Mutlu Son

835 52 14
                                    

Kyungsoo, mutfakta ustaca yemek yapan adama adeta gözlerinden kalp çıkararak bakıyordu. Üstü çıplak, altında yalnızca gri eşofmanı vardı. 

Kyungsoo mükemmel sırta baktıkça doyamıyordu sanki. Özene bözene yaratılan kullardan biriydi. O mükemmel yaratık arkasını dönüp gülümsediğinde Kyungsoo'da gülümsedi. Bu özene bözene yaratılan kul onundu. 

Jongin yaptığı omleti Kyungsoo'nun önünde koyduğunda gururla gülümsüyordu. "Tadına bak."

Kyungsoo omletten bir parça alarak ağzına götürdü. Zaten büyük olan gözleri daha da irice açılmıştı. Omlet efsaneydi! -Jongin'den sonra.

"Harika olmuş!"

Jongin sandalyeyi çekip oturduğunda yüzünde ki gülüş dahada büyümüştü sanki. "Yemek yerken şu konuyu konuşabiliriz, değil mi?"

Kyungsoo kafasını salladı. "Aslında pekte bir şey yapmadım. Minho biraz fazla saftı."

Jongin'in tek kaşı havaya kalktı. "Minho?"

Kyungsoo ağzına kocaman bir parça sıkıştırırken kafasını salladı. "Hor şoyo boldoğomo onondo."

Jongin kocaman bir kahkaha patlattı. "Önce ağzındakini bitir, sevgilim."

Kyungsoo 'sevgilim' lafına biraz duraksasa da, çabuk toparlandı. Ağzında ki biraz zorla yutarak suyundan büyük bir yudum aldı ve konuşmaya başladı. "Bizim şefin kızı sanırım senin büyük sevdalın. Karını bir adamla görünce olayı iyice araştırmış ve seni aldattığını öğrenmiş. Tabiki bunu daha önce öğrenmiştim ama ilgilenmemiştim. Neyse, adamın sadece adını ve evini biliyordum. Ona Min-Ju ile olan ilişkisini bildiğimi söyledim ve hamile olduğunu. Şaşkınlığından ise babası olduğunu anladım ve oda kabul etti zaten." 

Jongin'in ağzı açık kalmıştı duyduklarında. "Bir ihtimal ajan olabilir misin?"

Kyungsoo ufak bir gülüş verdikten sonra devam etti. "Aslında Min-Ju aşık değil, sadece ufak bir hoşlantı ama Minho ona sırılsıklam aşık. Hiç kimse çocuğunun bir başkasına baba demesini kabullenemez. Eğer senden ayrılmazsa, çocuk doğduğunda kaçıracağı ile ilgili tehdit etmesini söyledim. Yanında hediye olarak yaptığı her şey çok kötü bir şekilde biri tarafından ortaya çıkacak. Ama eğer ayrılır ve yaptıkları için ailenden özür dilerse, mutlu bir hayatı olacak."

Kyungsoo bütün her şeyi yerken anlattığı için Jongin'e bakmamıştı. Kafasını kaldırığında Jongin'in kendisine yaklaştığını gördü. Çok kısa bir süre içerisinde ise, dolgun dudaklar, kalp dudaklar ile birleşti.

***

3 AY SONRA

Jongin boşanmıştı. Min-Ju yaptığı her şeyden, söylediği bütün yalanlardan dolayı özür dilemişti, herkesten, tek tek. 

Boşandığından beri Jongin daha özgür ve daha mutluydu. Kyungsoo ile birlikte yaşıyorlardı, küçük ama huzur dolu evde.

Bunun yanı sıra Jongin ve Kyungsoo Chanyeol'u affetmişti çünkü koca adam kör kütük aşıktı, Baekhyun'a. Bunun fark edilmemesi o kadar imkansızdı ki.. Kyungsoo sonunda arkadaşını sevdiğinin kollarında görmekten mutluydu.

Evinin merdivenlerini çıkarken son zamanlarda olanları düşündü. Kim Jongin, hayatına yaz yağmuru gibi bir anda düşmüştü. Beklenmedik bir zamanda, kaçması en zor günde. Yüzünde ki sırıtışı silemiyordu bir türlü. İlk tanıdığında ki sapık adam, normal zamanda yavru kedi gibi masumken, yatakta bir kaplana dönüyordu. Azgın bir kaplan.

Kapıyı açtığında ağzından bir kahkaha kaçmıştı. Fakat bu hemen yerini şaşkınlığa bıraktı. Kapıyı kapattığında, yerde ki kırmızı güllere baktı. Bu Jongin'in sevişmek için yeni numarası mıydı?

Güllerin arasında salona doğru yürümeye başladı. Yerde yanan mumlar kalp şeklini almıştı. 

"Senin dudakların gibi."

Kyungsoo şaşkınca arkasını döndüğünde, ortama zıt, oldukça spor kıyafetler giymiş Jongin'i gördü. Ellerini arkada birleştirmişti.

Jongin yeri gösterdiğinde tekrar oraya baktı. "Senin dudaklarında gülünce kalp oluyor."

Elinde hissettiği el ile o kalbin içine çekildi yavaşça. "Nedense bana yangın çıkartacağız gibi geliyor Jongin." 

"Ortamın içine sıçma."

Kyungsoo gülerek eliyle ağzını kapattı. Hala güller ve mumlarla süslenmiş eve bakıyordu. "Bunlar ne için?"

Jongin omuzlarını silkti. "Sana evlenme teklifi edeceğim."

Jongin bir anda kırmızı bir yüzük çıkarınca Kyungsoo nefesini tuttu. Yere çökmemişti, romantik sözler yoktu ama hayatında hiç unutmayacağı anlardan biriydi. Huzur ve mutluluk doluydu.

Jongin kutuyu açınca içinde iki tane gümüş alyans yüzük çıktı. Kyungsoo onları normalden biraz küçük buldu. "Çok küçük değiller mi?"

Jongin yüzüğün tekini çıkarıp, Kyungsoo'nun serçe parmağına taktı. Yüzüğe yakından bakınca, üstünde K.J harflerini gördü. Yüzüne genişçe bir gülümseme yayıldı. "Evlilik yüzükleri serçe parmağa takılmaz ki."

"Biliyorum." Jongin kendi yüzüğünü de taktı. "Serçe parmak sözünü bilir misin?" Kyungsoo kafasını iki yana salladı. "Eğer serçe parmak sözü verirsen, o sözü hayatının sonuna kadar tutmak zorundasın. Ne pahasına olursa olsun, o sözü bozamazsın."

Jongin, yüzüğünün takılı olduğu serçe parmağını uzattı. Kyungsoo hemen kendi küçük parmağı ile karşılık verdi ve baş parmaklarını birleştirdiler.

Jongin neredeyse fısıltıyla, "Söz veriyorum ki, hayatımın sonuna kadar seni seveceğim. Bu yüzük parmağımda olduğu sürece, bu aşkın kanıtı olacak."

Kyungsoo aynı tonda karşılık verdi, "Söz veriyorum ki, hayatımın sonuna kadar seni seveceğim. Bu yüzük parmağımda olduğu sürece, bu aşkın kanıtı olacak."

Parmakları hala birbirine sarılı iken, yavaş ama şehvetle dudakları birleşti. Böylece verdikleri sözü, sonsuza kadar mühürlemiş oldular. 

Hayatta her zaman mutlu son vardır. Lakin ilk önce fırtınalar ile savaşmak gerekir. Hiçbir gökkuşağı, yağmurdan önce ortaya çıkmaz.

Mutlu sonlar yaratmanız dileğiyle.

Ulen bitti bee, neyse üzülmeyin ki, yeni bir hikayem var!😘😘
TANITIM YAPIP ÖYLE KAÇAYIM DEDİM.🙄🙊

🙄🙊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


YUÁNFÉN, "İKİ İNSANIN KADER BAĞI."

Bay Sapık // KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin