•Dusk Till Dawn• Rosékook ✿

•11•

Oy ve yorum rica ediyorum ♥

×××

Nefesini dudaklarımın üstünde hissediyordum. Gözlerimi kapattım dudaklarının dudaklarıma değişini hissettim. Saniyeler sonra çığlık sesi ile müzik durmuştu.

Hızlıca Jungkook'tan ayrıldığım da korku ile sesin geldiği yöne döndüm.

"Yardım edin!" Bir kız bağırıyordu. Tüylerim diken diken olmuştu.

Herkes sesin geldiği yöne koşmaya başlamıştı. "Ne oluyor ya?" Lisa'nın korku dolu bakışlarına karşı bizde koşmaya başladık.

Sesin geldiği yer partinin yapıldığı alanın arkasında kalıyordu.

Bir topluluk vardı. Kimisi kulağında telefon ile bağırırken, kimisi de ağlıyordu.

Mia'nın sesi duyuldu. "Onda! Ambulans çağırın! Çabuk!" Şaşkınlıkla bakakalırken kalabalığın önünde ki görüntüye yöneldim.

Saniyeler sonra yerde ki kan içinde kalan beden ile şaşkına uğramıştım. Mia ve arkadaşları yerde ağlarken öylece donakalmıştım.

Kan ile kaplı hali,yırtık elbiseleri, açık kalan gözü titrememe neden olmuştu.

O katledilmiş.

Bir el kolumu tutup kendine çektiğinde kanlı beden dışında birşey düşünemiyordum. "Rosé?"

"Jungkook o öldürülmüş." Delirecek gibi hissetmiştim. O acı çekerek ölürken biz dans etmiştik.

Bağırışlar duyulurken polis ve ambulans sirenleri de duyuldu.

"Şşş tamam sakin ol." Beni kendisine çekip sarıldığında beklemeden ağlamaya başladım.

Kim ona zarar vermişti ki? Hangi cani yapmıştı bunu?

"Çabuk olun ve etrafı arayın!" Polislerden biri bağırdı. Hemen sonrasında Onda'nın etrafında ki herkesi uzaklaştırdılar.

Birkaç kız bayılırken, Jaehyun ile diğer arkadaşları da ağlıyordu.

Onları ilk defa böyle görmüştüm. Ya bu durumda ki kişi kızlardan biri olsaydı? O zaman ne yapardım?

"Etraf temiz! Görevli kişi kim burada ki?" Polislerden biri yanımıza geldiğinde okulun müdür yardımcısı olan kadın yaklaştı. "Ben müdür yardımcısıyım.  Bu öğrenciler de Uluslararası Seul Üniversitesi'nin öğrencileri. Yeni yıl partisi için buradaydık."

Ağlamaya başlayan müdür yardımcısı ile birlikte diğer öğretmenler onun yanına geldi. "Kamera görüntülerine nasıl ulaşabiliriz?" Polisin sorusu ile burada ki görevlilerden biri onlarla birlikte gitmeye başlamıştı.

Onda çoktan ambulansa bindirilirken Mia ve birkaç arkadaşı da onlarla birlikte gitmişti.

"İyi misin?" Kafamı hafifçe salladım. "Diğerlerinin yanına gidelim." Dudaklarını birbirine bastırdı ve elimi tuttu. Birkaç dakika sonra bizimkileri bir tarafta toplanmış olarak gördüğümüzde oraya ilerledik.

Lisa, Somin ve Jisoo ağlıyordu. Diğerleri ise dalgın bir biçimde tek bir yere odaklanmış durumdaydılar. Nasıl çıkacaktık bunun etkisinden?

Oraya vardığımız da ağlayan Somin'e sarıldım.
"Dayanamıyorum artık bu haberleri duymaya. Okuldan dördüncü kişi oldu bu!" Şaşkınlıkla Somin'den uzaklaştığım da Jin'e döndüm. "Daha önce de mi okulda öldürülen oldu?"

Soruma karşı dudaklarını birbirine bastırdı. "Bilmiyor muydun?" Kafamı iki yana salladım. "Sul'ü tanımıyor musun?" Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Bu ismi daha önce duymuştum. Fakat bizim okuldan birine zarar verdiğini duymamıştım.