EVET BİLİYORUZ BAYADIR YAZMADIK. EVET SİNİR OLDUNUZ. AMA ÜZGÜNÜZ BAYADIR BİR ARAYA GELEMİYORDUK O YÜZDEN SONUNDA FIRSAT BULDUK. PEK BEKLENTİLERİNİZİ KARŞILAYACAK BİR BÖLÜM OLMAYABİLİR AMA ASIL HEYECANLAR OKUL ZAMANI BAŞLIYOR. GERÇEKTEN YENİ BÖLÜM İSTİYORSANIZ YORUM VE VOTELARINIZI ESİRGEMEYİN. SİZLERLE TANIŞMAK ÇOK İSTERİZ MESAJ ATMAKTAN DA HİÇ ÇEKİNMEYİN VE LÜTFEN YORUM YAPIN. ÖPÜLDÜNÜZ..
MİNA'NIN AĞZINDAN
Gözlerimi yavaşça araladım. Yatağımda güzel bir sabah olduğunu düşünmüştüm ama kafamı kaldırır kaldırmaz. 4 farklı kafanın merakla bana baktığını gördüm.
Ava "Uyandıı! Uyandıı!" diye bağırmaya başladı Berk ve Can merakla yatağın yanına oturdular.
"Sakin olun uyandım be ne bağırıyosun!" diye söylendim.
"Bayıldın aşkım canım sen gitme bırakma benii!" diye anırdı Ava.
Ben doğrulmaya çalışırken içeri doktor girdi.
"Sonunda uyanmış prensesimiz." dedi.
Tabiki doktorum Engin amcaydı. Annemler iş yüzünden hiç eve gelmezken beni buralarda birine emanet etmeleri gerekiyordu, bu da Engin amcaydı. Engin amca çok tatlı biridir ve beni arada kontrol eder öz kızı gibi sever ama asla kurallar konusunda kasmaz.
"İçki biraz bünyene fazla gelmiş onun yüzünden fenalaşıp bayılmışsın merak edecek bir şey yok. Bir kaç saate işlemlerin tamamlanınca gidebilirsiniz." dedi.
"Çok saol Engin amca. Bende aşağı gidip işlemleri halletmeye çalışayım birazdan gideriz." dedi Ava.
"Bende yardım edeyim sen beceremezsin." dedi Can ve gülerek Ava'nın peşinden gitti. Berkle ben kalmıştık.
"Tam olarak ne oldu anlatabilir misin? Pek bir şey hatırlamıyorum da." dedim gülerek.
"Dün gece partiden sonra senle caddeye inmiştik. Hatırlıyor musun?" diye sordu.
Tabi ki hatırlıyordum böyle bir şeyi istesem de unutmazdım. "Evet." dedim hafiften kızararak.
"Sen aniden bayıldın. Bende aldım kucağıma Ava'yı aradım ambulans geldi falan hep birlikte buraya geldik ama çok korkuttun beni şey yani bizi. Ava en son baya panik olmuştu."
"Annemlere haber vermediniz dimi boşuna endişelenmesinler?" Biz daha konuşurken birden odaya Ava girdi.
Ava "Ya sen hem içemiyorsun hem malaksın hem kıtsın hemde of be dun çok sexydin aferin beğendim seni ama bu fazla alkolü iyi kılmaaz."dedi.
Şimdi ben bu ne dedi diye anlamaya çalışırken kendimi yormayayım en iyisi gülümsemek diyerek en masum gülüşümü gönderdim Ava'ya.
CAN'IN AĞZINDAN
Ava'nın sesinden de bakışlarından da endişe akıyordu.Ne güçlü bir arkadaşlıktı bu paylaştıkları.
Şimdi sırası Can sen bu Ava'yı eve götür sonra da aranı düzelt dedi iç sesim.
"Hadi artık gidelim, işlemler de tamamlandı." dedim. Bir an sessizlik oldu ve herkes birbirine baktı. O an tek akıllıca davranan kişi olarak Mina "Tekerlekli sandalye isteyebiliriz mesela?" dedi.
Artık tekerlekli sandalyeyi götüremeyeceğimiz yere yani hastanenin dışından arabaya kadar olan yolda Berk Mina'yı kucağına aldı herkes yoldaki kapıları açıyor yardımda bulunmaya çalışıyordu. Araba yolculuğundan sonra eve geldik ve Mina'yı rahat bir koltuğa bıraktık.
