17. Bölüm

5K 322 84
                                    

"Acı çekmeye başlamazsak, yanmaktan kurtulamayız"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Acı çekmeye başlamazsak, yanmaktan kurtulamayız"

                          ***

Acı...

İliklerime kadar hissetiğim tek duygu acıydı. Sanki bir virüs gibi vücudumu ele gecirirken tek yaptığım kendi ölümüme şahit olmaktı. Kalbimin üstündeki keskin acı sanki nefesimi kesiyordu. Oksijen ciğerlerimi yakıyordu.

Etrafta Ateş'in sesi... Zihimdeki karmaşa ve sonunda gözlerimin kapanması o anın bittiğinin göstergesiydi. Soğuk zeminle buluştuğumda herkes susmuştu.

...

Ellerimle yorganı o kadar fazla sıkıyordum ki ellerimdeki keskin acı ve terlemiş bir şekilde gözlerimi açtım. Etrafı idrak etmeye başladığımda daha önce hiç olmadığım bir yerdeydim. Burası bana yabancıydı. Kafamı minderden kalkıp terden dolayı ıslanmış kazağımı elimle çekiştirdim. Ben sanki yanıyordum. Saçlarım enseme ve anlıma yapışmıştı. Çok rahatsız vericiydi. Gözlerim doluyordu herşey netleşince ağlayasım şiddetleniyordu. Bir elimle kazağın yakasını boğazımdan ayırırken diğer yandan ağlıyordum.

Ateş'in elimi boğazımdan çekmesiyle burnumu çekip ona döndüm. "Iyi misin güzelim?"diyerek korku dolu gözleriyle bana bakıyordu. "Boğuluyorum."dedim elimi yine kazağıma götürüp. Ateş'in kazağı üstümden çıkarması bir saniye bile sürmemişti. Ayağa kalkıp nereye gittiğini anlamadan geri gelip elindeki tişörtü başımdan geçirdi. Onun kokusuyla dolu olan tişört bol bir şekilde üzerimde durmuştu. Ve rahattı. Yaka kısmının açık olması beni rahatlatmıştı.

Yaşlı gözlerle Ateş'e bakıp ağlayarak "Babam öldürdü."dedim hıçkırırak. Kendime engel olamıyordum. Ateş beni kollarımdan tutup kendi üstüne çekmesi bir oldu. Kucağına çektiğinde bana sarıldı. Başımı göğsünün üzerine koydum ve ağlamaya devam ettim. "Herşeyi öğreneceğiz güzelim,sakin ol" diyerek kulağıma fısıldadı.

Ne kadar ağladım bilmiyorum. Belki dakika belkide saat ama geçmiyordu bu acı ben ağladıkça geçmiyordu. Kendimi toparlamak üzere kafamı kaldırıp elimin tersiyle gözlerimi sildim. Geri çekilip ayağa kalktım. "Elimi yüzümü yıkamak istiyorum."dedim. Ateş bana bir kapı gösterdiğinde ilk defa ona bakma fırsatı bulmuştum. Çökmüş gibiydi. Yüzünden ne kadar kötü olduğu belli oluyordu. Ona bakmayı kesip söylediği kapıdan içeri girdim. Aynanın karşına geçince kıpkırmızı olmuş yüzüm ağlamaktan şişmiş gözlerimle karşı karşıya geldim. Bileğimdeki tokatla saçlarımı at kuyruğu yapıp yüzümü üç dört kez yıkadım. Yüzümü duraladığımda daha iyiydim.

Geri döndüğümde Ateş koltuğa geçmişti. Burası çok büyük bir mekandı. Yatak odası ve oturma odası bitişikdi. Hatta mutfak da öyleydi. Kocaman televizyon ve karşımdaki L koltukları odanın ortasındaydı. Az ileride bilardo masası ve kum torbası vardı. Sağ tarafta kocaman bir yatak ve dolap vardı. Az önce çıktığım kapı banyoydu. Burası çok büyük ve çok güzeldi. Siyah tonuyla dolu olan ev mükemmel gözüküyordu.

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin