" 'Don't drift too far,' they said."
Leena görünmezlik pelerinini üstünden hışımla çıkardı. Sabah Harry'le yaşadığı olaylar zaten moralini bozmuştu, üstüne bir de tüm gün derslere girdikten sonra iyice sinirleri tepesindeydi. Gecenin sessizliğinde bahçedeki gölün önünde oturup biraz kendi kendine vakit geçirmek istiyordu.
Bir süredir görünmezlik pelerini Leena'daydı. Harry bunu asla fark etmediği için Leena onun aptal olduğunu düşündü. Babası nasıl da ona güvenip pelerini emanet edebilmişti?
Leena sessizce otururken bütün gün boyunca düşünmeyi ertelediği şeyler birer birer zihnine süzülmeye başladı. Godric's Hollow'a dönmek onu epey sarsmıştı, bunu itiraf etmek istemese de. Yetmezmiş gibi bir de Harry'nin çatalağız olduğunu öğrenmişti. Leena'nın en çok kafasını kurcalayan kısım burasıydı. En sevdiği muggle dizilerinin kasetleri üzerine bahse girebilirdi ki Harry daha önceden çatalağız değildi. Bunu biliyordu.
Düşünüp dursa da neden Harry'nin yılanla konuşabilmiş olduğuna bir açıklama getiremedi. Bu sefer de kendini aptal gibi hissetti.
Harry'e de kızıyordu. Tuhaf bir şeyler oluyordu ve kardeşi bunun farkında bile değildi. Yine bütün yük kendi omuzlarına kalmıştı. Yine de, bir şeylerden tam olarak emin olmadan ona söylemenin mantıklı olmadığını düşündü.
Leena kafa patlatırken kaledeki ışıklar sönmüş, herkes büyük ihtimalle yataklarına çekilmişti. Leena arkadaşlarının onu merak edebileceğini düşünüp üstüne şüphe çekmemek için kaleye dönmeye karar verdi. Ağır hareketlerle pelerini tekrar üstüne çekti.
Tam merdivenlerin ucundaydı ki bir figür koşarak dibinden geçti. Çarpışmalarına ramak kalmıştı. Bu saatte tek başına hızla Hogwarts'tan ayrılan birisi ne olursa olsun hayra alamet değildi. Leena hızla arkasını dönüp bu kişinin peşinden koştu. Zaten birilerinden şüpheleniyordu, neden gece gece gördüğü en şüpheli kişinin peşinden gitmesindi? Bu kişi her kimse ve ne işi varsa çok acil olmalı, diye düşündü. Bir köşeden döndüklerinde gizemli kişi hafif tökezledi, Leena arayı biraz kapattı ve o kişiye çok kısa bir bakış atma şansı oldu. Yine de gölgelerin içinde o kişinin yüz hatlarını yakalayamadı.
Aceleyle dışarıya çıkan kişinin arkasından koşturmaya devam etti. Çok yaklaşmıştı. Birazdan her şey açığa çıkabilirdi.
Aniden durmak zorunda kaldı. Gördüğü şeyle birlikte taş zemine adeta yapıştı.
Şüpheli kişi bir anda yok olmuştu.
***
Harry nerdeyse yerinden sıçrayarak uyandı. Seri bir şekilde etrafına bakındı. Hala yatakhanesinde olduğunu ve Ron'un uyuyan halini gördüğünde rahatlayarak derin nefes aldı. Buna rağmen hiç rahat olduğu söylenemezdi. Çok tuhaf bir rüya görmüştü ve başı feci ağrıyordu. Kendini rüyayı hatırlamaya zorladı ancak başarılı olamadı. Henüz gecenin bir vakti olduğundan sessiz adımlarla lavaboya gitti, yüzünü yıkayıp biraz ayılmak amacıyla.
Ellerini yıkadı, bir avuç su da suratına çarptırdı. Ancak elleri alnına temas ettiğinde acıyla nefesini çekti. Korkuyla olduğu yerde durdu. Titrek ellerle bir daha alnına dokundu.
Evet, hiç şüphesiz yara iziydi acıyan.
Harry küfür etti. Bu hiçbir zaman iyiye işaret olamazdı.
Harry bir daha uyumaya gitmedi. Ortak salonda pijamalarıyla oturdu ve şöminenin önünde derin derin düşündü. Yara izinin varlığı zaten çok tuhaftı. Bir de acıyor olması tüm olayı daha da garipleştiriyordu. Yara izleriyle alakalı bildiği tüm akademik bilgileri hatırlamaya çalıştı fakat gergin zihni bunu reddetti ve Harry hiçbir şeyler hiçbir bağlantı kuramamanın getirdiği sinir ile artık kendisini acıdan baş ağrısına çeviren yara izinin getirdiği rahatsızlık hissiyle öylece oturdu. Böyle bir durumda annesi veya babasından tavsiye almak için çok fazla şeyini feda ederdi. Mutsuzlukla suratını buluşturdu. Bir ara ablasına ya da Hermione'ye de ne yapması gerektiğiyle ilgili sorabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Things | HP
Fiksi PenggemarHarry, 14. doğum gününde başına gelen olaydan sonra hayatının tamamen değişebileceğini acı bir yolla öğrenir. Bambaşka Harry Potter alternatif evrenine tanık olmaya hazır olun!