.
HEİJAN- DÜŞMEBir damla mutluluk
Bir parça huzur yok sokakta
Her yanında acı
Her yanında kalp kırıkları
Çukura itilmiş bir şehrin uykusuz çocukları6 yaşındaki Eren halıya uzanmış resim yaparken, kapı herzaman ki gibi yumruklanmaya başlamıştı. Anlamıştı Babası yine içip gelmişti.
Uyan çocuk annen baş ucunda ağlıyor
Koktukta uyuyan annesine hızla bakıp kapıya koştu. Annesinin uyanmasını istemiyordu. Yoksa yine dayak yerdi.
Kapı açılır açılmaz Babası Eren'e sert bir tokat attı.
"Ağaç oldum lan piç!"
Küçük Eren yediği tokatın etkisiyle yere düştü. Acıyan yanağını umursamadan aniden uyanan annesine baktı. Babası annesine doğru yürürken hızla onun önüne geçti. Babası bir tokat daha geçiridi küçük Eren'nin suratına.
Hangi dostun baba
Veya hangi kadın anne kokar"Çekil lan ayağımın altından!"
Annesi ağlayarak Eren'nin yanına çöktü ve kızaran yanaklarını öperek ona sıkıca sarıldı. Eren ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ağlamamalıydı. Annesinin kulağına fısıldadı.
İçimde ölen çocuk belki benim düşlerim ümitlerim
Bi parça cesaret biter bu esaret
Kalk ayağa dik dur yıkılma ve sabret"Süper kahramanlar ağlamazlar. Ben güçlüyüm. Seni korurum."
Babası bu sefer annesine vurmaya niyetlenirken açık olan kapıdan herşeyi göre 7 yaşındaki Utku eline aldığı taşı hiç düşünmeden Eren'nin babasının kafasına attı ve koşarak içeri girdi.
Adam yere çökmüş kafasını tutarken. Utku çoktan gelmiş ve adamın karnına yumruk atıyor, tekmeliyordu, küçük elleri ve ayaklarıyla.
Bir yandan da bağırıyordu.
Karanlık sokaklara güneş doğar elbet
"Kardeşime vuramazsın!"
O sırada içeri Rüzgar, Umut, Cihan, Hira, Defne ve aileleri girmişti.
Rüzgar, Umut ve Cihan hiç düşünmeden Utku'ya yardım etmeye koşarlar. Fakat adam sarhoşluğunda vermiş olduğu etkiyle bayılmıştır.
Çocukların hepsi Eren'de dahil babasına iğrenç bir varlıkmış gibi bakarlarken büyükler polisi ve ambulansı aramakla meşgullerdi.
Utku kimseyi umursamadan Eren'nin yanına çöktü. Ona sıkıca sarılıp kulağına fısıldadı.
"Sen annenin kahramanısın kardeşim."
Erende sessizce fısıldar.
"Sende benim Utku."
* * * *
~12 SENE SONRA~
18 yaşındaki Eren koltukta uyuyan annesine baktı. Üzerindeki ceketi çıkarıp annesinin üstüne örttü. Saçlarını öpüp dışarda babasını beklemeye çıktı. Annesi uyanmasın diye artık böyle yapıyordu. Babası geldiğinde onu sessizcr odasına götürüyordu. Anneside zaten çoğunlukla salonda yatıyordu.
Eren elini cebine atıp sigara paketini çıkardı. Kalan son tekini yakıp dudaklarının arasına sıkıştırdı ve derin bir iç çekip mırıldandı.
"Büyük çocukların kahramanı olmazmış Utku.."
Eren sigarasından son bir fırt aldı ve karşısından gelen adama baktı. Babasına..
"Yine başını nereye vurdun baba?"
Adam umursamazca konuştu.
"Sanane lan puşt!"
Eren babasının koluna girerken konuştu.
"Eyvallah baba."
Babasının yarasına bilr bakmadan onu yatağına yatırdı ve annesinin üstünden ceketini alıp battaniye örttükten sonra odasına geçip kendini yatağa bırakır ve gözlerini kapar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK ÇOCUKLAR
General FictionBence önce şeyi anlamak gerek. Bebekler doğdukları zaman neden ağlarlar. Ağlarlar. Çünkü böyle boktan bir dünyaya gelmişlerdir. 'Tanrım Çocukların Ağladığı Bir Dünyada Yaşamak İstemiyorum..'