"Çok sağolun arkadaşlar gerçekten." dedi arkadaşlar sözcüğünün etkisi bir anda ortamı kapladı ve herkes düşündü. 3 günde böyle gelişen bir arkadaşlık böyle olaylar. "Her zaman Mina ama bu kadar içmek sana yakışmıyor aklında bulunsun." dedim göz kırparak.
"Susadım." diyerek kalktı Ava ve birkaç dakika içinde yeşil bir pipet ve suyla geldi. Birazdan pipetle suyu içiyor ve arada hava üfleyerek suyun baloncuklar çıkarmasını sağlıyordu.
"Bebek gibisin." dedim.
AVA'NIN AĞZINDAN
Dedi daha iki gün önce önüne gelene saçma kavgalar çıkaran içip ergene bağlayan salak çocuk.
Tam bir ağzına sıçma isteği oluştu içimde. Sen kimsin, sen kimsin; sanane benim boyumdan sananee falan diye bir Ayşegül çıkışı yapmak geldi içimden.
"Sana mı sorucam lan. Sanane yani. Sanane." dedim ve ardından "Sıktı burası beni ben gidiyorum hadi eyvallah." dedim ve kalkıp eve gittim.
O sırada Can'ın suratındaki ifadeyi alıp çerçeveletip odamın duvarına asmak lazımdı. Öyle bir bakıştı yani.
Mina'ya çıkmadan piç smile adıp evden çıktım. Arkamdan Can'ın "Bende gideyim işlerim var diye kalktığını." duydum. Sürüsünsün qöpeq.
Tam karşıda evime doğru giderken kapıyı açtım, içeri girdim ve kapatıcakken bir dejavu yaşadık.
Küçük Can kapının önüne ayağını koymuş içeri girmeyi bekliyordu. "Konuşmamız lazım Ava böyle olmaz."
"Ne konuşucaz ya git." derken beni aniden duvara yasladı. Ne yapıyor bu çocuk tarzı düşünceler aklımdan geçerken yutkundum. Yutkunmamı yanlış şeylere yorumlamasın diye gözlerinin içine baktım. Beş dakika boyunca böyle kaldık ama saatler gibi gelen bu beş dakikada hep düşünüyordum. Can kimdi, nereden hayatıma girmişti ve bana ne yapmıştı?
Bakışları yavaşça gözlerimden dudaklarıma kaydı. Artık burunlarımız sürtünüyordu. Ben böyle romantik ve yavaş şeyleri sevmezdim ama sanırım o da bunu biliyordu ve beni sınıyordu. Bana da daha da yaklaşarak bedenlerimizi bütünlerken onu öpmemi bekliyordu. İkimizin de bundan zevk aldığını hissediyordum. Dudaklarımız birleşti ama öpmeden geri çekildim ve kolunu indirdiğim gibi "Sevgilim bekliyor hazırlanıp yanına gidicem." diye bir çıkış yaptım. Şaşkın bakışlarını ensemde hissedebiliyordum.
2 HAFTA SONRA
MİNA'NIN AĞZINDAN
2 hafta gerçekten çook hızlı geçti. Bu sırada neler oldu nelerr.
Ava ve Can durmadan birbirlerini kovalıyorlar ve ikisinin de birbirlerini istedikleri çok belli ama ikiside bunu gururlarına yediremiyorlar. Can Ava'nın gizli sevgilisini bulma peşinde.
Berk'le çıkmaya başladık! En önemlisi de bu sanırım. 4ümüz arkadaş olarak gerçekten çok yakınlaştık ve bu sıra içinde bir sürü manyaklık yaptık. Havuza gittik, dağa çıktık, partiler verdik, araba kazaları bile yaptık ve artık çok yakınız denebilir. Ve işte bu sıralarda Berk'le artık bir karar aldık ve çıkmaya başladık. Şu anlık her şey oldukça iyi gidiyor.
Okullar yarın açılıyor ve hepimşz aynı okulda olduğu için oldukça eğlenceli bir yıl olucak. Ava ve ben zaten önceden okul çapında tanınıyorduk ve oldukça popülerdik. Herkes bizi bunlar manyak gibi yakın asla ayrılmazlar diye tanıyorlardı. Artık Can ve Berk de var yani aaa tanrım düşünükçe bile heyecanlanıyorum...
YORUM YAPIN...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Komşularım
Teen FictionMina ve Ava okulun gözde ikilisi ayrılmayan en yakın arkadaşlar hayalleri aratmayacak bir hayat yaşarken. Hayatlarına birden iki birbirinden yakışıklı çocuk girdi.