•6•

1.3K 142 186
                                    

Exo / The Eve

"Şşş tamam sakin ol, geçti." Nefes nefese kalmıştı. Yere eğildi ve dizlerinin üstüne oturup sarıldı.

Saçımı okşadığı anda yaşlarım daha da arttı.
"İyi misin?" Benden uzaklaştığın da yüzüne döndüm. " Yüzün.." diyebildim sadece. "Şşş benim birşeyim yok." Dedi yanağımda ki yaşları silerken.

Elimi dudağına çıkarttım ve patlamış olan dudağına hafifçe dokundum.
"Özür dilerim." Dediğimde çenem titredi. Tekrar ağlamak istiyordum. "Kendini suçlu hissetme. Gel." Dedi ve belimden tutup kalkmama yardım etti.

Çocuklara baktığım da yüzlerinin yara içinde kaldığını gördüm.
"Ben gerçekten özür-"

"Rosé özür dilemene gerek yok. Jaehyun seni götürdüğün de biz orda olmadığımız için özür dilemeliyiz." Dedi Jimin dudağının kenarında ki kanı silerken.

Beni neden bu kadar önemli görüyorlardı? Uzun süredir arkadaş olsak tamam ama daha 1 gün bile olmadı.

"Daha bir gün bile olmadı tanışalı. Neden benim için bunu yaptınız? Bırakıp gidebilirdiniz." Sorularım vardı haklı olarak. Neden geldiler?

"Sende artık bizim arkadaşımızsın Chaeyoung. Bunu yaşayan tanımadığınız biri bile olsa olaya girerdik. Sonuçta yaptığı şey taciz."

Kafamı salladığım da Lisa'nın sesini duymuştum. "Rosé! İyi misin bebeğim?" Koşarak yanıma geldiğinde sarıldı. Hemen sonrasında Somin ve Jennie gelmişti.

Bana beraber sarıldılar.
"Onu durdurmamız gerekiyordu. Özür dilerim Rosé." Dedi Somin ellerini yanaklarıma çıkartırken.

"Önemli değil. Suçlamayın kendinizi."
Diye karşılık verdim.

Jennie elini yanağıma çıkarıp okşadı. Endişelenmiş duruyorlardı.

Benim için endişelenen insanlar olduğunu görmek güzel.

"Yüzünüz darmadağın olmuş. Okula gidip pansuman yapalım." Dedi Jennie bir yandan çocukların yaralarına bakarken.

Etrafıma bakındığımda Jaehyun dahil herkesin gittiğini fark ettim.

×××

"Jisoo-ah! Yavaş ol biraz!" Yugyeom'un bağırışı ile Jisoo kafasına hafifçe vurdu. "Kapa çeneni de yara bandını uzat!"

Jiwoo Tae'nin ve Somin'de Jimin'in yarası ile ilgilenirken diğerleri derslerine girmişlerdi.

Jisoo derse girmesine gerek olmadığını söyleyip dersten kaytarmıştı. Eğer konservatuvar da olsam kesinlikle kaytarmazdım.

Somin'in dersi zaten geç başlıyordu. Jiwoo'da kaynatıyordu.

"Bileğin hala acıyor mu?" Soruyu soran Jungkook'a bakıp olumsuz anlamda kafamı salladım. "O kadar da acımıyor." Diyip elimde ki pamuğu elmacık kemiğine sürdüm.

Yüzünü buruşturup dudağını ısırdı. "Özür dilerim çok acıdı mı?" Elimi çekeceğim sırada tutup tekrar yanağın da yer bulmasına izin verdi. "Devam et, acımıyor." Elimin üstünde hissettiğim el ile ürpermiştim.
"T-tamam."

Konuşmadan öylece yaptığım şeyleri izliyordu. Geriliyordum.
Birinin beni izlemesine alışık değilim. Hemde hiç.

"Jaehyun'u dövenin kim olduğunu bilmiyorum ama iyi yapmış." Dediğinde hafifçe gülümsedim. "İyi yaptı ama bu yüzden sürekli tehdit ediliyorum. Hatta bugün dört tane çocuk benim yüzümden kavga etti." Dedim dalga geçer bir biçimde.

•Dusk Till Dawn• Rosékook ✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin