DELİCESİNE AŞIK

BİR SAATÇİK

Sabah Hadise gözlerini araladığında burnunun ucundaki ayakları görmesiyle önce bi afalladı,daha sonra ayaklarındaki sıcaklıkla kendine geldi.
Üzerinden çarşafı yere attı ibrahim şuanda ayaklarına satılmıştı. Hadise onun bu haline güldü.
Onu uyandırmadan ayaklarını çekti,tekrardan onun üzerini örttü. Yanına oturdu, çok masumdu hayatında tanıdığı en masum en marhametli insanlardandı.
Hadi gelin birazda nasıl tanıştıklarını anlatayım.
İbrahim sağlam aşiretinin tek erkek torunudur. Annesiyle babası kaçarak evlenirler ancak babasıyla annesi biraz zaman sonra anlaşmaz ve boşanır. Babası ne kadar İbrahim'i almak istesede dedesi izin vermez Mardin'de o zamanlar işler ya kanla yada parayla çözülürdü tabi hala öyle babasında mecbur dedesinin verdiği parayı alıp çekip gider. Dedeso ö gün torununu krallar gibi yaşatmaya yemin etmiştir. En güzel okullarda okumasını istemiştir İbrahim ilk okula kadar mardinde okumuştur,ama daha sonra annesinin isteği üzerine dedesininde izniyle İstanbul'a gelirler dedesi burdada torununu en güzel yerlerde yaşatmayı en güzel kolajlerde okumayı istemiştir ama o zamanlar kan davalı olduğu aşiret buna izin vermemiştir. İbrahim'in dayısı o aşiretin babasını öldürmüştür,onlarda aşiretin tek varisi olan İbrahim'i öldürmekle tehtih etmişlerdir, dedesi de bu yüzden ibrahimle annesini İstanbul'un ücra köşelerinde bir mahallede ev tutmuş İbrahim'ide ordaki bir okula yazdırmıştır. Şimdi asıl kısım tanışma kısmına geliyorumm
O gün Hadise için çok normal bir okul günüydü. Ders müzikti ve bu derste hoca sürekli geç gelirdi ondan şuan goygoy muhabbet ediyordu sınıf
Cam tarafında en arkada selimle onur hemen önlerinde Hadise tek başına bir sıra önünde de kavgalı olduğu kızlar Sıla ve Betül vardır.
Hoca gelene kadar bizimkiler arkada goygoy yaparlar. Tabi arada hadise'nin sılaya attığı bakışları saymıyorum. Hadiseyle sıla küstür ama sıla Onur'a aşıktır ama Onur kardeşinin kavgalı olduğu kızdan nefret etmektedir.
Biraz sonra hoca gelir yanında esmer uzun saçlı orta boylu bir çocuk vardır.
Ceren hoca: günaydın çocuklar.
Sınıf: günaydın
Ceren: bu İbrahim yeni sınıf arkadaşınız. İbrahim sen şuraya hadise'nin yanına geç.
Onur: oğlum bişey yap hoca elin çocuğunu bizim kızın yanına oturtacak.
Selim:hocaaaaam
Ceren:ne var Selim
Selim:hocam olamazz
Ceren:ne olamaz oğlum
Selim:bu arkadaş buraya oturamaz
Ceren:nedenmis o canım sanamı sorucam
Onur:hocam biz ondan görmeyiz. O buraya gelsin ben öne geçeyim.
Ceren: oğlum çocuk 1.50 bile değil sen 170 sin ne yaşıyorsun.
Herkes gülmeye başlar.
Hadise:ne yapmaya çalışıyorsunuz.
Selim:sen sus kızım.
Selim:hocam olmaz işte.
Sırada Hadise ayağa kalkar eliyle ikisinde elini kapatır daha sonra gülümseyerek hocaya döner.
Hadise:sorun yok hocam.
Ceren:peki o zaman derse başlayalım.
İbrahim: teşekkürler
Hadise: rica ederim, hoş geldin bizimkilerin kusuruna bakma kıskançlıklar biraz.
İbrahim:sevgilin mi
Hadise:yok arkadaşlarım
Onur dersten sıkılmıştı.
Onur:ne diyo bu hoca ya zil çalsada bir gitse
Hadise:off aynen ya sıktı.
Onur:ee 1.50 arkadaş senden naber
O sırada selim kendini tutamaz güler.
Hadise:onurr
Ceren: Selim oğlum neye gülüyorsun gülünecek bir şey varsa söyle bizde gülelim.
Selim:tabi hocam bakın hocam onur dersten sıkılmış muhabbet açmaya çalışıyordu ibrhaimey diyorki ee 1.50 arkadaş naber.
Sınıf hafiften sırıtır.
Ceren:buna mı gülüyordun. Senin seviyene ben
Selim:hocam yaştan dolayı siz biraz yaşlısınız ya bu dönemin dalgası bu kısa olanla dalga geçerler. Ana hocada kısaya lan oğlum niye uyarmıyonuz.
Sınıf bu kez iyi bir kahkaha atar.
Ceren: selim sana tutanağı tutmadan otur yerine
Susun sizde.
Hadise: selim ben senin olum nasıl gevşek çenen var.
Ceren:onur kalk
Onur:buyrun hocam.
Ceren: arkaşından özür dile
Onur: haklısınız hocam insanların eksik tarafıyla dalga geçmek çok ayıp bana yakışmaz.
Buna gerçekten bütün sınıf güler,hatta Hadise bile.
Ceren:siz ikiniz tenefüste yanıma geliyorsunuz.
Selim:hocam yanınız derken öğretmenler odasımı yoksa sedat hocanın odasımı şey yani öğretmenler odasıysa sıkıntı yokta
Onur: hocam sedat hoca iyi vuruyor ya beş parmağınında izi çıkıyor.
Ceren:tamam peki istersen Murat hocanın yanına gidelim.
Onur:öhööhö yok hocam Sedat hoca iyi
Ceren: aferin otur şimdi
Zil çalmıştı Onur ve Selim cerenle birlikte gitmişti.
Hadise: onların kusuruna bakma hep böyleler ama emin ol seninle dalga geçiyorlarsa yakın hissettilerinden biz aramızda hep böyleyiz normalde çok iyi çocuklar.
İbrahim: önemli değil.
Hadise:ee tanışalım ben Hadise
İbrahim: bende İbrahim
Hadise: aramıza hoş geldin.
İbrahim: aramıza derken o ikisinin beni kabul edeceğini hiç sanmıyorum. Hem senin gibi birinin onlarla ne işi olur.
Hadise:benin gibi ben onlardan da fazlayım ama toplum içinde kendimi tutuyorum diyelim.
İbrahim: iyiymiş.
Hadise: ee bundan sonra bizdensin bak şimdi sana sınıfın bir fragmanını geçeyim. Bak şunlar caner ve grubu iyi çocuklar kendileri, şunlar sınıfın süslü kızları sakın bulaşma onlara sana bile makyaj yapmaya kalkarlar.
Şunlar da sınıfın en çok sevgili değiştiren kızları o üçünden uzakdur senide harcarlar sınıfta birtek onur selim ve seninle çıkmadılar bizimkileri ben korudum bundan sonra sende korumam altındasın tâbi istersen.
O sırada onlara yaklasmakra olan sılayla betülü gösterir.
Hadise:heh geldi çiyanlar
Sıla: kızım seni varya
Hadise:siit dur bekle sizi arakdaşa anlatıyordum
Bak şimdi bunlar sınıfta biraz bize özeniyorlar onurların benim yanımda olmalarını kıskanıyorlar bu yüzden bizim gruba girmeye çalıştılar ama olmadı şimdide her gelen erkekle knk olmaya çalışıyorlar. Sakın yaklaşma fazla muhattab olma birde çok satıcılar.
Hadise: şimdi size gelelim
Sıla:ne var ne istiyorsunuz
Sıla:sana değil İbrahim'in yanına geldik tanışmaya
Hadise:okey ben kaçtım İbrahim dikkat et fazla muhattab olma IQ seviyen düşer.
O gün öyle geçmişti, Selim'le Onurda hadise'nin ısrarı üzerine İbrahim'e iyi davranışlardı zaten sonundada iyi anlaştıklarını görmüşlerdi.
Ondan sonra hiçbir şey onları ayırmadı