•Dusk Till Dawn• Rosékook ✿

•7•

•Billie Eilish & Khalid/ Lovely•

&

Baron karakteri Jaehyun olarak değişmiştir.

"Günaydın Roséanne!" İsmimin seslenişi ile arkamı döndüm.
Jaehyun.

"Günaydın." Fazla yakınlık göstermemek adına reyonlarda gezinmeye devam ettim.

"Nasılsın?"

"İyiyim sen?" Yanıma gelip benimle birlikte reyondaki çikolatalara bakmaya başladı. "İyi, sanırım çikolata alacaksın?"

"Evet ama sevdiğimden kalmamış." Dudaklarımı büzdüğümde elinde tuttuğu çikolatayı bana uzattı. "Bundan mı bahsediyorsun?"

"Sonuncusunu almışsın ya." Tekrar dudağımı büzüp önüme döndüm ve başka bir çikolataya uzandım.

"Al, senin olabilir." Dedi elindekini bana doğru tutarken.

Kesinlikle beklediğim şey vermesi değil. Zaten vermesi içinde birşey yapmamıştım.

"Hayır teşekkür ederim. Sen alabilirsin. Ben şunu alacağım." Tekrar reyona dönüp başka bir çikolata aldım ve ona gösterdim.

Gitmek için hareketlendiğimde kolumdan tuttu. "Seninle arkadaş olmak istiyorum Rosé. Beni terslemesen? Sadece bir çikolata sonuçta ve bende şansımı deniyorum."

Kolumu yavaşça kendime çektiğim de oda elini çekti ve çikolatayı bana tekrar uzattı.

Gülümsedim ve diğer çikolatayı bırakıp elindekini aldım. "Teşekkür ederim." Rica ettiğinde yanından ayrılıp kasaya gittim.

Orda karşılaştığım kişi Jungkook olmuştu. Hafifçe gülümsedim onu görünce. "Günaydın." Dediğimde o önce elimdeki çikolataya baktı ve ardından yüzüme bakıp soğuk bir biçimde "Günaydın." Dedi.

Sonrasında elindekileri ödedi ve bir şey demeden gitti.

Nesi vardı onun? Belki de sabahları hep böyle huysuz olurdu.

&

"Lalisaaa.  Uyanabilirsin ders bitti."
Hafifçe onu dürttüğümde akmış makyajı ve yorgun gözleri ile kafasını kaldırdı.

"5 dakika daha uyuyayım söz kalkıcamm." Tekrar kafasını koyduğunda kahkaha atmıştım.

"Perşembe ve Cuma günleri dışında uyuşan derslerimiz yok Lisa. Hep böyle uyursan nasıl not bulacaksın?"
Soruma karşı ağlar gibi sesler çıkardı ve ayaklarını yere vurdu.

"Ağlıycam yaa!"

Hafifçe dikleştiğinde tekrar gülmeye başladım. "Bence de ağlamalısın, makyajın" dedim yüzünü işaret ederken.

Şokla gözleri açıldı. Hemen çantasına uzandı ve içinden ayna çıkartıp yüzüne baktı.

Saniyeler sonrasında koca ve tiz bir çığlık attı. Herkes bize dönerken çantamdan ıslak mendil çıkardım ve ona uzattım.

Hemen alıp gözlerinin altından akan makyajını sildi.
"Lavaboya gidelim! Hadi!" Eşyalarını toplarken bende çantamı omzuma taktım ve hızlı adımlarla birlikte lavaboya ilerledik.

Çıkışa denk geldiğimiz için okul bomboştu neredeyse.

Aynanın karşısına geçtiğimiz anda çantasından çıkardığı makyaj malzemeleri ile dudağına kırmızı rujunu sürdü ve az önce silmiş olduğu gözlerine kalem çekti.