-iyi okumalaaaar-
Aslında bu bölümü cumartesi atacaktım ama smut içerdiği için ramazana tam girmemişken hemen atayım dedim.
Bu yüzden kontrol edemedim yanlışlarım varsa affola.
-HOSEOK-
"tamamdir. Sen geç köşeye şimdi... Tamam bunu da al iki dakika kucağına ben otururken dökerim"
Ben arabanın arka koltuğuna geçtikten sonra Yoonginin uzattığı kolaları aldım. Oda içeri geldikten sonra öne uzanıp, kapıları kitleyen tuşa basmıştı.
Kitlendiğinden emin olduktan sonra aramızda bıraktığımız koca boşluğa masayı koydu. Yatağın üstünde minicik ayakları olan masanın üzerine yiyceğimi şeyleri yerleştirdikten sonra, film açmış ve karnımızı doyurmaya başlamıştık.
"Yoongi, bunun tadı çok güzelmiş, baya sevdim tadını şu soya sosuna benzer şeyi sıkınca üzerine daha da güzel oluyor. (yemek ismi vermeyeyim karantina da canınız çekmesin gerçi anlarsınız bence ama olsun) "
"Türkler bu yemek işini çok iyi biliyor, iyi ki o Türk restoranını görmüşüz gelirken baya sevdim bende ayranla da çok güzel oluyor."
Elimde ki yiyecekten bir ısırık daha alırken, resmen kendimden geçmiştim. İzlediğimiz film başta güzel olsa da ikimizde sıkılmaya başlamıştık. Bu yüzden filmi kapatmış, karnımızı doyurmaya odaklanmıştık.
"Hoseok, soru-cevap yapalım mı?"
"Yapalım, ama önce düşünmeliyiz kedicik"
"Yaah!"
''Tamam, tamam sustum... Tamam buldum ilk ben sorucam. En sevdiğin şarkınız hangisi?"
"Hmm. Bu zor çünkü hepsi çok güzel ama seçeceğim şarkı şuan üzerinde çalıştığımız albümden 'Black swan' ve 'On' demek istiyorum."
"Tek bir şarkı istemiştim"
"Asla bir tanesini seçemiyorum. Pekala sıra bende... En son ne zaman ve kime yalan söyledin?"
"Dürüst olucam. Bugün, jin hyunga bir konuda yalan söyledim. Sakın ne olduğunu sorma, küçük bişiydi."
"Tamam sormuyorum. Sıra sende sor bakalım"
"En son nereye tatile gittin. İş olarak gittiklerinizi sormuyorum. Tatil olarak en son gittiğin yeri soruyorum"
"En son Tayland'da tatil yaptım. Peki sen en son nereye gittin?"
"Ben hayatım da hiç tatile gitmedim. Petshoptan en fazla uzaklaşmam şirkete gelmek için, hayatımda hiç o bölgeden uzaklaşmadım. Mesela şuan ilk kez sahile geldim. İlk kez canlı bir şekilde okyanus gördüm."
Benim omuz silkerek söylediklerim karşısında, Yoongi cidden şaşırmıştı. Gözlerini sürekli kırpıltırıyor, bir şey söylicek gibi olup tekrar söylemekten vazgeçiyordu.
En sonunda suyundan bir yudum alıp, bana döndü. Az önce ki eğlenen halimizden eser kalmamıştı. Tamamen ciddi bir haldeydi.
"Sana söz veriyorum. Sana her yeri gezdircem ve seni tatile çıkarıcam. Bu zamana kadar görmediğin, girmediğin her yere gidicez. Şimdi şuraları toplayalım. Şu poşete çöplerimizi dolduralım. Bagaja koyarım giderken çöp tenekesine atarız. Ayrıca şu yatağı çıkaralım. İyice sirkeleyip, sileyim öyle geri yerleştirelim."
"Tamam"
Aslında söylenecek bir dolu şey vardı. Ancak ortamda ki ciddi havanın dağılması için konuyu değiştirmişti ve bende ona uydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tilki Çocuk ~Sope
FanfictionHoseok bir tilki çocuktu. Binlerce yıl önce bilim adamları bazı insanlara bilim ve büyünün getirdiği güçle kurt, kedi, köpek, tavşan ve tilki özellikleri vermişti. Bu ozelligi taşıyan ailesi olmayan kişiler petshoplarda satılıyordu. Ancak tehlikeli...