•21•

833 103 124
                                    

Satır arası yorum ve oy isteriiim.❤️ Keyifli okumalar!

×××

"Uyuyor mu?" Odanın kapısını sessizce kapattım ve kafamı salladım.

"Evet ağlayarak uyuya kaldı." Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Ağlamamak için kendimi sıktım fakat saniyesinde yaşlarım hücum etti.

Kollarını belime sarıp anlıma küçük bir öpücük konduruşuna karşın yüzüne döndüm. "Ya kurtulamasaydı?" Yaşlarımı baş parmakları ile sakince sildi.

"Sakin ol, demek isterdim fakat inan bana bende aynı şeyleri düşünüyorum. Ama bak.." odanın kapısını hafifçe açtı ve Lisa'yı işaret etti. "Bak şuan da iyi. Belki psikolojik olarak uzun süre etkisinde kalacak ama şuan da iyi."

Kapıyı tekrar kapattığında kafamı salladım. Haklı. Evet psikolojisi belki de çok etkilenecek fakat sonuç olarak şuan da burada.

Şuan da yanımızda.

"Çocuklar gittiler mi?" Kafasını sallayıp beni onaylar biçimde mırıldandı.

Salona doğru ilerlediğim de dediği gibi çocukların gitmiş olduğunu fark ettim.

Onlar kesinlikle benden daha da çok üzülmüşlerdi. Biz kısa bir süredir tanışıyoruz fakat onlar yıllardır, ama zamanın bir önemi olmadığını anladım.

Şuan da ona en yakın arkadaşım diyebilirdim. Çünkü öyle.

Özellikle de Jungkook'un ne kadar üzüldüğü belliydi. Onu da çocukları da bu halde görmek beni garip hissettiriyordu.

Telefonumun melodisi duyulduğunda babamın aradığını gördüm ve hızlıca açtım. Merak etmiş olmalıydı.

"Alo babacığım?" Telefonun arkasından yorgun sesi duyuldu. "Nasılsınız canım? Arkadaşın iyi mi?" Mırıldanarak onu onayladım. "Şuan da uyuyor, biz iyiyiz. Sen nasılsın? Ağrın var mı?"

Elinde iki kupa kahve ile yanıma oturan Jungkook elinde ki bir kupayı bana uzattı.

"İyiyim canım ağrım yok. Beni merak etme. İyi geceler. Dikkatli olun." Eminim ki bütün gece sadece bizi düşünecekti.

"Tamam babacığım,iyi geceler." Telefonu kapatıp kahvemden bir yudum aldım.

Olmuş olanlar beni delirtecek derece de korkunçtu. Ben bile şuan bunları düşününce strese giriyordum. Kim bilir Lisa şuan nasıl hissediyordur.

"İyi misin?" Kafamı iki yana salladım ve göğsüne yaslandım. "Bilmiyorum, şuan sadece Lisa'yı düşünüyorum." Omzunu hafifçe okşadı ve başıma bir öpücük kondurdu.

Eminim ki kimse böyle bir şeyi kısa sürede atlatamaz.

Fakat neyse ki şuan da iyiydi.

"Lisa hayatı boyunca büyük sorunlarla mücadele etti. Eminim ki bunun da üstesinden gelir." Ne olduğunu sormak elbette aklımdan geçiyordu fakat istese Lisa kendisi anlatabilirdi.

"Eminim Lisa sana bunları yakında anlatır." Gülümsedim hafifçe. "Lisa ile şuan da benden daha yakınsınız zaten." Kahkaha attım sessizce ve kafamı kaldırıp yüzüne döndüm.

"Kıskandın mı Lisa'yı?" Gözlerini devirdi ve kıskanmadığını belli ederek omuz silkti. "Lisa'yı neden kıskanayım? Ona bile ben sevgili buluyorum. Kıskandığım sensin."

Yüzüme bariz bir gülümseme koyarak kaşlarımı çattım. "Yok artık, en yakın kız arkadaşından mı?" Düşünür gibi yaptı ve dudaklarını büzdü.

•Dusk Till Dawn• Rosékook ✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin