9. Bölüm

29 5 2
                                    

"Sanırım İstanbulu 3.kes tavaf ediyoruz kanka" Diyerek etrafa bakmaya başladı Murat. Otobüs daha otogardan çıkmadan kusmaya başladığı için muavin bize kibarca *iktiri çekmişti. Araba kiralamak zorunda kalmamızın yanında
İstanbul'da park yeri arıyorduk. "Senin mide asidini *ikeyim Murat"    Sinirle tısladığımda gülmeye başladı. İstanbulda güzel kız varmı yokmu bilmiyorum ama park yeri yok o kesin. "Emir acaba gerimi dönsek?"  Dalga geçiyormu diye baktığımda ciddi olduğunu görünce güldüm. "4 saatlik yolu dönmektense arabayı bırakıp kaçarım." Dediğimde oda gülmeye başladı. Baktım bir adam çıkıyor yerinden hızlıca kırdım direksiyonu Akhatlılar atı turuvaya böyle sokmamışlardır. Zaferle el çırptığımızda bunun ne kadar saçma bir hareket olduğunu düşünüp yüzümüzü buruşturduk." şimdi nereye gidiyoruz? " En sondaki fotoğraftan yerine bakmıştım. Bizim bayan ukalanın. "Kristal küreye" Arabayı oranın yakınına park edecekken İstanbulu tavaf ettiğimiz için yürümemiz gerekiyordu. "Abi ne yapacağız orda, Yağmur ya takmazsa bizi?"  Bunu yola çıktığımızda beri bende düşünüyordum. Yağmur gitmeden öncede takmıştı beni. "Dans ederiz o zaman" Deyip omuz silktiğimde koluma girdi. "Kızda tavlarmıyız." Tavlarız tabi. Sonrada Bahar beni tavalar. Ona ters ters bakınca çıktı kolumdan. neden burda olduğunu sorguladığına eminim. Eğer olurdu yağmurdan tekme yersem  yanlız kalmamak için sörüklemiştim onu. Mekanın önüne geldiğimizde derin bir nefes aldım. Vucudumu saran heyecana anlam veremedim. İçeriye girdiğimizde localarda onu bulmam zor olmadı. Zaten fazla dikkat çekiyordu güzel, kibirli kadın. Yanında fotoğraftaki erkekle locada oturuyordu. Sinirle oraya çıkmak için asma kata ilerlediğimde önüme kimse çıkmadığı için şanslıyım. Tam maslarının önünde kızını azarlayan anne duruşuyla gözlerimi diktim üzerine. Kızda gram tepki olmadı. Bir insan kesildiğini hissetmezmi! Bu kadar vurdum duymaz olma be Yağmur. Yanındaki sarışın bana bakıp  dövecek gözüyle beni süzmeye başlamasıyla Yağmurun dikkatini çekebilmiştim. Önce bir kaç kez gözlerini kırpıp ağzını açtı. Sonra ağzı aralanıp kapandı. En son sarışına dönüp kafasını yasladı çok içtim sanırım. Çocuk gülerek ona yaklaştığında, bende yaklaştım. Kafası geride gözleriyle süzüyordu beni. "Burada olma ihtimali kaç." Hala varlığımı idrak edememiş kıza saydıracak ken yanındaki badigart görünümlü çakma sarışın hemen atıldı. "Hayal görmüyorsun Yağmur." Diyerek Yağmuru sarstı. Parmağıla beni işaret ederek "O kim" Kolunu Yağmur'a dayamıştı sinirle Yağmuru uzaklaştırdım ondan. Bu çakma sarışına beni anlatmasın gerek yoktu hem bu çocuk kendini ne sanıyordu. Yağmurun bileğinden tutup onu dışarı çıkarmak için ilerleyince çakma sarışında bana engel olmak için yerinden kalktı. Yağmur ona oturması için işaret etti. Eee herkes yerini bilecek. Dışarıya çıktığımızda gözleri irilelerek bana baktı "Gerçeksin lan"  Dediğinde göz devirdim. "Ne sandın! konuşmamız lazım. " Orda olduğuma inanmayan gözlerlerle bakıyordu bana yine çok içmişti bir hafta önceki haliyle aynıdı. "Neden geldin?"  ses tonu çok sakindi bu kız sarhoşken çok daha iyi. "Konuşmamız gerekiyor"  Kendine gelmiş gibi gözlerini açtı ve barın duvarına sırtını yasladı. "Konuşalım." Bu ana kadar konuşacaklarımı düşünmüşken. Ne konuşacağımı hiç düşünmemiştim. O yüzden ilk en çok canımı sıkan konuyu açtım. "Geldin geleli iyi eğleniyorsun ha" Tepkisiz şekilde bakarken "oldukça" Diyerek omuz silkti. "Bizim canımızı sıktın gittin. Kendin rahatsın yani." Tepkisiz ifadesi yüzünden gitmezken süzdü beni. "Aynen" Bu sakinliğin sırından bende istiyorum. "Mutlusun yani" Gülümsedi. Gözlerini kaçırarak "Mutsuz olmamı mı isterdin? " Evet mümkünse Bahardaki depresyonları Yağmur dada olmasını isterdim. Ben mutlu değilsem oda mutlu olmasın abi. "Her neyse Bahar'la niye konuşmuyorsun?" Gülüşü donarken bir kaç kez göz kırptı bu alkol değil başka bir şeyin etkisine benziyordu. Cevap vermesini beklemeden. "Bir şeymi aldın sen? " Deyip dibine girdim. Onu incelerken "Hayır." Diye mırıldanıp benden daha uzağa gitmeye çalıştı duvarım deleceksin kadın. "Emin misin" Oflayarak ellerini birbirine bağladı. "Sanane." En nefret ettiğim kelimeydi bu. Sanane!? Giderkende öyle demişti. "İnsanca cevap ver yağmur." Gözlerini kısarak güldü. Yorgun gözüküyordu fotoğrafların aksine "Peki o zaman ilk sorundan başlayalım." Duvardan ayrılarak dibime girdi. Bu hareketiyle bir an şaşırsamda tepki vermemeyi tercih ettim. "Baharla neden konuşmuyorumdu dimi. Nedenini bulman pek zor olmamalı ama söyleyeyim." Gülerek elleriyle yakamdan tutup "Kardeşime ihanet etmiş gibi hissediyorum. Yeterli bir cevapmı? " Yutkunmama engel olmaya çalışıyordum. O ise gözleeini gözlerime dikmiş tepkimi izliyordu. Ve dahası. Yakamdaki elerini belime sarmaya başladı. Yüzündeki gülümseme gitmişken kulağıma yaklaştı." "Ve daha kötüsü ne biliyormusun sana tutuldum. Ve yine ihanet etmek istiyorum." kulağıma fısıldadı. Buynumda dudaklarını hissettim. Öpmüyordu ama çekilmiyorduda "Bana ne yaptın böyle?" Diyerek tamamen sarıldı. Ben biliyormuyum ne yaptığımı yada senin bana ne yaptığını. "Yağmur" Buynumda hissettiğim ıslaklıkla sustum. Ağlıyormuydu? Bedenimin içinde bir titreme hissetim. Bu çok tuhaftı. Lanet olsun omuzunda ağlayan kadın beni çaresiz hissetiriyordu. "Sadece böyle kal" Dedi titrek sesiyle zaten hareket edecek halimde yoktu. Sustum. O'da sustu. Etraftaki seslerde kesildi bir anlığına. Sonra ayrıldı benden. Kollarımdan çıkmasıyla kendime geldim. Yüzünü eğip burnunu çekti."Cevaplarını aldıysan git" Arkasını döndüğü an vucudumdaki her bir hücre gitmemesi için yalvarıyordu. Cesaretle tutum kolundan. Hiç bir şey demesine izin vermeden. Dudaklarına bastırdım dudaklarımı. Yağmur'un  göz yaşları yanağıma sözülürken iyice çektim kendime bedenini. Çekişmesini istemiyordum gitmesimide. Bunun yanlış olduğunun farkında olmama rağmen ayrılmıyordum ondan. Bu his mukemel ve tamamen yanlış. Bir barın önünde delice öpüştüğüm kişi sevgilim olmalıydı onun ablası değil birden hızlanıp ayrıldı benden. Tekrar çekmek için yeltendiğimde engel oldu bana soluklanarak elerini saçlarından geçirdi "Neden öptün?" Çok öpülesi gelsin o an şimdi iste ben kendime soruyordum. Bunu  "Yağmur ben_" Sözümü bitirmeme izin vermeden döndü arkasını "unutalım." Hızlıca giderken engel olamadım ona birini bir kere engellersin tamada hep gidiyorsa yapılır bilmiyorum. Sinirle duvara vurdum. Gözden kaybolduğunda kahkaha attım. Deliriyordum sanırım. Telefonun sesiyle arayan kişiye baktım bir sen eksitin. "Efendim Bahar... Evet konuştum... Tersledi... Yazacağını sanmıyorum... Dönüyorum." Kapattığımda arabayı park ettiğim yere yöneldim. Dönünce Bahar'ında sorgusuna girecektim. En azından denedim derim. 'Onu öperekmi denedin' Bir şekilde ikna etmem gerkiyordu. Kendi kendime konuştuğumunda farkındayım kesinlikle deliriyorum. Arabaya binip çalıştırdım. Yolda giderken düşünüyordum. Niye gelmiştimki ben bura lan! Bahar için mi? İkinci kez reddedilmek içinmi? Sinirle güldüm Sen 20 sene yaşa sevgilinle gez toz sonra ablası çıksın gelsin. Ablasını öp, sevgilini öp oldu olacak Murat'ıda öp ha*ktir Muratı unutmuşum lan!

İyi okumalar elimden geldiğince hızlı bölüm atcam teşekkür ederim ❤️❤️😘

🗝️KADERİN OYUNU🗝️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin