'Bela'

18 4 4
                                    

'Ne oluyor lan burda?' Hastaneden çıkalım bir kaç saat olmasına rağmen yine bir mıknatıs gibi belayı çekmiştim ama bu sefer fark vardı.
Tek değildim.

Ersin beni zorla motorun yanına itekleyip adama yumruğu attı. Olay mı? Olay sadece adamın bizim çalıştığımız yere gelip kızlara asılmasıydı.

'Ersin' beni duymamıştı ama içeriden gelen kızlar beni çekiştirip soyunma odasına tıktılar. Kapıyı kapatıp
'İyi değilsin hala dışarıdasın' diye sitemlere başladılar.

'İyiyim, Ersin' hepsi bana 'boşver başının çaresine bakar' dercesine el sallamışlardı.

'Anlatsana kızım ne oldu bileğine' benim için getirdikleri meyve suyundan yudumlayıp masaya bıraktım. Makyajlarımı toplamalıydım ama çok üşeniyordum.

'İtin teki işte, belaymış' diyip sırıttım. Kızlar bana
sen manyak mısın? Bakışı attılar
'Ne?'
'Bu kadar mı? Niye bileğini çiviye geçiriyor spastik' kıkırdadım.
'Spastik olduğu için neyse ne kızlar adamın üstüne gittim zaten bizim buralardaki gibi birisi olsa bunu yapmazdı bu tam psikopat çıktı'
Hepsi bana gülümserken onlara ne var bakışı attım.
'İyi ki derin olmamış' damarıma bile gelse iş kötüydü.

Eşyalarımı toplamak için ayağa kalktığımda Sevda beni durdurup
'Sen dinlen, toplarım' dedi. Ona minnet dolu bakışlar gönderdikten sonra kapı tıklatıldı.
'Kızlar, müsait misiniz?' Ersin'in sesiydi ve gayet sakin geliyordu. Bir süre bu şaşkınlıkla kızlarla bakıştık.

Sevda 'Evet' dediği anda içeri girdi.
'Alev gidiyoruz' kaşlarım çatılırken yüzüne baktım.
'Konuşmamız gereken çok şey var' diye ekledi.
'Ben senle hiç bir yere gelmiyorum'
'İnadını s..' durdu. Sevda aramıza girip
'Biz çıkalım, konuşun' dedikten sonra odayı boşalttılar.

'Motorun nerede?'
'Sahibinde' sakin olmak istermiş gibi nefes aldı ama becerememişti.
'Sen oraya nasıl gidersin Alev! Tehlikeli bu adamlar ya sana bir şey yapsalardı?'
'Ama yapmadılar' dedim ona rağmen sakin çıkan sesimle.
'Bileğin?' Diye sordu daha sakin ve yeni hatırlamış bir tonla.
'Bu otobüs durağında oldu, cidden belalı bir yermiş'
'Beni arasaydın' gülümsedim.
'Ölmeyi göze almaktansa, bileğimde açılan çivi yarası daha tatmin edici' başını iki yana sallayıp yanıma oturdu.

'Ben seni ne kadar korumak istersem sen o kadar tehlikeye atlıyorsun' dedi. Eli saç tutamımda gezerken sarıldım.
'Benim yüzümden sana bir şey olursa kendimi affetmem' Ersin kasılsada çaktırmamaya çalışarak bana sarıldı. Normalde daha uzun süren sarılmamız kısa sürerken bir tuhaflıklar olduğunu anlamıştım.

'Ben gidiyorum. İstersen seni eve bırakıyım' başımı olumsuzsa salladım.
'Bugün Sevda bende kalacak, beraber döneceğiz'
'Eve gidince haber ver, ve sorunsuz git' gülümseyerek onayladım.
'Sen nereye ?' Sırıtırken göz kırpıp çıktı.
Bara gidiyordu. Ne zaman bara gitse cevap vermek yerine çapkınca gülümseyip göz kırpardı.

Ayağa kalktığım an başımın dönmesiyle bir süre bekledim. Tutunarak lavaboya gidip yüzümü yıkadım.
Başımın dönmemesi gerekiyordu.

'Alev' lavabodan çıkıp odaya geçtim.
'Gidelim artık' beni onaylayınca üstüme ceketimi giyip çantamıda alarak çıktım.

Eve gelir gelmez üstümü değiştirip saçımı topladım. Kısa şortumu ve kısa kollu tişörtümü giyip mutfağa ilerledim. Sevda bir şeylerle uğraşıyordu.
'Film izleriz diye düşündüm, birazda olsa aklın dağılır' gülümsedim. Bir yandan mısırları kaselere yerleştirirken bir yandan da meyve tabağı hazırlıyordu. Dolaptan çikolataları ve meyve sularını çıkardım. Güzel bir gün olacaktı. Oda benim gibi giyindikten sonra her şeyi salona taşıyıp televizyonu açtık. Güzel bir film seçtikten sonra odanın ışığını kapatıp izlemeye başladık.

'Bak şimdi bu adam bu kadınla karısını aldatıyor...' gözlerimi televizyondan alıp Sevda'ya çevirdim.
'İzledin mi sen bunu ?' Başını olumlu anlamda salladı.
'İzlediğin şeyi neden bir daha izliyoruz söyler misin Sevda' şirince gülümsedikten sonra
'Erkek milletine sende güvenme, bak kadın ona neler yapacak. Eğer bizde aldatılırsak aklımızda böyle fikirler bulunsun ama değil mi?' derin nefes aldım.

'Aldatılmak için sevgilinin olmasına ihtiyacın var birtanem' sevda gibi konuştuktan sonra meyve suyumdan içip televizyona geri döndüm.
'Yüzüme vurmasan şaşarım'

Bir süre daha izledikten sonra ekranda beliren bir üçüncü kadınla kaşlarım çatıldı. Sevda anlamış olacak ki
'Şimdi bu adam karısını sarışınla aldattı. Filme göre bundan bir kaç gün önceyse sarışın ve karısını bu kadınla aldattı...' ağzına attığı mısır tanesi onu sustururken
'İki gün sonra da karısını daha önce aldattığı bir kadından çocuğu olduğunu öğrenecek' şaşkınlıkla kapıya bakarken Ersin kollarını göğsünde birleştirmiş bizi izliyordu.

Anahtarı göstererek yanıma oturduğunda mısırımdan avuçlayıp ağzına attı. Ayaklarını bizim gibi sehpaya uzattıktan sonra filmi izlemeye başladı.
'Ne iğrenç bir film bu ya' diyerek kumandayı aldığımda Sevda beni durdurdu.
'Sonu çok güzel, lütfen dur' Ersin göz kırparken

'Bensiz gece mi yapıyorsunuz?' Dedi.
'Bara gidiyordun?' Dedim sorar bir şekilde. Üstünde ki alkol kokusunda gittiğini anlasamda erken gelmişti.
'Sıktı' Sevda tahammülsüz bir şekilde ikimizi susturduğunda filme döndüm.

Sonunda kadın kocasının aldattığını öğreniyordu ama işin tuhaf tarafı adamın karısıda onu başka adamlarla aldatıyordu.

'Herkes hak ettiğini buluyormuş demek ki, pislikler' diye söylenip ortalığı toplamaya başladım.
İzlediğim en iğrenç film olabilirdi.
'Alev hanım beğenmedi' diye mutfağa giren Ersin'e baktım.
'Elime canlı canlı beyin verseydiniz daha az midem bulanırdı' dedim.
'Abartma ya' diye mızmızlanan Sevda'yı takmadım.
Bulaşıklara geçtiğimde Sevda beni durdurdu.

'Bileğin kötü ben yaparım' ona hayali bir öpücük atıp geri çekildim.
'Pansumanını yaptın mı?' Ersin'e dönüp
'Hayır yarın yaparım' dedim. Onayladı.
'Çok yorgunum eğer bir şey söylemeyeceksiniz uyuyacağım'
'Ersin nerde kalacak?' Sevda'ya döndüm.
'Sen bugün benle yatarsın Ersin'de odada yatar' dedim. Ersin ayağa kalkıp
'Ben gideyim' dedi.

'Kalsana geç oldu, içmişsin zaten' Sevda benim yerime kelimeleri sıralarken Ersin'i izliyordum.
'Biliyorum çok istiyorsunuz ama işlerim var fıstıklar' diyerek Sevda'nın yanağından öptü. Benimkinden makas alıp kapıya yöneldi.

'Eve gidip uyu' her zaman ki sırıtışını takınıp
'Bakarız' dedikten sonra kapıyı benim yerime kapattı.
'Ben odamdayım' Sevda cevap vermeyince yorganı başıma kadar çektim.

'Benden bir iz'
beynimde yankılanan cümleyle gözlerimi sıkıca yumdum. Yüz hattı, çenesi, biçimli dudakları, sinirden alev saçan gözleri bir perde gibi düşerken zihnime bunun ne olduğunu anlayamıyordum. O çocuk kimdi?
çocuk mu ? Ciddi misin Alev? Koskoca adam ya da kendini bir şey sanan birinden bahsediyoruz.

Sıcaktan bunaldığımı hissettiğimde gözlerimi açıp doğruldum. İstem dışı olarak dudaklarımdan
'Tanırsın' kelimesi döküldü.
'Tanışalım'

SONSUZLUĞA İÇEN KELEBEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin