Not: Bu bölümden bayağı memnun kaldım. (Thanks to
Eyelashessss )Bence Leena'nın karakterini çok güzel açıklayan bir bölüm oldu. Yorum bırakmayı unutmayın!"I'd rather be dry but at least I'm alive."
Ertesi sabah Harry uyandığında kısa bir süre tırtıklı beyaz duvara bakarak dün olanları kafasında bir daha canlandırdı. En son ablasıyla tartışmayı keserek yatağa gitmişlerdi ama Harry kafasını yattığı yerden kaldırıp bakınca onu dün gece yattığı yerde bulamadı.
Zaten Harry, Leena'nın nereye gittiğini tahmin etmeye çalışamadan hastane odasının kapısında belirdi.
"Günaydın, biraz yürüyüşe çıkmıştım. En iyisi ben gidip seni kontrol etmesi için şifacı çağırayım."
Harry, Leena'nın onunla konuşmak istemediğine dair bir hisse kapılmıştı ama fazla umursamadı. Çünkü o an umursaması gereken daha başka şeyler vardı, acıyan lanet olası bir yara izi gibi.
Leena kapıdan çıkar çıkmaz çok şiddetli bir acı alnına saplanmıştı. Elini sıkı sıkı bastırırsa acısı geçecekmiş gibi çocukça bir düşünce ile alnını tuttu ama acısı hemen dindi. Kısa süreli ama sağlam bir acıydı.
Odadan içeri bir şifacı ile Leena girdiğinde ne kadar süredir tuttuğunu bilmediği nefesini rahatça bıraktı.
Şifacı, Harry'i muayene ettikten sonra -muayene sırasında şimşek biçimli yara izine dik dik baktı ama bir şey söylemedi- kısa bir şekilde gördüklerini özet geçti.
"Vücudun verdiğimiz ilaçlara karşı güzel bir tepki göstermiş, bugün taburcu olabilirsin. Ama unutma ki dinç kalman için sana vereceğim ilaçları kullanmaya devam etmelisin. Kendini eskisi gibi hissettiğinde bırakırsın ve lütfen kendini zorlayacak şeylere kalkışma."
Şifacı gülümsedi ve odadan ayrılmadan hemen önce "çıkış raporu" gibi bir şeyler geveleyerek Leena'yı yanına çağırdı. Harry yatakta birkaç dakika daha oturduktan sonra üstünü değiştirmeyi akıl etti ve geniş hastane giysisini üstünden çıkardı. Köşede duran çantasında okul kıyafetlerinin olduğunu bildiğinden, oraya gidip kıyafetlerini yatağa koydu ve giyindi.
İşi bittiğinde asasını cüppesinin cebine sıkıştırırken bu süre içerisinde Remus'un onu ziyaret etmediğini fark etti. Kaşlarını çatarak yatağa oturdu ve bunun nedenini düşünmeye başladı ama ablası içeri girince düşüncesi bölündü.
"Hadi Harry, artık dönme vakti."
Harry Leena'nın sesinde hiç kinayelik sezmemişti ve nedenini merak etti. Yine de bunu ona sormamak en iyisiydi.
"Hey, şu çantayı alır mısın, sen de duymuştun değil mi? Şifacı kendimi zorlamamı söyledi."
Leena sırıttı.
"Ah, hadi ya. Öyle mi dedi?" Şakacı bir tavırla ekledi. "Öyleyse ölmene çok üzüleceğim."
Leena bu defa üzgün bir bebek taklidi yaparak dudaklarını aşağıya doğru büzdü.
Harry onun bunu yapmasından nefret ediyordu ama sadece çantaları yerden alarak kapıya doğru yürüdü ve Leena'nın yanından geçerken ona sertçe çarpmayı da ihmal etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Things | HP
FanfictionHarry, 14. doğum gününde başına gelen olaydan sonra hayatının tamamen değişebileceğini acı bir yolla öğrenir. Bambaşka Harry Potter alternatif evrenine tanık olmaya hazır olun!