"Self-destruct, show up like an idiot."
Harry, sabah uyandığında Godric's Hollow'daki evinde olmadığını fark etti. Yattığı yerden doğrulduğunda etrafı biraz inceledi ve Black Malikanesi'nde olduğunu anlaması kısa sürdü. Bu evde çok zaman geçirmişti ama şu an içinde bulunduğu -büyük ihtimalle misafir odasıydı- odayı ilk defa görmüştü.
Blackler çok zengin bir aileydi ve bu malikane içinde yaşamışlardı. Tabii artık burası Sirius'un evi olarak ona miras kalmıştı. Onu buraya getiren kişi de büyük ihtimalle Sirius'tu.
Burada olma sebebini hatırladı ve suratı asıldı. Zaten dün gece uyuyana kadar büyük ihtimalle ağlamıştı. Bunun hatırasıyla biraz kızardı ve daha fazla gözyaşı dökmemeye çalışacağına dair kendine söz verdi. Çünkü annesi ona, 5 yaşındayken ablasının odasından Tüküren Bilye takımını almaya çalıştığında ağlayarak hiçbir şey elde edemeyeceğini söylemişti.
Odadan çıktı ve merdiven arayışına çıktı. Yanından geçtiği kapıların hepsi kilitliydi. Bir tanesi hariç.
Odanın hafif aralık kapısını ardına kadar açıp içeri girdi ve içeride kimsenin olmaması yüzünden biraz hayal kırıklığına uğradı.
Tam dışarı çıkıp merdivenleri aramaya devam edecekti ki omzuna bir el iniş yaptı. Kafasını çevirip baktığında ablasını ona bakarken gördü
"Güzel. Artık uyandığına göre aşağıya inebilirsin." dedi içeri girip yatağına otururken.
"Neden? Hem senin kıyafetlerine ne oldu?"
Leena, cevap vermeden önce eliyle tişörtünü düzeltti.
"Eğer aşağıya inersen sen de gidip değiştirebilirsin. Hadi, Sirius seni bekliyor." dedi ve Harry, kendini kapı dışında buldu.
Daha fazlasını söylemeden merdivenlerden aşağı indi ve salona girdiğinde, Sirius'u koltukta oturur bir şekilde buldu. Olanlardan sonra Sirius'un yaralandığını hiç fark etmemişti. Yüzünde derin görünen uzun bir çizik vardı ve kolu da sargılıydı. Harry onu gözlerken Sirius da onu gördü ve görür görmez ayağa kalktı.
"Günaydın, Harry."
"Günaydın."
Sirius, acele ettirmeye çalışarak Harry'nin eline bir ayna tutuşturdu.
"Bu Anahtar, yaklaşık 10 saniye sonra Godric's Hollow'a gidecek. Böylece gidip biraz kendine çeki düzen verebilirsin. Dönüşte Uçuç Tozu'nu kullan."
"Hey, Sirius! Ne oluyor?"
"Şimdi değil, Harry. Olabildiğince çabuk gelmeye çalışırsan daha iyi olur. Seninle, geldiğin zaman konuşuruz."
Ve Harry hiçbir şey diyemeden kendisini Godric's Hollow'da buldu.
Kimsenin olmadığı koridorlarda dolaşırken ayak sesleri evin içinde yankılandı.
Üst kata çıktı ve dün gece orada olan her şey tekrar zihninin önüne serildi. Anne ve babasının kanlar içindeki hallerini asla unutmayacaktı.
Kendi odasına gitti ve üzerine rahat giysilerini giydi. Daha dün gece buradaydı ama sanki uzun zamandır burayı görmemiş gibi hissediyordu. Burası Godric's Hollow gibi hissettirmiyor. diye düşündü kendi kendine. Kimse olmadan burası sadece bir mahallenin içindeki küçük bir evdi. Sıcaklıktan ve daha önce veriyor olduğu yuva hissinden uzak, boş bir yer. Burada daha fazla kalırsa kafayı üşüteceğinden adı gibi emindi.
Şömineyi aceleyle yakmaya çalışırken serçe parmağını da biraz yakmış oldu. Çabucak bir avuç Uçuç Tozunu aldı ve yaktığı şömineye attı. Ardından "Black Malikanesi!" diye bağırdı ve yeşil alevlerin içinde kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Things | HP
FanfictionHarry, 14. doğum gününde başına gelen olaydan sonra hayatının tamamen değişebileceğini acı bir yolla öğrenir. Bambaşka Harry Potter alternatif evrenine tanık olmaya hazır olun!