Olması gerektiğinden fazla sıcak bir haziran akşamı. 17 yaşıma girmeden önceki son günüm. Ya da başka bir deyişle tedirginliğimin hat safhaya ulaştığı bol yıldızlı bir akşam. Tedirginliğimin nedeni ise yarının tarihini aylar önce rüyamda görmüş olmamdı. Kötü bir şey olacak diye tedirgindim ama araştırdığım konular hakkında kişisel bir şey olabileceğini de düşünüyordum. İstemsiz olarak, insanlara saçma gelse de uzaylılar ile ilgili olduğunu düşünüyordum. Kafamı dağıtmak ve herkese saçma gelen ama bana çok olağan gelen bu düşünceden kurtulmak için basket topumu alıp göl kenarındaki sahaya gitmek üzere evden çıktım.
Yıldızlar, hava karardıkça daha çok parlıyorlardı. Gölün bulunduğu yere arka taraftan bir yoldan gidiyordum. Işıksız ve sol tarafı yeşillik sağ tarafında göle dökülen bir dere vardı. Yeşillikte bir kaç tane köpek vardı yatıyorlardı, aniden kulakları dikildi ve hepsi aynı anda koro gibi havlamaya başladılar. Korkmuştum bana havladıklarını düşünmüştüm ama ayaklarım "Kaç!" Emrime karşı geliyorlardı. Yürümeye devam ettim köpeklere yaklaşınca gökyüzüne karşı havladıklarını farkettim. Ama neye havlıyorlardı? Kafamı çevirip baktığımda ise beyaz parlak bir ışık gördüm. Diğer yıldızlar gibi değildi. Keskin hareketler yapıyordu. Yavaş giderken birden hızlanıyor ve 90 derece açıyla yükseliyordu. Bir kaç değişik hareket yaptıktan sonra durdu. Sanki daha fazla yaklaşmıştı. Şimdi parlak beyaz ışığın kenarlarında yeşil ışıkları görüyordum. Beyaz ışık söndü. Beyaz kadar parlak olmayan yeşil ışıklar gökyüzünde bir çift göz gibiydi. Uçak ya da helikopterin yapamayacağı hareketler yapmıştı. Şimdi duruyordu. Çok, çok dikkatli bakınca maddesel formu belli oluyordu. Daha dikkatli bakmak için gözlerimi kıstığım anda telefonum çaldı. İrkilerek kendime geldim ve köpeklerin susup, uykuya daldıklarını farkettim. Telefonum sustu. Elime alıp kimin aradığına baktığımdaysa kimsenin aramadığını farkettim. Ne olduğunu anlamaya çalışırken tekrar gökyüzüne baktım ve ışıkların orda olmadığını farkettim. Ağır adımlarla göle doğru yürüdüm. Sahada arkadaşlarım olduğunu bildiğim halde gitmedim. İskelede oturup düşünüyordum. 7 yıl önce gördüğüm ve beni bu olaylarla yakından ilgilenmeye iten UFO olayı canlanmıştı beynimde. İkinci UFO gözlemimdi. Yani bana göre. Çünkü mantıksal bir açıklaması yoktu. Ateş topu, Venüs, uçak, meteoroloji balonu ya da herhangi bir doğal fenomen değildi. Bu yaşadığım deneyim tedirginliğimi ve heyecanımı çok fazla arttırmıştı. Hala kalbim çok hızlı çarpıyordu. Yarın uzaylılar ile ilgili bir şey olacağı hakkında düşüncem kuvvetlenmişti. Araştırmalarımdan öğrendiğim kadarıyla yakın temas ve kaçırılma olaylarından önce rüyalara geliyorlarmış. Ne olup ne olmayacağını görmeye az bi süre kaldı.
