilenirken 'çok yorulma' bahanesi ile kendine ödül olarak pahalı çantalar alırdı.

Onunda bu kendisini teselli etme şekliydi,halbuki şirket işlerini çalışanlara yıkardı. Açıkçası pek seveni yoktu,birinin sevmesine de onun ihtiyacı da yoktu gerçi. Kısacası umrunda değildi.

"Neyse... nerede kalmıştık?" Parıltılı bir gülümseme ile Bay Lee'ye baktıktan sonra asansörün düğmesine bastı. "Sarı renkli arabalarınızın markasını sayacaktım Efendim..." eliyle ona söylemesi için komut verdiğinde altın rengindeki saatine baktı.

"Mustang,camoro-"

Sözünün kesilmesi ile dumura uğramış bir şekilde Bayan Shin'e baktı.

"Yanlış."

Anlamaz gözlerle Bayan Shin'e baktığında, "Camoro değil Bay Lee. Camaro, size markaları iyi ezberleyin demiştim." Derin bir nefes aldı.

"Afedersiniz Efendim."

Ding

Gelen sesle asansöre bindiğinde Bay Lee zemin katına bastı. "Mustang'a bineceğim." Bay Lee başını sallayıp ona onay verdiğinde Sarı Mustang'a ilerlemeye başladılar. "Arabalara bayılıyorum ama süremiyorum."

Bıkkınca söylendiğinde Bay Lee bıyık altından gülümsedi.

Arabaya bindiklerinde karanlık alandan aydınlığa çıkmaları ile huzurla gülümsedi. "Hava çok güzel..." Keyifle mırıldandığında telefonuna gelen bildirimle ekranını açtı.

money ↬ jaemin + ryujin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin