'Sonsuz'

13 2 2
                                    

Karan'ın kulüpten gider gitmez üstüme daha ince şifon bir şal alıp odadan çıktım. Yanaklarım kızarmıştı ve bu hoşuma gitmemişti.

Gitmeden önce söylediği tek kelime
'Ev arkadaşını evine postala' olmuştu. Sevda'yı evine göndermemi istiyordu bu beni daha çok ürpertirken düşünmemeye çalışarak sahneye baktım. Kızlar beni yanlarına çağırırken gülümsemeye çalışarak yanlarına ilerledim.

Bir çok fotoğraf çekinip sahneden indikten sonra ceketimi alarak Sevda'ya eve erken döneceğimi söyledim. İlk başta ısrar etse de başım çok fazla ağrıyordu ve bu canımı sıkıyordu.

İlk defa düşünmeden müzik dinleyerek eve ilerliyordum. Yürümek iyi gelirken başımın ağrısı daha çok artıyor ara sıra başım dönüyordu.
Bir süre daha yürüdükten sonra sağ tarafımda duran duvardan destek aldım. Yürüyemeyecek raddeye gelmiştim. Bedenim kendini bırakmakta ısrar ederken etrafıma bakınmaya çalıştım. Görüntü bulanıklaşmış, gözlerimin önüne siyah küçük yuvarlaklar yer almıştı. Tek elimi gözüme atıp ovaladığımda mürekkep gibi daha fazla yayılarak daha da büyüdüğünde kendimi daha fazla tutamayıp bıraktım.

                      🦋🦋

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda hissettiğim sıcak ortam mayışmamı sağlasa da odamda olmama anlam vermemiştim. En son hatırladığım şey bayılmamdı.

Yavaşça yataktan doğruldum. Başımda hissettiğim keskin ağrı kaşlarımı çatmamı sağlamıştı.
'Alev' Karan'ın sesiyle kapıya dönerken elini cebinden çıkarıp yanımda geldi.
'Sen?' Şaşkın bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Ayağımın yanına oturup dikkatle yüzüme bakarken
'Yolda seni baygın görünce...' sustu. Tek elini saçlarımda gezdirirken
'Görünce?' Diye tekrarladım.
'Korktum' istem dışı kahkaha attım.
'Sen mi? Karan kişiliğinden bahsediyoruz...' diyerek gülmeye devam ettim.
'İki günlük tanıdığın kız için mi korktun?' Kaşları çatık bir şekilde beni izlerken.
'Sakinleştiricinin dozu mu fazla geldi acaba?' Diye söylenerek ayağa kalktı. Sersem hissetmemin sebebi sakinleştirici miydi?

'Bana sakinleştirici mi verdin?' Dedim.
'Sen iki günlük kız değilsin Alev' sustum gözleri gözlerimdeyken yapabildiğim tek şey susup yutkunmaktı. Beynimi ele geçiren iç sesim
'Kaç günlük olacağım?' Diye soru yönetince bir süre gözlerime bakarak güldü.
'Kaç günlük olmak istersin?'
'Kaç günlük olacağım?' Yatağıma yaklaşıp eliyle çenemi tuttu. Başımı hafifçe yukarı kaldırıp gözlerine bakmamı sürdürdü. Anlıma küçük bir öpücük bırakıp
'Sonsuz' dedi. İlacında etkisiyle sersem bir şekilde gülümsedim.

Elini anlına koyduktan sonra küçük bir küfür mırıldanıp odayı terk etti.
'Karan' hızlı bir şekilde yataktan kalkarak peşinden ilerledim. Sinirli gözlerle bana dönüp
'Gelme!' diye bağırınca yerimde çakılı kalmıştım. Biraz önce bana sonsuz derken şimdi bağırması. Yavaş adımlarla merdivenin kenarına geçip onu izlemeye başladım.

İki eliyle başını tutmuş bir şeyler mırıldanırken gözlerini kapatarak volta atmaya başladı. Onun bu hali beni korkuturken aniden gözünü açıp koltuğun üstündeki her şeyi yere fırlattı. Düzenli bir yer bırakmazken
'Kes sesini!' Diye bağırarak başına vurdu.
Korkum iliklerime kadar yayılırken merdivenden yavaşça indim. Cam vazoyu tek hamlede duvara atıp parçalanmasını sağladıktan sonra eline aldığı cam parçasıyla adımlarımı hızlandırdım.
'Karan' gözleri bana dönerken olduğum yerde kalakaldım. Korkuyordum hemde çok, tıpkı o gece ki gibi bakıyordu.

'Senin ne işin var burda! karşıma çıkma demedim mi?' Sert sesi evde yankı yaparken ne yapacağımı bilemez halde yutkundum. Avucunun içinde ki sıktığı cam parçası avucunundan kan akmasını sağlarken. Gözlerimi büyüterek yanına ilerledim.

Kendine zarar vermesine izin veremezdim.

'Elini kesiyorsun' titreyen ellerimle elini tutup sıktığı parmaklarına dokundum. Beklemediğim bir tepkiyle beni ittiğinde koltuğa düştüm. Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde korkarak ona baktım. Bana doğru adım attığında  geri çekildim. Korkudan titriyordum. Göz ucuyla Karan'a baktım durgunlaştığını görüyordum. Elinde ki cam parçası kayıp düşerken hıçkırarak ağlamaya başladım.

'A...Alev' sesi titremişti. Derin nefes alıp verişi hıçkırıklarıma karışırken bana doğru yaklaştığında korkan gözlerle ona baktım.
'B..Ben...Ken...Kendimi kaybettim' etrafa bakındı. Ardından kendini duvarın dibine bıraktığında göz yaşlarımla onu izlemeye başladım. Donuk bir şekilde bana bakıyordu.

'Sana...Zarar vermek istemedim' gözünden akan yaşla kaşlarım çatılmıştı. Bu kadarı normal değildi, Karan'ın bir sorunu vardı ve benim bunu bilmem gerekiyordu. Ürkek adımlarla yanına gidip önünde dizlerimin üstüne oturdum. Kanayan elini tutup
'Pansuman yapmalıyız' dedim. Başını olumsuzca salladı. Diğer elini tuttuğumda sarılıp saçlarımı kokladı.

'N..Neyin var senin? Az..Az önce...' susturdu.
'Benden uzak dur Alev, canını yakarım güzelim. Uzak dur' beni bırakıp ayağa kalktığında yere kapaklandım.
'Ben Canına Susayan Kızım unuttun mu?' Durdu ama bana dönmedi. Tek kelime etmeden öylece çıkıp gitti.

Biraz önce onun yaslandığı duvara yaslanıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Karan'ın benden sakladığı bir şey vardı. Hemde ikimizi birden etkileyen.
Bizi etkileyen...

SONSUZLUĞA İÇEN KELEBEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin