"He's still dead when you're done with the bottle"
"Elini çabuk tut." diye şikayet etti, Leena.
"Daha yeni geldik." diye karşılık verdi, Harry.
"Bunu söylemeseydim aptal aptal şeyler için vakit kaybedecektin."
"Bir işin mi var?" diye sordu Harry.
"Hayır ama haftasonumu böyle geçirmek istemiyorum."
"Ben bayılıyorum zaten." Harry sitem etti. Leena ise bu kez ona gözlerini devirmek ile yetindi.
Yolu gösterircesine elini Ollivander'ın asa mağazasına doğru uzatırken bir yandan da Harry'e baskı yaparcasına sırtına vuruyordu. Bir kez daha acele et derse aralarında sevimsiz bir kavga daha başlayacaktı. O yüzden bunu sırtına vurarak beden diliyle söylemeyi tercih etti.
Sessizce biraz daha yürükten sonra Ollivander'ın mağazasına ulaştılar. İçeriye girdiklerinde Leena Harry'e yardım etmek yerine, küçük dükkanın içinde sinirli voltalar atıyordu. Harry nasıl sürekli başına dert açıyordu? Asasını kırmayı başarmasaydı Leena burada değil, Melanie ve diğer arkadaşlarıyla birlikte Domuz Kafası'nda bir şeyler içiyor olurdu. Yine de eğer Harry çabuk olursa bunu yapmak için biraz vakti olabilirdi.
Harry sessizce asaların arasında gezdi. Kendisine uygun olanı nasıl bulacağını bilmiyordu. Neyse ki Ollivander ona nasıl yardım edebileceğini sordu ve Harry rahatlayarak yeni bir asa aradığını söyledi. Ollivander, Harry'i biraz inceledi ve gözlerine baktığında karşısındakinin Lily ve James Potter'ın oğlu olduğunu anladı. Yani artık yoklardı, bunu hatırlayınca baş sağlığı diledi. Harry sessizce kafasını salladı ama Leena bunu duyunca daha çok sinirlenmişti. "Cidden şimdi bunun sırası mı?" diye düşündü.
Ollivander, Leena'yı görmezden gelerek Harry için uygun bir asa aramak için rafların arasına girdi ve orada kayboldu. Harry sabırsızca beklerken, kısa süre sonra dükkanın sahibi elinde birkaç asa ile belirdi. Harry hızlıca rastgele birini seçerek eline aldı. Harry öylesine büyüler denerken Ollivander ise asanın tüm özelliklerini söylüyordu.
Önüne gelen asalardan 2 tanesi ile 'Expelliarmus' gibi kolay büyüler yapmasına rağmen ortalık darmadağın olduktan sonra aceleyle özür dileyerek onları yerlerine koydu. Ama 3. asa ile yaptığı basit ve normal derecede olan büyüler gayet başarılı oldu. Ollivander biraz düşündükten sonra Harry'e bu asayı verebileceğine karar verdi. Herhalde yıllar önce çok zalim olan Karanlık Büyücü Voldemort'a verdiği asa ile ikiz olan bu asayı Harry'nin kullanmasında bir sorun olmazdı.
Harry asasında karar kıldıktan sonra ücretini verdi ve ablasıyla birlikte oradan çıktılar. Leena artık içinde daha fazla öfkesini tutamadı ve teknik olarak asasını kırmak dışında bir suçu olmayan kardeşine bağırdı.
"Neden bu kadar uzun sürdü?" Sesi bayağı yüksek çıkmıştı ve bunu umursamayarak konuşmaya devam etmek üzereydi ki yolda durup önlerini kesen çirkin siyah maskeli adamları görünce aniden sustu. Bunların Ölüm Yiyen olduklarını ikisi de anlamıştı. Leena tam ters yöne gitmek için arkasını dönmüştü ki bir çemberin içinde olduklarını fark etti.
"N-Neler oluyor, bırakın geçelim." Leena, Harry'nin önüne geçerek asasını kavradı ve bir yandan da Ölüm Yiyenler'in üstüne doğru tüm cesaretiyle asasını salladı.
"Ağır ol bakalım küçük kız, seninle bir işimiz yok ama zorlarsan başına geleceklerden sorumlu değiliz ona göre." Bunu diyen kişi ardından kahkaha attı. Leena'nın çatılmış kaşlarını görmekten zevk alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Things | HP
FanfictionHarry, 14. doğum gününde başına gelen olaydan sonra hayatının tamamen değişebileceğini acı bir yolla öğrenir. Bambaşka Harry Potter alternatif evrenine tanık olmaya hazır olun!